Alýþ-veriþ, nikâh gibi hükümlerinden elde edilen uygulamalar ve
sözleþmelerin nehyedilmesi, ya o sözleþmenin kendisine baðlý
olur, ya da baþkasýna baðlý olur. Nehiy, o uygulama ve
sözleþmeden baþkasýna baðlý olursa, Cuma günü Cuma namazý ezaný
okunduðunda alýþ-veriþin nehyedilmesi gibi, bu nehyin o sözleþme
ve uygulamaya, batýl olmasý ve fasid olmasý bakýmýndan bir
etkisi olmaz. Eðer nehiy, uygulamanýn ve sözleþmenin kendisine
baðlý ise, þüphesiz ki o sözleþme ve uygulamaya etki edip onu
batýl ya da fasid kýlar.
Nehyin, uygulamalara etki edip onlarý batýl ya da fasid kýldýðýna
dair delil Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in
þu sözüdür:
مَنْ عَمِلَ عَمَلاً لَيْسَ عَلَيْهِ أَمْرُنَا فَهُوَ رَدٌّ
“Kim hakkýnda emrimiz olmayan bir iþ yaparsa o
reddolunur.”
Burada kast olunan, o hususun sahih olmadýðýný, kabul
edilmediðini belirtmektir. Þüphesiz ki nehy olunan, emredilen
deðildir. Dolayýsýyla red olunur. Nehyedilenin reddolunan
olmasýnýn manasý ancak batýl ve fasid olmasýdýr.
Ayrýca sahabeler Rýdvanullahi Aleyhim sözleþmelerin
fasid ve batýl oluþlarýna nehyi delil getirdiler. Buna bir örnek,
Ýbn Ömer’in müþrik kadýnlarýn nikâhýnýn fasid oluþuna yani batýl
oluþuna Allah’u Teâla’nýn þu sözü ile delil getirdi:
وَلا تَنكِحُوا الْمُشْرِكَاتِ “Müþrik kadýnlarý
nikâhlamayýn.”
Ýbn Ömer’in bu tutumuna herhangi bir eleþtiri ve inkâr gelmedi.
Dolayýsýyla sahabe icmâsý oldu. Bir baþka örnek de; sahabeler,
faiz sözleþmesinin fasidliði yani batýllýðý hususunda Allah’u
Teâla’nýn þu sözünü delil getirdiler:
وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنْ الرِّبَا
“Mevcut faiz alacaklarýnýzý terk edin.”
Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in þu sözünü de
delil getirdiler:
لا تَبِيعُوا الذَّهَبَ بِالذَّهَبِ وَلا الْوَرِقَ بِالْوَرِقِ
“Altýný altýnla, banknotu banknotla satmayýn.”
Bunlarýn hepsi, nehyin uygulamalara etki edip onlarý batýl ya da
fasid kýldýðýna dair delillerdir. Ancak bu nehiy, fiilin terk
edilmesi için kesin bir taleple haram kýlma ifade ettiðinde
böyledir. Nehiy haram kýlma ifade etmeyip de mekruh ifade
ettiðinde ise, uygulamalara ve sözleþmelere etki etmez. Çünkü etki
etmesi, haram kýlma yönünden gelmektedir. Zira uygulamanýn ve
sözleþmenin haram kýlýnmasý, onu batýl ya da fasid yapar.
Haram kýlma, uygulamayý ya da sözleþmeyi ne zaman fasid yapan
olur, konusuna gelince; bu nehyin kendisine baðlý olduðuna göre
olur. Eðer nehiy, sözleþmenin kendisine ya da sözleþmenin
rükünlerinden bir rükne ait ise, o batýl oluþa delâlet eder. Anne
rahmindeki dölün satýlmasýnýn nehyedilmesi gibidir. Ýlgili nehiy
akdin/sözleþmenin kendisine aittir. Satýlan ise sözleþmenin
rükünlerinden bir rükündür. Çünkü rükünler üçtür: Sözleþme yapan,
hakkýnda sözleþme yapýlan ve sözleþme sîgasý. Bu örnekteki nehiy
batýl oluþa delâlet eder. Ondaki alýþ-veriþ tamamlanmýþ sayýlmaz.
Yani alýþ-veriþ akdi kesinlikle yapýlmýþ sayýlmaz.
Bir baþka örnek de; Ýslâm’ýn getirmediði, baþka nizamlarda geçen
uygulamalar ve sözleþmelerdir. Anonim þirketler gibi. Zira onlar
batýl uygulamalar ve sözleþmelerdir. Çünkü onlar hakkýndaki nehiy
bizzat akdin kendisi üzerine oluþmuþtur. Zira Þeriat koyucu bizzat
onun kendisini nehyetti. Þeriat koyucu, bu uygulama ve
sözleþmeleri genel bir þekilde nehyetti. Bunlar genelleþtirilir.
Onlardan her biri bizzat Allah’u Teâla’nýn þu sözleri kapsamýna
girer: يُرِيدُونَ أَنْ
يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا
بِهِ “Ýnkar etmekle emrolunmuþ olduklarý halde,
taðutla yönetilmek istiyorlar.”
فَلا وَرَبِّكَ لا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ
بَيْنَهُمْ “Rabbine yemin olsun ki, aralarýnda çýkan
ihtilaflarda seni hakem kýlmadýklarý ... müddetçe iman etmiþ
olmazlar.”
وَمَا آتَاكُمْ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ
فَانْتَهُوا “Rasul size ne verdi ise alýn, sizi neden
nehyettiyse ondan sakýnýn.”
Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in þu sözünün
kapsamýna da girer:
مَنْ عَمِلَ عَمَلاً لَيْسَ عَلَيْهِ أَمْرُنَا فَهُوَ رَدٌّ
“Kim hakkýnda emrimiz olmayan bir iþ yaparsa o red olunur.”
Bunlarýn hepsi de Ýslâm’ýn getirmeyip, Ýslâm’dan baþka sistemlerin
getirdiði uygulamalar ve sözleþmeleri nehyeden nâsslardýr.
Dolayýsýyla onlar, bu genel nehye dâhildirler. Ancak anonim
þirketler, bir baþka yönden de batýldýrlar. O da þudur: Onlarda
baþka bir ortak yoktur. Bilakis onlar tek taraflý uygulamadýrlar,
vakýf gibi. Bu ise, bu yönü ile de þirketin rükünlerinden
birisinin olmayýþý nedeni ile batýldýr.
Nehy, sözleþmenin kendisine ve rükünlerinden bir rükne ait olmayýp
onun için gerekli sýfatlardan bir sýfata ait olursa, o fesada
delâlet eder. Ayný anda iki kýz kardeþi ile evlenmek gibi. Zira bu
Allah’u Teâla’nýn þu sözü ile nehyedilmiþtir:
وَأَنْ تَجْمَعُوا بَيْنَ الإخْتَيْنِ ... “...Ýki kýz
kardeþi birden almayýnýz.”
Fakat buradaki nehiy, sözleþmenin kendisine ve rükünlerinden
birine ait deðildir. Bilakis nehiy, harici bir husustan dolayý
gerekli sýfata aittir. O husus ise, iki eþten birisinin diðerinin
kýz kardeþi olmasýdýr. Zira asýl olan, iki kýz kardeþten her
birisi ile evlenmenin Þeriata göre caiz olmasýdýr. Fakat
nehyedilen, ikisini birleþtirmektir. Bu ise fasiddir, batýl deðil.
Yani nikâh sözleþmesi yapýlmýþ sayýlýr. O adamýn üzerine düþen, o
ikisini ayýrmaktýr, yani birisini boþamaktýr.
Bir baþka örnek de þudur: Bir kiþi, baþka birisine borç para verip
ona þunu þart koþuyor: O parayý ziraatta harcayacak, sanayide ve
alet fabrikalarý kurmakta harcamayacak. Böylesi bir sözleþme
fasiddir, sözleþme sahih sayýlýr, þart batýl sayýlýr.
Bir baþka örnek de; birisine, tohum için kullanýlmasý ve yemek
için kullanýlmasý ya da baþkasýna satmamasý þartý ile buðday
satmasý gibidir. Bu sözleþme de fasiddir, sözleþme sahih sayýlýr,
þart batýl sayýlýr.
Bir baþka örnek de; bir erkek ile bir kadýn arasýnda erkeðin
ikinci karýsýný boþamasý þartý üzere bir nikâh akdinin yapýlmýþ
olmasý gibidir. Bu sözleþme de fasiddir, sözleþme sahih sayýlýr,
þart batýl sayýlýr. Bunun nedeni de Rasulullah SallAllah’u
Aleyhi VeSSellem’in þu sözüdür:
لا يَحِلُّ أَنْ يَنْكِحَ الْمَرْأَةَ بِطَلاقِ أُخْرَى
“Bir baþkasýný boþayarak bir kadýnla evlenmek helâl olmaz.”
Bu sözleþme, nehyedilendir. Fakat nehiy, sözleþmenin kendisine ve
rükünlerinden birisine ait deðildir. Bilakis, o ikisinin dýþýnda
bir hususa aittir. O ise, sözleþmenin kendisine ait harici bir
sýfattýr. Bu sýfat, þart koþulmasýyla sözleþmeye gerekli olmuþtur.
Bunun için sözleþme iptal edilmez, fasid olur.
Bir baþka örnek de, “helâl kýlan” nikâhtýr. Bu nikâh, bir kadýnýn
kendisini üç talakta boþayan kocasýna, kendisini helâl kýlmak için
bir adamla kendisini evlendirmesidir. Bu sözleþme fasiddir,
sözleþme sahih sayýlýr, þart ise iptal edilir. Bunun nedeni de;
Ýbn Mesud’dan yapýlan þu rivayettir: “Rasulullah
SallAllah’u Aleyhi VeSSellem helâl kýlan ve kendisi için
helâl kýlýnaný lanetledi.”
Bu sözleþme, nehyedilendir. Fakat nehy, sözleþmenin kendisine ve
rükünlerinden bir rükne ait deðildir. Bilakis o ikisinin dýþýnda
bir hususa aittir. Zira o sözleþme, kendisine ait bir sýfata
aittir. O sýfat ise, helâl kýlma nikâhýndaki sözleþmede “helâl
kýlma” þartýnýn olmasýdýr ki o nehyedilendir.
Ýþte böyle, nehiy uygulama ya da sözleþme için gerekli sýfata ait
olup, sözleþmenin kendisine ve rükünlerinden birisine ait
olmadýðýnda sözleþme fasid olur. Ancak bu, o sýfat akidden
olduðunda olur. Yani gerekli sýfatýn nehyedilmesi uygulama ya da
sözleþmenin kendisine ait olur. O zatýndan dolayý nehyedildi. Yani
uygulamanýn ya da sözleþmenin kendisinden dolayý nehyedildi. Fasid
þartta olduðu gibi. Zira o, sözleþmenin kendisine aittir.
Nehy, sözleþmenin dýþýnda ve onun için gerekli sýfatlarýndan her
sýfatýn dýþýnda bir hususa ait olursa; -bu sýfat ister sözleþmenin
çeþidinden dolayý gerekli olsun, “helâl kýlan nikâh” gibi, ister
ise sözleþme yapan iki tarafýn ittifak ettiklerine göre gerekli
olsun, fasid þartý gibi, fark etmez- nehiy bütün bunlarýn dýþýnda
bir hususa ait olduðunda, sözleþmeden baþkasýna ait olur.
Böylelikle, o nehiy sözleþmeye tesir etmez. Cuma ezaný okunduðunda
alýþ-veriþ yapmak gibi haram olsa da sözleþmeye etki etmez. Zira
haram olsa da o alýþ-veriþ sahihtir. Gasb edilen yerde namaz
kýlmak gibi, haram olsa da uygulama sahihtir.
 |