Şiir

İslam coğrafyasında Müslüman için zulüm mütemadiyen sürüyor Baksana Yemende açlıktan her gün yüzlerce Müslüman ölüyor Kimin umurunda her bir köşede acı dolu feryatlar yükseliyor Onların çektikleri ıstırap ve zulüm vallahi arzı titretiyor

Yüreği acılı ama sarsılmaz ümit ile Kapatıyor gözlerini ümmet yine Şafağın ağarmasını beklerken bile Duası belli kurtuluş Hilafettir diye

Sen tağut’u reddetmekle emr’olundun, muhakeme olmakla değil. Kula kul olmuşların değil, Rabbinin huzurunda eğil. Şeytan seni büsbütün saptırmak istiyor; sakın ona etme meyil. Yoksa ahrette kimse olmaz, sana kefil. Bu daveti taşımak, harcı değil herkesin. Zulme sessiz kalma, gel de duyulsun sesin, Hakkını ver, alıp verdiğin nefesin.  İcabet etmeye sakın …

Zindana götürülürken taktılar, koluma kelepçe. Düşünmekmiş suçum, buymuş tek gerekçe. Gerçek suçlu olanlar, dolaşıyor ortalıkta serbestçe. Hüküm verenler bilekçe güçlü, ben ise fikirce. Zindan, karanlık soğuk dört duvar. Etrafında dikenli tel örgüler var. Mahkûmlar bazen bahçeye çıkar, volta atar. Görüş günü gelir, bitince de yürekler yanar. Ne kadar zalim olursa …

Davetim merkezdir; bunun etrafında döner her işim. Destektir, bana bu yolda, anam, babam, eşim. Doğru metot üzeredir, benim bu yönelişim. Kurtuluşun tek reçetesi var. Oda köklü değişim. Doğacak pek yakında beklediğim, özlediğim, güneşim Karanlığı aydınlığa ve nura çevirecek olan o değişim. Boşuna değil, benim bu sabırla bekleyişim. Çünkü gerçek olacak; …

Laikliği, orta çözüm olsun diye; batıda keşfettiler. İnsanlara güzel gösterip, methettiler. Nizamı hayattan kaldırıp, nehyettiler. Hem yeryüzünü, hem insanları mahvettiler. Laiklik, demokrasi, özgürlük, falan dediler. Yeryüzünü fesada verip kirlettiler. Hilafeti kaldırıp, başımıza zorla geldiler. Yer altında ve üstünde ne varsa yediler, bitirdiler. Laiklikle, tuttular, azim olan yüce Allaha kafa. Otoriteden, …

İşte yürüyor İslam’ın genç yiğitleri, Arzulayarak,  zafer ve şahadetleri Göklere ulaşıyor o ayak sesleri  İşte hizb-ut tahrir’in gençleri. Heybetli, yükselen sesleri zalimleri titretiyor, Tekbir sesleriyle, yeri göğü inletiyor. Hilafet çağrısını dünyaya dinletiyor. İşte hizb-ut tahrir’in gençleri. Azimler bilenmiş, kılıçtan keskin. Hilafetten başkası, etmiyor, onları teskin. Ümmetin içinden en seçkin. İşte …

Müslümanların yönetimi değildir, demokrasi. İslam’a taban taban’a zıt birbirine tam aksi. Uzaktan yakından, arasında olamaz, bürokrasi İslam’ın yönetimi hilafettir, ne demokrasi ne de teokrasi Şura; İslam’ın bir cüzüdür, Demokrasi; küfrün, tamamen yüzüdür. Şura; görüş bildirmenin özüdür.  Demokrasi;  alçakların sözüdür Kâfirler, demokrasiyi tatbik ediyorlar. Sonra Demokrasi İslam’dan diyorlar. Yoksa Kâfirler, Müslüman …

GENÇLİK NEREYE GİDİYOR                     Gençlik; Dört mevsimin baharıdır Baharı, kışa dönmüş, gençlik nereye gidiyor Coşkun akan suların pınarıdır Suyu sele dönmüş, gençlik nereye gidiyor                        Karartıyor hayatları uyuşturucu, alkol belası                        Oluyor şimdi gençler o’nun müptelası                        Bağımlı olmaya yetiyor bir defası                      Başını almış gençlik nereye gidiyor   …

FİLİSTİN                                            Katlediliyorlar, Müslümanları yanıyor, Filistin! Yahudiler saldırıyor neredesin? Ey Selahattin! Kudüs’ü, Filistin’i yetim bırakıp nereye gittin. Haçlılar kirletti, Filistin’i Selahattin’i yok diye ümmetin.   İşgal altında gasp edildi bu mukaddes belde, Ey! Selahattin, Abdülhamit gör şu halimizi gelde, Bakın şimdi! Bu mukaddes Filistin ne halde, Vermediğiniz bir karış toprağı …