Değer Verdiğin Kadar Değer Bulmak

Her zaman düşündüğüm bir konuydu aslında; insanın yaratanı karşısında değeri ne kadardır, ne kadar değer veriyor ve ne kadar değer alabilir! Büyük bir soruydu aslında ve şüphesiz samimiyet gerektiren bir cevap olması gerekir.

Şimdi insanoğlu değer verdiği şeyler üzerinde titizlikle durup her konuyu araştırmaktadır. Örnek bulundu hal üzerine bakarsak insanoğlu bir menfaat uğruna hiçbir tedbirden kaçınmayıp, yapacağı işi etraflıca araştırıp hiçbir tedbirsizliğe yer vermiyor. İnsanlar gerçekten değer verdiği şeyler üzerinde titizlikle durup gözü gibi korumaktadır.   İnsanoğlu her zaman bir hedef için mücadele edip bu yol üzeri tüm engelleri kaldırmıştır. Buda fıtri bir özelliktir, doymak, yaşamak için bazı vesilelere sarılmak gibi, yani kısacası hayat şartlarına karşı mücadele etmektir.  Elbette ki bunlar gereklidir mutlaka. Burada bahsetmek istediğim konu insanın özelliğidir, insanların yaşam hakkındaki fıtri özelikleri öncelikli bir yaşam sürüp tüm ideallerini buna göre sınırlandırmaktadır.  Demek istediğim insanın istediği şeye öncelik verme serbestliği olup tüm hayatını istediği şeyin arkasında geçirmesi gibi. Burada değer ve bakış acısı ortaya çıkmakta olup, dünya menfaati ön plana çıkmaktadır.

İnsan gücü kuvveti imkanları nispetinde mücadele eder, dünyada kimi menfaat için kimileri şan şöhret için kimisi siyasi idealleri için kimileri futbol için mücadele eder.  Ama her insan bir şey ile meşguldür,  burada insan için önemli ve değerli olan şey ön plana çıkmaktadır. İnsan bunun üzerine bir hayat sürdürmekte kendisi için önemli olan husus onun hayat merkezinde olup hayatına bir yön vermektedir. Buradaki bakış insanları bazen kendi istediği şekilde başarıya bazen de başarısızlık ve mutsuzluğa götürmektedir. Buradaki mutsuzluk insan için koca dağları yerinde oynatacak bir boşluğa sebep olmaktadır.  Aynı zamanda buradaki mutsuzluk değer seçimi ile direk orantılıdır. Değer insanlar için bir menfaat olup, aynı zamanda bir hayat bakışıdır.

Konumuzun başlığı ile alakalı olan değer ve değer bulmaya gelince.  Müslümanlar gerçekten yükümlü olduğu İslam’a değer vermek istese bunu yapar. Buradaki ayırımı kendisi yapmalıdır. Benim için hangisi öncelikli diye bir karar vermeli. Asıl değer vermesi gereken Dinin önüne işini gücünü, zevklerini koyup din gibi yaşamamalıdır.

Kimileri için para asıl hedef, kimileri için zevkler, kimileri için dünyevi menfaatler asıl hedef olmaktadır. Burada kastımız kendisi için seçtiği hayat düzeni onun için bir ibadet halini alıp içindeki dindarlık içgüdüsünü dizginlemesidir. Hayatının tamamını bu dünyevi menfaatlere odaklaması ve onu elde etmek için çalışmasıdır.

Değer dediğimizde ne kastetmek istiyoruz? değer insandan insana değişen bir kavramdır. Bazıları tamamen kulluktan uzak, bazıları ise İslam’ı hayatının merkezine almayıp, hayat şartlarına göre kulluğu değişkenlik arz etmektedir. Şu anki bazı Müslümanlar için değerler seçimi farklılıklar arz ediyor maalesef!  namazını kılıp, ibadetlerini ve Allh(cc)’a itaatlerini yapan insanların önlerine, hayatlarını değiştirecek, kulluğuna mani olacak bir değişim sunulduğunda, işi,  dünyası, zevki veya menfaatlerine göre karar vermektedir.

Burada İslami değişimi hayat merkezine almayan insanlar çok rahatça İslam’ı arka plana atabiliyor, çünkü bunlar için dünyevi çıkarlar önde gelmektedir. Aynı zamanda İslam üzerine yaşam ayaklarına bağ olmaktadır. Bu karmaşada ise kalbi mutmain olmuyor.

Allah’ın dinine değer verdiğimiz değer kadar değer alabiliriz, aksi takdirde bir hiç kadar değerimiz olamayacaktır Allah (cc) indinde.

Kim ne yaparsa kendine yapar. Allah (cc) hesap gününde bizi korusun o güne kadar ayaklarımızı sabit kılsın. (Amin)

Allah’ı unutup da Allah’ında kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan  kimselerdir. (Haşır: 59/19)  

Öyleyse siz beni zikredin ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin. (Bakara:2/152)

Deniz Özdemir