İslâmî kültür,
araştırılmasında İslâm akidesinin sebep olduğu bilgilerdir. Bu
bilgiler ister tevhid ilmi gibi İslâm akidesini inceleyen,
araştıran ve içeren bilgiler olsun isterse fıkıh, tefsir ve
hadis gibi İslâm akidesine dayalı bilgiler olsun isterse İslâm
akidesinden fışkıran anlayışın gerektirdiği usul ilmi, hadis
ıstılahları, Arapça lisanına ait bilgiler gibi İslâm ictihadının
gerektirdiği bilgiler ve hükümler olsun bunların tamamı “İslâm
kültürünü” meydana getirirler.
Bunların hepsi İslâm kültürüdür. Çünkü bunların araştırılmasında
temel sebep İslâm akidesidir.
İslâm kültürünün tamamı Kitap
ve Sünnete dayanır. Bu ikisinden kaynaklanmalarından, bu
ikisinin anlaşılması ve gerekli kılmasından dolayı İslâm
kültürünün bütün dalları elde edilmiştir. Kitap ve Sünnet de
İslâm kültüründen sayılır. Çünkü İslâm akidesi Kitap ve Sünnette
var olanları almayı ve içinde olana bağlanmayı gerekli
kılmaktadır. Nitekim Kur'an; Resule, insanlara açıklaması için
indirilmiştir. Allahu Teâla şöyle buyurmaktadır:
وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا
نُزِّلَ إِلَيْهِمْ "Sana
da insanlara indirileni açıklayasın diye bu zikri indirdik."
Müslümanlar Resulün
getirdiklerini almakla emrolunmuşlardır:
وَمَا
آتَاكُمْ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا
"Resul size neyi getirdiyse onu alın sizi neden alıkoyduysa
ondan da sakının."
Resulün getirdikleri ise ancak
anladıktan ve öğrendikten sonra alınabilir. Bu nedenle Kitap ve
Sünnetin gerektirdiklerinden çeşitli İslâmî bilgiler var
olmuştur. Böylece İslâm kültürünü, Kitap, Sünnet, lügat, sarf,
nahiv, belağat, tefsir, hadis, hadis ıstılahları, usul, tevhid
ve bunların dışındaki İslâmî bilgiler meydana getirmektedir.
|