DEAŞ’tan kaçarak muhaliflerin kontrolündeki bölgelere sığınan Suriyelilerin, burada da Esed rejiminin acımasız saldırılarının hedefi olduğu belirtildi.
Halep’e bağlı Bab ilçesinin DEAŞ tarafından ele geçirilmesinden sonra yaşadıkları yerleri terk ederek İdlib’e sığınan Sayih ailesi de maruz kaldıkları trajediyle bu durumu gözler önüne seriyor.
Ortopedi cerrahı Dr. Mahmud Sayih, eşi ve 7 çocuğunun da aralarında bulunduğu 22 sivilin hayatını kaybetmesine neden olan rejim saldırısının yaralı olarak kurtulan tek tanığı. Yaşadığı korkunç anları anlatan doktor Sayih, “Allah’tan geldik ve O’na geri döneceğiz.” diyor.
Halep iline bağlı Bab ilçesi DEAŞ’ın kontrolündeyken buradan kaçıp muhaliflerin kontrolündeki İdlib kentine yerleştiğini anlatan Sayih, Beşşar Esed güçlerinin 15 Mart’ta 5 katlı bir binayı hedef aldığı saldırıda tüm ailesini kaybetti.
REJİM GÜÇLERİNİN HAVA SALDIRISINDA AİLESİNDEN 22 KİŞİYİ KAYBETTİ
Doktor Sayih, İdlib’in El-Kusur Mahallesi’ne rejim güçlerinin düzenlediği hava saldırısı sonucu yıkılan 5 katlı binanın enkazından yaralı olarak kurtuldu ancak saldırıda eşi, 7 çocuğu ile abisi ve onun ailesinin de bulunduğu 22 kişi hayatını kaybetti.
Ailesiyle sığındığı muhaliflerin kontrolündeki bölgede hasta ve yaralıları tedavi ettiğini hatırlatan Sayih, ailesiyle geçirdiği son geceyi şu ifadelerle anlattı:
“Hep birlikte yatsı namazını kıldık. Birlikte Kur’an-ı Kerim okuduk ve sabah namazına hep birlikte uyanmak üzere herkes odalarına çekildi. Ben biraz daha Kur’an okumak için uyanık kaldım. Gece saat 2 buçukta binamız bir savaş uçağı tarafından bombalandı. Saldırıda bina yerle bir oldu, 2 saat sonra sivil savunma ekipleri beni enkazın altından kurtardı.”
Saldırı sonucu vücudunun çeşitli yerlerinde oluşan kırıkların tedavisinin sürdüğünü ifade eden doktor Sayih, “Çocuklarımın ve karımın enkaz altında can verirken attığı çığlıklar kulağımdan hiç gitmiyor.” ifadelerini kullandı.
Hedef alınan binada sivillerin yaşadığına dikkati çeken Sayih, ölenlerin çoğunun kadınlar ve çocuklar olduğunu, binada sadece 3 yetişkin sivil erkek bulunduğunu ifade etti.
“BU ÇOCUKLAR MI TERÖRİST!”
Doktor Sayih, ölen çocuklarının cep telefonunda bulunan fotoğraflarını göstererek, “Bu çocuklar mı terörist!” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Gözyaşlarıyla elindeki Kuran-ı Kerim’e sımsıkı sarılan acılı baba, duygularını “Allah’tan geldik ve O’na geri döneceğiz. Yaşadığımız bu acı İslam ümmetinin yaşadığı acıların sadece bir parçası. Myanmar, Somali, Irak ve Yemen’deki Müslümanlar sürekli saldırı altında.” sözleriyle ifade etti.
“AİLEM BURADA KALIP BU HALKIN KADERİNİ YAŞAMAYI TERCİH ETTİ”
Sayih, “Saldırıda 50 yaşındaki ağabeyim Muhammed Sayih ve ailesi de öldü. Yeğenlerimin en büyüğü 15 yaşındaydı, en küçüğü de 20 günlük daha adı konmamış bir bebekti.” dedi.
Aile bireylerinin hayatına mal olan saldırılar öncesinde Esed rejiminin İdlib kentine yönelik hava saldırılarının arttığını kaydeden Sayih, şunları söyledi:
“Maddi durumumuz iyiydi, aileme kaç defa yurt dışına çıkmamız yönünde imalarda bulundum ama ailem burada kalıp bu halkın kaderini yaşamayı tercih etti, teklifimi kabul etmediler.”
Saldırıda eşi ve yaşları 2 ile 12 arasında değişen yedi çocuğunu kaybeden Suriyeli doktor, ailesinin cesetlerini bir gün sonra enkaz altından çıkartabildiğini, cenazeleri de gömülmek üzere Bab’a gönderdiğini belirtti.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere bütün uluslararası kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının, Suriye’de yaşananlara sessiz kaldıkları için suçlu olduklarını vurgulayan doktor Sayih, sözlerini “Bizler sivillere yönelik çalışan uluslararası sağlık, medya, hukuk ve yardım kuruluşlarından sivillerin bulunduğu bu bölgelerin vurulmasına karşı tepki bekliyorduk.” diyerek tamamladı.