Halifenin Tek Oluşu


Yeryüzünde aynı anda birden fazla Halife bulunması caiz değildir. Nitekim Müslim, Abdullah b.Amr b.El As'ın Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem'den işittiği şu hadisi rivayet eder: وَمَنْ بَايَعَ إِمَامًا فَأَعْطَاهُ صَفْقَةَ يَدِهِ وَثَمَرَةَ قَلْبِهِ فَلْيُطِعْهُ إِنِ اسْتَطَاعَ فَإِنْ جَاءَ آخَرُ يُنَازِعُهُ فَاضْرِبُوا عُنُق  الآخَرِ   "Kim ki bir imama biat eder, eliyle musafaha ederek kalbinin sevgisini verirse gücü yettiği kadar itaat etsin. Eğer başka birisi gelip o imamla (yönetimi ele geçirmek için) mücadele ederse sonra çıkanın boynunu vurun."[1]

Ebu Said el Hudri'den rivayetle Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem buyurmuştur ki; إِذَا بُويِعَ لِخَلِيفَتَيْنِ فَاقْتُلُوا الآخَرَ مِنْهُمَا    "Eğer iki Halife’ye (aynı dönemde) biat edilirse kendisine sonradan biat edileni öldürün."[2]

Arfece rivayetinde demiştir ki; Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem'den şunu işittim: مَنْ أَتَاكُمْ وَأَمْرُكُمْ جَمِيعٌ عَلَى رَجُلٍ وَاحِدٍ يُرِيدُ أَنْ يَشُقَّ عَصَاكُمْ أَوْ يُفَرِّقَ جَمَاعَتَكُمْ فَاقْتُلُوهُ "İşiniz (yönetimle ilgili işleriniz) bir adam (Halife) üzerinde karar kılınmışken birisi gelip sizin asanızı kırmak/birliğinizi parçalamak ve cemaatınızı bölmek isterse onu öldürün."[3]

Ebu Hazım rivayetinde demiştir ki: "Ebu Hüreyre ile beş yıl beraber bulundum ondan Rasullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem'den şu rivayeti yaptığını işittim:  Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem dedi ki;  كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمُ الانْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ تَكْثُرُ قَالُوا فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ فُوا بِبَيْعَةِ الاوَّلِ فَالاوَّلِ وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ    "İsrailoğullarını nebiler siyase ediyordu/yönetiyordu. Bir nebi öldüğünde onu bir başka nebi takip ederdi. Benden sonra nebi yoktur. Fakat benden sonra birçok Halifeler gelecektir." (Orada bulunanlar) Dediler ki; "Bize ne emredersiniz?" Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem dedi ki; "İlk biat edilene vefalı olun. Onların haklarını verin. Muhakkak ki Allah onlara yaptıklarından soracaktır."[4]

Eğer aynı zamanda iki ayrı ülkede iki ayrı Halife’ye biat edilirse gerçek anlamda bir biat gerçekleşmemiş olacağından bu biatlar geçerli olmaz. Çünkü aynı anda Müslümanlar için iki Halifenin olması caiz değildir.

Bu iki halifeden önce seçilene biat edilir de denilemez. Çünkü mesele, Hilâfet’te öncelik değil Hilâfet’in kurulması meselesidir. Halife’yi belirleme ve Hilâfeti kurmak işi tek yanlı olarak Halife’yi ilgilendiren bir iş değil, aksine karşılıklı olarak Müslümanların tümünü ilgilendiren bir haktır. Bu nedenle eğer iki Halife ortaya çıkarsa Müslümanların tekrar bir Halife seçmeleri üzerlerine farz olur.

İki Halife’nin olması durumunda ikisi arasında kura çekerek de bu mesele halledilemez.  Çünkü Hilâfet bir akiddir. Kura ise bir sözleşme yöntemi değildir. 

Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem; "İlk önce biat alana vefalı olun." diyor da denilemez. Çünkü bir Halife’nin varlığı ile beraber başka Halifelere de biat edildiğinde bu biatlar geçerli olmayacak ancak önce biat edilenin biatı geçerli olacaktır.  Sonra gelenlerle Hilâfet sözleşmesi yapılamaz.

Hal ve akd ehlinin çoğunluğunun biatı ile aynı anda iki Halife ile Hilâfet akdi yapılırsa -her ne kadar her ikisine de Şer’iata göre biat yapılmış olsa da- her iki akit de iptal edilir. Tekrar Müslümanlara gidilip seçim yapılır. Eğer Müslümanlar iki Halifeden sadece birine ya da bunların dışında başka bir kişiye biat ederlerse ilk durumu pekiştirmek amacıyla değil yeniden biat aldığı için biat alanla yeni sözleşme yapılır. 

Dolayısıyla, mesele önce biat alma meselesi değil, işin bütün Müslümanlara ait olması meselesidir. İki Halife’ye biat olunduğunda eğer hal ve akd ehlinin çoğunluğu yönetim işinde ve Hilâfet konusunda bir Halifeden yana, azınlığı ise diğerinden yana ise o takdirde Halifelik hal ve akd ehlinin çoğunlukta olduğu kişinin hakkı olur. Hal ve akd ehlinin çoğunluğunun biat ettiği kişinin birinci, ikinci veya üçüncü sırada biat alması önemli değildir. Şer'an Halifeliği muteber olan da odur. Çünkü hal ve akd ehlinin çoğunluğunun biatını almıştır.

İki Halifeden birisine Müslümanların biatı gerçekleştiğinde diğerinin de Hilâfet’in birliği için seçilen Halife’ye biat etmesi gerekir. Aksi halde Müslümanlar onunla savaşırlar. Hilâfet akdi Müslümanların çoğunluğu ile gerçekleştiğinden Müslümanlar bir kişi ile Hilâfet akdi yapmışsa ona itaatları farz, bir başkasına biatları ise haram olur.

Hal ve Akd ehli ümmetin yönetim işlerinde kendilerine yol gösterici ve temsilci olarak benimsediği ve saydığı kişilerdir. Bu kişiler devletin yönetim işlerinin yürütüldüğü başkentte bulunurlar. Bu nedenle başkentte yaşayan hal ve akd ehli bir kişiye biat ederse o kimse Halife olur. Hal ve akd ehli dışında bir başka bölgede ya da bölgelerde bir başkasına biat edildiğinde -hatta bu biat başkentteki biattan önce de olsa- bu biata itibar edilmez. Ancak hal ve akd ehlinin çoğunluğu kimin Halifeliğini isterse o kimsenin Halifeliği gerçekleşir. Her halükarda hal ve akd ehlinin biatı öncelik taşıdığından onların biat ettiği kişi tercih sebebi olur. Her ne olursa olsun aynı anda birden fazla Halife’nin bulunması caiz değildir. Hatta ve hatta hal ve akd ehlinin itibar ve biat etmediği kişiler ile savaşmayı gerektirse dahi iki Halife’nin varlığı kabul edilmez.


[1] Müslim K.  İmara Bab 10 H.  No:  1844

[2] Müslim Kitabu'l İmara  Bab 15 C.  2 S.  1480 H.  No 1853

[3] Müslim Kitabu'l İmara Bab 14 C.  2 S.  1480 H.  No 1852/60

[4] Müslim;  K.  İmara Bab 10 H.  No: 1842