Kültür Hareketi


Müslümanlar, halklarına İslâm Davetini taşımak için ülkeleri fethediyorlardı. İslâm Davetini taşımak ise doğal olarak kültürleşme hareketinin varlığını gerektirmektedir. Çünkü İslâm bir risalettir. Bu nedenle de elbette ki onun okutulması, öğretilmesi araştırılması gerekir. Zira anlaşılması, incelenip araştırılması hayatta yükselmeyi sağlayabilmesi ve hayata etki edebilmesi için de İslâm kültürünün inanarak alınması, onun tabiatının gereğidir.

Bu nedenle fatihlerin birçoğu âlimlerden, okuyan kimselerden ve yazarlardan meydana gelmekteydi ve fethedilen ülkelerde eğitim ve öğretim maksadıyla yazarlar, kurralar ve âlim kimseler fatihlerle beraber hareket ederlerdi. Zira fethedilen her ülkede erkeklerin, kadınların ve çocukların eğitimi için mescidler yapılmaktaydı. İnsanlara Kur'an-ı, Hadisi ve hükümleri öğretme ve İslâm'ın yayılması görevini âlimler üstleniyorlardı.

Bu nedenle kültürleştirme hareketi İslâm'ın yayılmasını ve öğretilmesini hedefliyordu. Bu yapısı ile o, bir İslâmî kültür hareketi idi. Ancak İslâmî kültür hareketi, bunların yanında tarih, lügat ve edebi yönleri de kapsıyordu.