İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan Fox News televizyon kanalına verdiği röportajda Amerika-Türkiye ilişkileri, Cemal Kaşıkçı cinayeti, İran yaptırımları, Türkiye’de gazetecilerin durumu gibi konularda yöneltilen bir dizi soruya yanıt verdi.
Suudi Arabistan’daki petrol tesislerine düzenlenen saldırılardan İran’ın sorumlu olduğunu düşünüp düşünmediği sorulan Erdoğan, “Burada İran’ı suçlamayı doğru bulmuyorum. Burada özellikle Yemen bölgesinden bu tür bir taarruzun olduğu çok açık net, herkes tarafından söyleniyor. Burada İran’a fatura kesmeyi doğru bulmuyorum çünkü belgeler, bu noktadaki deliller bunu tevsik etmiyor” yanıtını verdi.
“Yaptırımların çözüm olmadığını gördük”
“ABD’nin İran yaptırımlarını ihlal etmekten çekiniyor musunuz?” sorusuna karşılık Erdoğan, “Güçlünün haklı olduğu bir dünya olmaması lazım. ‘Ben güçlüyüm öyleyse haklıyım’ olmaz. Bu konuda yaptırımlar vesaire bunlar yeni şeyler değil, bunlar alışılmış, aşılmış şeyler. Nereye kadar yaptırımlar, nereye kadar bununla gideceğiz. Hepimiz bugün varız, yakın yokuz. Biz İran ile komşuyuz. Yaptırımların çözüm olmadığını da gördük” dedi.
New York Times gazetesinde yayınlanan bir analiz haberde yer alan Türkiye’deki bankaların İran yaptırımlarının delinmesine izin verdiği, Maduro rejiminin de yaptırımlardan kurtulmak için Türkiye’deki bankalarda kara para akladığı, Esat rejiminin de ABD yaptırımlarından sıyrılmak için Türkiye’de bir şebeke oluşturduğu şeklindeki iddialar soruldu.
“Bunlar FETÖ’nün propaganda taktikleri”
Erdoğan, bunların Türkiye’deki darbe girişiminde bulunan “FETÖ adlı terör örgütünce” uygulanan propaganda yöntemleri olduğunu söyledi ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
ABD’nin Türkiye’de yaşayan Hamas’ın üst düzey yetkililerinden birine yaptırım uyguladığı ve üstelik bunun bir gazetenin analizi de olmadığı hatırlatılan Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası terörizme karşı her zaman anlaşmalara uyduğunu ve işbirliği içinde olunduğunu söyledi. Erdoğan, benzer tavrı müttefiklerinden de beklediğinin altını çizdi.
Trump yönetiminden Fetullah Gülen’in iade edilip edilmeyeceğine dair bir söz alıp almadığı sorulduğunda ise Erdoğan, ABD’ye kolilerle belgeler gönderildiği, bütün bunlara rağmen sonuç alınamadığı yanıtını verdi.
“Bir sene geçti Kaşıkçı konusunda adım atılmadı”
BM Genel Kurulu’na hitabında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin takipçisi olacağı sözleri sorulan Erdoğan, “Birinci derecede bunu duyması gereken Suudi Arabistan çünkü şu anda failler nerede? Suudi Arabistan’da” dedi.
Erdoğan, “Ben Sayın Kral ile bunları konuştum. Veliaht Prens ile iki kez bu konuları görüştüm ve kendilerinin bana söylediği ‘kanı yerde kalmayacak’ dediler ama ne yazık ki bir sene geçti hala bunlarla ilgili atılmış bir adım yok.” ifadelerini kullandı.
Cemal Kaşıkçı’nın rastgele bir kişi olmadığını söyleyen Erdoğan, “Özellikle sizin meslektaşınız. Medya dünyasında saygın bir yeri olan, benimle de birkaç röportajı olmuş olan birisi. Yakından tanıyorum. Ülkemde ve İstanbul Başkonsolosluğu’nda böyle bir olay olacak, ben bunu takip etmeyim mi? Tabii ki takip edeceğiz. Bu bizim sorumluluğumuz” dedi.
Erdoğan, cinayet emrinin Veliaht Prens tarafından verilmiş olduğuyla ilgili Türkiye’nin elinde kanıt olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtladı:
“Faili şudur demek gibi bir adım atmam ancak İstanbul’a gelen iki uçakla 15 kişi Başkonsolosluğa gidiyor. Ben ses kayıtlarını dinledim ve bu gelenlerin içinde ‘ben kesmesini iyi bilirim’ diyen bir kişi var çünkü aynı zamanda bu kişi adli tıp işleriyle de ilgilenen bir kişi. Rütbesi de aklımda kaldığı kadarıyla albay ve bu en yakın o çalışma ekibinin içinde olanlardan bir tanesi ve orada bu işi icra ediyorlar. Ondan sonra da ne yazık ki Cemal Kaşıkçı’yı parçalayıp götürüyorlar. Bizim kanaatimiz bu. İstihbarat örgütündeki arkadaşlarımın kanaati de bu ve bundan sonrası bir yargı sürecidir. Yargı sürecinde bu işin faili kimdir, yardım yataklık yapan kimdir, bunlara talimatı veren kimdir? Bu benim sorunum değil, birinci derecede Suudi Arabistan yönetiminindir. Yargısınındır.” diye konuştu.
Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin bu olayı karıştırmaya devam etmek için para aldığı iddiaları sorulan Erdoğan, “Şahsıma böyle bir iddiayı atanlar bunu ispat edemedikleri sürece ahlaksızdır, edepsizdir ve haindir” dedi.
“Yargının kararına müdahale edemeyiz”
Erdoğan’a ‘‘Kaşıkçı gibi gazetecilerin nasıl muamele görmemesi gerektiğinden bahsettiniz, 2016’daki darbeden beri 180 medya kurumu zorla kapatıldı, 200 bin web sitesi engellendi, en az 100 gazeteci parmaklıkların ardından. Yüzlercesi de yargılanıyor, çoğu hakkında delil de yok. Bunlar Gazetecileri Koruma Komitesi’nin verileri. Bu komite ülkenizi başka ülkelerin hepsinden fazla gazeteci hapse atmakla suçluyor’’ diye soruldu.
Erdoğan, “Şimdi siz ülkemde 15 Temmuz’da ülkeme karşı bir darbe girişimi olacak, bu darbe girişiminin faillerini serbest bırakacağız, öyle mi? Bu darbe girişiminin faillerini kim tutuklama kararını veriyor, yargı veriyor. Yargının vermiş olduğu karara karşı biz niçin böyle mi yapıyorsun diyelim ? Ama siz şu anda yargı mensubu gibi konuşuyorsunuz. Gazeteci gibi değil. Bir defa bu noktada gazeteci gibi konuşun ve benden de siyasetçi olarak cevabını alın” dedi.
ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl değerlendirdiği sorulan Erdoğan, Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerde ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
“Stratejik ortaklığa yakıştıramıyorum”
“Ticaret hacmini artırmak istediğinizi söylediniz ancak, S-400’lerin alınmasıyla ilgili ABD tehditlerini göz ardı ettiniz, F-35 savaş uçaklarının programından çıkartıldınız. Neden böyle oldu?” sorusuna karşılık Erdoğan, şöyle konuştu:
“ABD’nin S-400 ile ilgili yaklaşım tarzını hiçbir zaman tehdit olarak görmedim. Niçin? Çünkü biz Patriotları Sayın Obama döneminde istedik ama bize Patriotlar noktasında ‘Kongre izin vermiyor’ dediler ve vermediler. Sonra Sayın Trump’tan da talepte bulundum ama maalesef Sayın Trump döneminde de alamadık. Şu anda özellikle bizim savunma noktasında kendi ihtiyaçlarımızı karşılama durumumuz söz konusu değil mi? Bunun için de savunma sistemleri noktasında Rusya ile böyle bir adımı atmak durumunda kaldık.”
F-35’ler konusunda Erdoğan, “Son anda bunun verilemeyeceğini söylediler. Ben bunu stratejik ortaklığa yakıştıramıyorum ve bunu doğru bulmuyorum” dedi.
“Donald Trump başkan olduğundan bu yana iki ülke ilişkilerinin daha mı iyi olduğu” yönündeki soru üzerine Erdoğan, “Sayın Trump ile Sayın Obama ile ilgili böyle bir kızıştırmanın içine girmek istemem ama bizim, Sayın Trump’ın göreve geldiğinden bu yana münasebetlerimizin gayet iyi olduğunu söyleyebilirim” dedi.
VOA
