BATI ÜLKELERİNE HİCRET ETMEK (GÖÇ) |
||
|
||
BATININ GÖÇE OLAN İHTİYACI
Muhakkak ki, insan davranışlarını hayat hakkındaki mefhumlarına göre şekillendirir. Çocuk yapmak, çoğalmak veya çoğalmamak bir davranış olduğuna göre şüphesiz bu, onun hayat hakkındaki mefhumlarından doğan mefhumuna boyun eğmesidir. Keza; Müslümanların hayat hakkındaki mefhumları, Batının hayat hakkındaki mefhumlarına muhalif ve ters olduğuna göre, herhangi bir meselede Müslümanların davranışlarının, tamamen Batılıların davranışlarına muhalif olması bedihidir/besbellidir. İşte, çocuk yapmak ve çoğalmak konusu böyledir. Bunun sebebi; Müslüman çoğalmaya iki zaviyeden/çerçeveden bakar:
1- Genel zaviye açısından: -İnsanî fıtrat/yaratılış-; bunun dönüp varacağı yer insan türünü korumak ve kollamaktır.
2- Özel zaviye açısından: –Dini-; bunun dönüp varacağı yer Müslümanların bekasını sağlamak ve nüfuslarını çoğaltmaktır.
Rasulüllah Sallallahu Aleyhi Vasellem bu konuda şöyle buyurmuştur: تزوجوا الولود الودود فإني مكاثر بكم “Doğurtkan kadınlarla evleniniz. Çünkü ben sizin çokluğunuzla övüneceğim. ” (Nesai Ma’kıl ibni Yesar’dan rivayet etmiştir. ) Ebu Davud’un ondan rivayetinde ise; مكاثر بكم الأمم “Ümmetler içerisinde sizin çokluğunuzla övüneceğim.” ifadesi geçmektedir. Ahmed’in Enes’den rivayetinde ise; مكاثر بكم الأنبياء يوم القيامة “Nebiler içerisinde sizin çokluğunuzla övüneceğim.” kaydı geçmektedir.
Batı ise, çocuk yapma ve çoğalma konusuna şahsi hürriyetinin kayıt altına alınması, kendisini dünya hayatının eğlencesinden ve nimetlerinden alıkoyması ve son olarak da büyük bir mali yükümlülük getirmiş olması açısından bakar. Özelliklede bu son nokta -mali yükümlülük- Müslüman bir kimsenin, Allahu Teala’nın şu sözlerine iman etmiş olmasından dolayı zihnini meşgul etmez:
ولا تقتلوا أولادكم من إملاق نحن نرزقكم وإياهم “... Fakirlik yüzünden evlatlarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızkınızı biz veririz…” (En’am151) (إن ربك يبسط الرزق لمن يشاء ويقدر إنه كان بعباده خبيرا بصيرا ولا تقتلوا أولادكم خشية إملاق نحن نرزقهم وإياكم إن قتلهم كان خطئا كبيرا) “Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür. Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.” (İsra 30-31)
Bunun içindir ki, ne Batı hükümetlerinin teşvikleri Batılılar arasında doğumu artırmaya ikna edebilmiş, ne de onların/Batılıların İslam ümmeti üzerindeki nüfus planlama baskıları, yorumları Müslümanlar arasında doğumu düşürmeye etki ve tesir edebilmiştir. Bundan dolayı İslamî beldelere kıyasen Batı, toplumunun ihtiyarlayıp gençlerinin azalmasından sonra yok olma korkusuyla gecelemektedir. Genç nüfusa en güzel örnek İran’dır. Öyle ki, –yaklaşık olarak- bu gün nüfusunun yarısı 15 yaşın altındadır. Sırf işin hakikatine vakıf olunsun diye, bazı İslamî ülkelere kıyasla bir kısım Batı ülkelerinde 1980 senesinden 1992 senesine kadar olan senelik demografik/nüfus ortalamasına ilişkin gelişme -1998 Spectrum Ansiklopedisine göre- ve Batı istatistiklerini içeren cetveli sunacağız.
Bazı batı ülkelerinin ortalama demografik gelişme cetveli:
0, 4 Norveç 1, 0 Amerika ------------------------------------------------------------------------- 0, 2 İtalya 1, 1 Kanada ------------------------------------------------------------------------- 0, 2 Belçika 0, 4 İspanya ------------------------------------------------------------------------- 0, 2 İngiltere 0, 2 Almanya ------------------------------------------------------------------------- 0, 5 Fransa 0, 1 Danimarka -------------------------------------------------------------------------
Bazı İslamî ülkelerinin ortalama demografik gelişme cetveli:
3, 1 Somali 2, 8 Cezayir ---------------------------------------------------------------------------- 4, 9 Ürdün 2, 4 Mısır ---------------------------------------------------------------------------- 2, 9 Senegal 3, 3 Suriye ---------------------------------------------------------------------------- 2, 7 Sudan 3, 3 Nijerya ---------------------------------------------------------------------------- 2, 4 Moritanya 2, 3 Türkiye ----------------------------------------------------------------------------
İşte bu cetvel bize, İslamî ülkelerle Batı ülkeleri arasındaki ortalama nüfus gelişmesinin farklılık boyutunu açığa çıkarmaktadır. Şunu da bilmek gerekir ki; birçok Batı ülkesindeki demografik gelişme; göçmenlerin sayısal olarak artmasının bir neticesidir. Bunun örneği; Almanya, Kanada ya da Amerika'dır. Şöyle ki; sadece Amerika’nın senelik kabul ettiği –resmi kayıtlara göre- göçmen sayısı 600. 000'dir. Binaenaleyh; Batının göçmenlerle olan ilişkisi, menfaatçi/pragmatist bir ilişkidir. O ilişkiyi oluşturan esası ise, boşluğu doldurmak için şiddetle göçmenlere olan ihtiyaç ve acilen demografik gelişmeyi tahrik etmek ve toplumdaki yaşlılık merhalesini yavaşlatmak gibi menfaatlerdir.
|
||
|
||
|