Kaza


Lügatte; قضى, يقضي, قضاء الشيء şeklinde kullanılır ve "bir şeyi dikkatle yaptı", "iki davalı arasında hükmetti", "haklıyı haksızdan ayırdı", "infaz etti" anlamlarına gelir.

"Kaza" kelimesi Kur'an-ı Kerimde de birçok ayette geçmektedir. Allahu Teâla şöyle buyurdu:

وَإِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ   "Bir hususta kaza ettiğinde ona sadece "ol" der o da oluverir."[1]   Yani Allahu Teâla kesin olarak bir şeyin olmasına hükmettiği zaman o şey en ufak bir duraklama ve çekinme göstermeden varlık dünyasına girer.

هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلاً   "O'dur sizi çamurdan yaratan sonra size bir ecel kaza eden."[2]   Yani Allah Celle Celâluhu çamurdan yarattığı mahlûk için yaratılış ile ölüm arasında bir ecel tayin edendir.

وَقَضَى رَبُّكَ أَلا تَعْبُدُوا إِلا إِيَّاهُ    "Rabbin yalnız kendisine tapmanızı kaza etti."[3] Yani kendisinden başkasına tapmamamızı kesinlikle emretti.

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمْ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ   "Allah ve Resulü bir şeye kaza ettiği zaman; ne mümin erkekler için ne de mümin kadınlar için artık işlerinde bir seçme hakkı olamaz."[4]   Yani Allah Subhenehû ve Teala ve Resulü Sallallahu Aleyhi Vesellem bir emirle emrettiği ve hükümle hükmettiği zaman sizin başka bir hükmü seçme hakkınız yoktur.

فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ    "Onları yedi gök olarak kaza etti."[5] Yani gökleri yedi kat olarak sağlam bir şekilde yaptı.

لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولاً   "Allah işlenmesi gerekli olan emri kaza etmek için yaptı."[6]   Yani yapılması gerekli olarak bir işin yapılmasını kesinleştirmek için yaptı.

وَقُضِيَ الأمْرُ     "İş kaza edildi."[7]    Yani onları helak eden, yerle bir eden, onlardan kurtaran iş tamamlandı.

لِيُقْضَى أَجَلٌ مُسَمًّى  "Belirlenmiş ecel kaza edilsin diye."[8]   Yani ölüleri diriltme ve amellerine göre hesaba çekmek için tayin ettiği ecel gerçekleşip geçsin diye.

قُلْ لَوْ أَنَّ عِندِي مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِ لَقُضِيَ الأمْرُ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ    "De ki; Acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı iş kaza edilmiş olurdu."[9]  Yani siz hemen helak olurdunuz ve iş tamamen biterdi.

وَكَانَ أَمْرًا مَقْضِيًّا   "...Ve iş kaza edilmiştir."[10]   Yani Allah Subhenehû ve Teala tarafından kesin olarak hükmedilen bir işti. Allah Subhenehû ve Teala’nın kazasından kesin olarak hükmettiği bir iş olduğundan dolayı sana rağmen fiilen gerçekleşir.

كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَقْضِيًّا    "Bu, Rabbimin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir kazadır."[11]  

Ayette geçen حَتْمًا kelimesi mastardır. Bir işi yapmak gerektiğinde ve kesinlikle yapılmasına hükmedildiği zaman demektir. Yani onların gelişleri Allah Subhenehû ve Teala’ya vaciptir.

Ayetlerde kullanılış şekline göre قضاءKaza” kelimesi birçok anlamı olan müşterek lafızlardandır. Bu anlamlardan bazıları şunlardır: "Bir şeyi muhkem ve sağlam yapmak", "kılmak", "infaz etmek", "bir işi tamamlamak", "bir şeyin varlığını kesin kılmak", "bir işin sona ermesi", "işe hükmedilmesi", "kesin şekilde hüküm vermek".

Ancak "Kaza" kelimesi bu kadar çeşitli manalarda kullanılmasına rağmen bunlar arasında ‘Kaza, Allah Subhenehû ve Teala’nın "külliyat" hakkındaki hükmüdür’ gibi bir anlama rastlamak mümkün değildir. Tıpkı "Kader" kelimesinin ayetlerde; ‘Allah Subhenehû ve Teala’nın "cüziyat" hakkındaki hükmüdür’ anlamında kullanılmadığı gibi. Buna göre birçok sözlük anlamı bulunan "Kaza" kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de sözlük anlamıyla kullanılmıştır. Geçen anlamların hiçbirinde herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Bu anlamlar sözlük anlamları olup aklın bunda hiçbir rolü yoktur. Eğer "Kaza" kelimesinin Şer’î bir anlamı olsaydı bu anlam, elbette hadis veya ayetle belirtilmesi gerekirdi ki böylece bu Şer’î anlamdır denilebilsin. Ancak sözlük anlamlarının dışında hiçbir anlamda kullanılmamıştır.

Bu nedenle de ayetlerde geçen "Kaza"  kelimesinden maksat, daha sonraları kelamcıların üzerinde ihtilaf ettikleri "Kaza ve Kader" değildir. Ayetlerde ve hadislerde geçen "Kader" kelimesinin içeriğinin, "Kaza ve Kader" konusuyla hiçbir şekilde ilgisi olmadığı gibi, yukarıda zikredilen ayetlerde geçen "Kaza" kelimesinin de "Kaza ve Kader" konusuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu ayetler ve hadisler, Allah Subhenehû ve Teala’nın sıfatlarından ve Allah Subhenehû ve Teala’nın fiillerinden bahsetmektedir. "Kaza ve Kader" ise kulun fiilini araştırır. Bu ayetlerin konusu Şer’î olup anlamları ise sözlük anlamlarıdır. Kelamcıların bahsettikleri "Kaza ve Kader" konusu ise akli bir konudur. Bu ayetler ve hadisler sözlük veya Şer’î anlamlarıyla tefsir edilirler. “Kaza ve Kader” konusu ise kelamcıların koydukları ıstılahi bir anlamdır.


[1] Bakara: 117

[2] Enam: 2

[3] İsra: 23

[4] Ahzab: 36

[5] Fussilet: 12

[6] Enfal: 42

[7] Bakara: 210

[8] En'am: 60

[9] En'am: 58

[10] Meryem: 21

[11] Meryem: 71