Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nda Çin’in Doğu Türkistan’daki politikalarına destek veren bildiriye attığı imzayı savundu.
Geçen hafta çoğunluğu Batılı ülkeler ve Japonya olmak üzere 22 ülke, Çin’in Doğu Türkistan’da inşa ettiği ve 1 milyonun üzerinde Uygur Türkünü zorla alıkoyduğu toplama kamplarını derhal kapatmasını ve Uygurları da serbest bırakmasını isteyen bir mektuba imza atmıştı.
Bir gün sonra aralarında Suudi Arabistan, Mısır ve Körfez ülkelerinin de bulunduğu 36 ülke, Çin’e destek mektubuna imza atmıştı.
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilcisi Abdullah el Muallimi, New York’ta yaptığı açıklamada, “Mektup sadece Çin’in gelişim politikalarından bahsediyor. Başka hiçbir şeyle ilgili değil.” sözleriyle bildiriye attıkları imzayı savundu.
Suudi Büyükelçi, Çin’in asimilasyon politikası olarak da tanımlanan Doğu Türkistan’daki faaliyetlerine desteklerini şu sözlerle savundu:
“Hiç kimse, dünyanın hiçbir yerindeki Müslümanların durumuyla ilgili Suudi Arabistan’dan daha fazla endişeli olamaz. Bu mektupta, insanları yoksulluktan kurtaracak kalkınma politikalarına desteğimizi belirttik.”
Çin’e destek bildirisinde, ‘Doğu Türkistan’da güvenliğin sağlandığı ve tüm etnik gruplardan insanların temel insan haklarının güvence altına alındığı’ iddiasında bulunuluyor.
Bildiride ayrıca, “Terörizm ve aşırılıkçılıkla mücadelede ciddi zorluklarla karşı karşıya kalan Çin, mesleki eğitim ve öğretim merkezlerinin kurulması da dahil olmak üzere Sincan’da (Doğu Türkistan) bir dizi terörle mücadele ve radikallikten kurtarma önlemleri aldı” ifadelerine yer verilmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü: Mektup, Müslümanların yüzüne vurulmuş bir tokattır
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Birleşmiş Milletler Direktörü Louis Charbonneau ise el Muallim’in mektubu basite indirgeyen sözlerine sert tepki gösterdi.
HRW Temsilcisi Louis Charbonneau, “Mektup, Çin’de baskı gören Müslümanların yüzüne vurulmuş bir tokattır. Mantıksız, saçmalık noktasında bir kusur.” sözleriyle yorumladı.
Temmuz başında ABD ve Almanya, Çin’in Doğu Türkistan’daki politikalarını eleştirmiş, BM Güvenlik Konseyi’nde sert tartışmalar yaşanmıştı.
Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, şubat ayında gerçekleştirdiği Çin ziyareti sırasında Pekin yönetiminin ‘terörle mücadelesini’ desteklediklerini açıklamıştı.
Batılı insan hakları örgütleri, Bin Selman’ın “Çin’in ulusal egemenlik, güvenlik ve istikrarını koruma çabalarını destekliyoruz.” ifadelerini Çin’in Doğu Türkistan’da inşa ettiği ve milyonlarca Uygur Türkünü asimilasyona tabi tuttuğu toplama kamplarını destek olarak yorumlamıştı.
Milyonlarca Uygur kamplarda zorla tutuluyor
Çin, 1949’dan bu yana hakimiyeti altında tuttuğu Doğu Türkistan’da inşa ettiği toplama kamplarında milyonlarca Uygur Türkünü alıkoyuyor.
Aile üyelerinden haber alamadıklarını dile getiren diasporadaki Uygurlar, Çin’in 3 milyon civarında Uygur Türkünü, bu kamplarda asimilasyona tabi tuttuğunu ifade ediyor.
Ayrıca Doğu Türkistanlılar, Çin’in dünyaya, ‘mesleki eğitim merkezi’ olarak lanse ettiği toplama kamplarına alınan Uygur sanatçı, entelektüel ve üniversite hocalarına ne gibi mesleki eğitim verildiğini bilmek istediklerini kaydediyor.
Kaynak: Euronews