Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuveyt dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Ortadoğu’da Türkiye’nin fikrini almadan karar alanların bedelini ekonomik ve insani kayıp olarak ödediğini söyledi.
‘BUNLARI ABD ZİYARETİNDE KONUŞACAĞIZ’
Acaba bunlar şimdi ne diyor? Biz muhafazakâr demokrasi olarak çıktık, o düşünürlerden böyle bir şey görmemiş olabilirsiniz; biz de siyaset literatürüne, bilimine böyle bir kavramı getirdik. Şimdi size düşen bunun üzerine çalışmaktır. Neticede Türkiye’de bu anlayış 14-15 yıldır hamdolsun iktidarda. Demek ki millet bu anlayışı kabullendi, beğendi. Milletimize en ideal hizmeti vermek için de büyük gayretler sarf ettik. Buna da devam edeceğiz. Şunu da söyleyeyim, eksiklerimiz yok mudur, mutlaka vardır. Bu eksiklikleri görerek, gidererek, ülkemizi çok daha olumlu istikamette birlik, beraberlik içinde bir yere taşımamız lazım. Çünkü Türkiye, üzerinde oyunların oynandığı bir ülkedir. Türkiye’nin kalkınmasını, güçlenmesini hazmedemeyenler dünyada çok fazla. Dolayısıyla bizim gerekirse her şeyden önce kendi göbeğimizi kendimiz kesebilmemiz lazım. Başka bunun çaresi yok. Gerektiğinde önleyici tedbirleri biz kendimiz alacağız. Kendimiz alamazsak bunlar bizim için her an sıkıntıdır. PYD- YPG’yi düşünün, bir bakıyorsunuz NATO’da beraber olduğumuz ülkeler bunlarla işbirliği yapıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. NATO’da sizinle beraber olan biziz, terör örgütü değil. “Ama YPG-PYD’nin Türkiye’ye zarar vermesini istemeyiz” diyorlar. Lafla olmuyor ki! Bu, PYD ile PKK arasındaki ilişkiyi tespit edememenizin alametidir. Tüm bunları NATO zirvesinde de tabii ki A’den Z’ye gündeme getireceğiz, Bunları ABD ziyaretimde konuşacağız. Konuşmak durumundayız. Çünkü birbirimizi anlamaya mecburuz.
Şu Ortadoğu’da Türkiye’siz bir karar verilmesi düşünülemez. Eğer Türkiye’nin fikrine müracaat etmeden birileri karar alıyorsa bunun bedelini aslında ağır ödüyorlar. Hem ekonomik olarak hem de insan kaybı olarak ödüyorlar. Bir de huzuru yok ediyorlar. Şu anda bölgede huzur var mı? Irak’ta var mı huzur? Yok. Suriye’ye var mı? Yok. Geç Filistin’e, orada da yok. O anlayışla olmaz.
Bu nedenle süratle bunu halletmemiz gerekir. İşte Suriye sınırımız 911 kilometre, Irak sınırımız 350 kilometre. Öyleyse “Türkiye ile ne yapabiliriz?” diye düşünmeleri gerekir; buna göre adım atmaları gerekir diye düşünüyorum.
‘ABD’DE KARAR VERİCİ İLE BENİM GÖRÜŞMELERİM BELİRLEYİCİ OLACAK’
(MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan oluşan…) Bir ön heyet sizin temaslarınızdan önce Amerika’ya gidip görüşmelere başladı. Beklentileriniz ne durumda? ABD’nin YPG’ye bakışı ve FETÖ’ye bakışı hakkında neler söyleyeceksiniz?
Arkadaşlarımızla ben bugün-yarın görüşeceğim. O görüşmeler benim için nihai görüşmeler değildir. Nihai görüşme benim yapacağım görüşmelerdir. Bunlar ön görüşmeydi. Hangi ölçekte geçti, nasıl geçti, vs. bunları dinledikten sonra, inşallah bizim Sayın Donald Trump ile yapacağımız görüşmedir asıl belirleyici olan. Diğerleri bana göredir, belirleyici değildir. Sayın Başkan ile yapılacak görüşmenin neticelere göre, adeta ben peşrev gibi görüyorum. Arkadaşları tabii ki dinleyeceğiz ancak bizim bizzat karar verici ile yapacağımız görüşmemiz belirleyici olacaktır.