Rasul’ün
Fiiline Ait Hükmün Kendisi Ýle Bilindiði Yollar:
Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’i örnek almanýn
vacibliði sabit olduðu ve onun fiilinin aynýsýný yapmanýn da örnek
almanýn þartý olduðu sabit olunca; Rasulullah SallAllah’u
Aleyhi VeSSellem’in fiilinin yönünü bilmek de tâbi olma
þartlarýndan birisi haline gelir. Bunun içindir ki Rasulullah
SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’e ait fiilin yönünü tanýma
yollarýnýn bilinmesi de mutlaka gereklidir. Ta ki böylece vacib
veya mendub veya mubah olmasý yönüyle Rasul’ün yaptýðý bir fiilin
onun yaptýðý yönde yapýlmasý gerçekleþsin.
Geçmiþ bir hitabý beyan etmeyen fiilin yönünü tanýma yolunun o
fiilin kendisini tanýmak olduðu gayet açýktýr. Eðer fiil Allah’a
yaklaþtýran fiillerden ise mendub yönlüdür ve mubahtýr. Eðer
geçmiþ bir hitabý beyan için yapýlan bir fiil ise, Rasulullah
SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in bu tür fiili vacib, mendub
ve mubahla sýnýrlýdýr.
Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’e ait bir
fiilin yönü dört yolla bilinir. Bu yollardan birincisi üç hükme de
geneldir. Ýkinci yolla vacib bilinir. Üçüncü yolla mendub bilinir.
Dördüncü yolla mubah bilinir.
- Üç hüküm hakkýnda genel olan, dört þeyde geçerlidir:
1-Nâssla belirlemek; Nebi SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in
fiilin vacibliðini, mendubluðunu, mubahlýðýný, “bu fiil vacibtir,
mendubtur, mubahtýr” diyerek belirlemesidir.
2-Eþitleme; Nebi SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in
bir fiili yönü bilinen bir fiille denkleþtirmesidir. Yani bir
fiili yapmasý, sonra da “bu fiil falan fiilim gibidir” demesidir.
Çünkü o fiilin yönü bilinmektedir. Ayný þekilde yönü bilinen bir
fiile atýfta bulunarak “bu fiil þu fiilime eþittir” dediði zaman,
fiil hangi yönde ise o fiilin yönünü de göstermiþ olur.
3-Tayin; Bu fiil üç hükümden birisine delâlet eden bir
ayete uymanýn gereði olarak fiilin yönünün yollardan bir yol ile
bilinmesidir. Örneðin, falan fiilin vacibliðe delâlet eden bir
ayete uymanýn gereði olduðu biliniyorsa, bu fiil ile baþka bir
fiil arasýnda da bir eþitlik varsa, o zaman o fiilin de vacib
olduðu bilinir. Bu söz mendub ve mubah için de geçerlidir.
4-Fiilin, hükümlerden birisine delâlet eden mücmel bir
ayeti beyan ettiðinin bilinmesidir. Ayet bir þeyin mubahlýðýna
delâlet etse de; örneðin, o þey mubah olup Rasulullah
SallAllah’u Aleyhi VeSSellem de fiili ile onu beyan
ediyorsa, Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in o
fiili de mubah olur. Çünkü açýklayan açýklanan gibidir.
Þu ayette olduðu gibi: وأقيموا
الصلاة “Namaz kýlýnýz.”
Bu ayetle birlikte Rasul SallAllah’u Aleyhi VeSSellem
þöyle demiþtir: وَصَلُّوا كَمَا
رَأَيْتُمُونِي أُصَلِّي
“Beni nasýl namaz kýlýyor görüyorsanýz öyle namaz kýlýnýz.”
Haccýn menâsiki v.s. de öyledir.
- Vacibe has olan yol ise, üç þeyde söz konusudur:
1-Bir þeyin vacib olduðuna delâlet eden emarelerin olmasý.
Namazdaki ezan ve kametin namazýn vacibliðine ait iki emare olmasý
gibi.
2-Nezredileni/adak olaný gerçekleþtirmek için fiilin yerine
getirilmiþ olmasý. Zira adak olunan þeyin yapýlmasý vacibtir.
Þöyle demesi gibi: “Eðer düþman yenilirse, Allah için yarýn oruç
tutmak üzerime borç olsun.” Düþmanýn yenilmesinden sonraki gün
oruç tuttuðunda bu o fiilin vacib olduðuna delâlet eder.
3-Vacib olmasaydý, fiilin memnu/yasak olmasý halidir. Husuf
namazýnda/ayýn tutulmasý namazýnda iki rüku fazla yapýlmasý gibi.
Çünkü kasýtlý olarak fiili rükün ilave etmek namazý iptal eder.
Eðer o her iki rüku vacib olmasaydý men edilmiþ halde olurdu.
Husuf namazýndaki iki rüku fazladýr ve namazý iptal eder. Rasul’ün
onu yapmasý ise, onun farz olmasý demektir. Þöyle denilmez: “Özel
olarak bu namaz da mubah ve mendub kabilinden olmak üzere ikinci
rükunun konulmasý caizdir.” Böyle denilmez. Çünkü birinci rüku
vacibtir, onun tekrarý ise ikinci rükunun da vacib olduðuna
delâlet eder. Zira ikinci rüku, ikinci secde olduðu gibi bir
vacibin tekrarýdýr. Namaz esnasýndaki sehiv secdesini ve tilavet
secdesini yapmak ise tekrar deðildir. Çünkü fiilin yanýnda kavli
delil de bunun mubah olduðuna delâlet etmektedir. Dolayýsýyla o
fiil menduba delil olur. Fakat elleri kaldýrarak bayram
tekbirlerinin peþ peþe yapýlmasý, kasýtlý olarak bir rükün ilave
etmek deðildir. Üstelik elleri kaldýrmak bir harekettir ve namazý
iptal etmez. Böylece vacibliðe delâlet eden fiil, vacib olmasaydý
yasaklanmýþ olan fiildir. Yani farz olmasaydý yasaklanmýþ olurdu.
- Menduba has olan yol ise iki þeydir:
1-Fiilin, Allah’a yaklaþma aslýna ilave yapýlmadan sadece
Allah’a yaklaþma kastý ile gelmiþ olmasý. Yani özel olarak
vacibliðe veya mubahlýða delâlet eden emarelerden yoksun olmasý.
Bu durumda menduba delâlet eder. Çünkü asýl olan farz olmamasýdýr.
Yakýnlýk için olmasý ise mubahlýðý nefyeder. Böylece mendubluk
belirlenmiþ olur.
2-Fiilin mendubun kazasý olmasýdýr. Bu durumda mendub olur.
Zira kaza, edanýn karþýlýðýdýr. Vaktin tümünde uyuyan kimseye kaza
vacib olmakla birlikte eda vacibtir, denilmez. Çünkü bu durumdaki
bir eda, onun üzerine vacibtir. Onun hakkýnda fiilin vacib oluþu,
sebebinin tamamlanmýþ olmasý anlamýndan dolayý o eda ona vacib
olur.
- Mubaha has olan yol ise iki þeydir:
1-Rasul’ün bir fiile devam etmesi, sonra da nesh etmeksizin
onu terk etmesi. Rasul’ün devam etmekte olduðu hususu tam olarak
býrakmasý, tahyir talebine delâlet eder ki o mubahtýr. Dolayýsýyla
mubahlýðýn delili olur.
2-Üzerinde herhangi bir þeye ait bir emare/alamet olmayan
bir fiili yapmasý, Rasul haram ve mekruh olaný yapmadýðýna göre ve
asýl olanýn da vacib ve mendub olmadýðýna göre, o fiil mubah olur.
 |