Türkiye Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur Türk’ü Zinnetgul adındaki bir kadını ve iki çocuğunu Çin’e iade etti. Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, zulme tepki gösterdi ve “Muhacirlere Sahip Çıkalım” çağrısında bulundu.
Günlerdir sosyal medyada nereye ve niçin iade edildiğine dair tartışmalara sebep olan Müslüman Uygur ailenin 27 Haziran’da İzmir geri gönderme Merkezi’nden İstanbul’a sonra İstanbul’dan da sınır dışı edildiği kesinleşti.
Resmi kurumlar her ne kadar ailenin “Uygur değilim” beyanını bahane ederek Tacikistan-Kırgızistan’a gönderdiklerini söyleseler de aile Çin’e iade edilmiş. Müslüman Uygur olan Zinnetgul’ün Türkiye tarafından verilmiş İnsani İkamet İzin belgesinde “Çin Halk Cumhuriyeti” vatandaşı olduğu açıkça biliniyordu.
Türkiye Doğu Türkistan diye bir toprağı kabul etmediği, tek Çin politikasını tanıdığı için Çin Halk Cumhuriyeti’ne gönderildiği, resmi evraka rağmen yanlışlıkla Kırgızistan ya da Tacikistan’a gönderildi söyleminin kamuoyunun tepkisini çekmemek için geliştirildiği görülüyor.
Doğu Türkistanlı Uygurların aslını inkar etmediği ve hep “hiçbir Doğu Türkistanlı Uygur olduğunu inkar etmez“dediği bilinir. Ailenin iki küçük çocuğu ile resmen zalim Çin yönetimine teslim edildiği Uygur haber sitelerinden yer aldı.
Çin’e teslim edilen bu ailenin akıbeti ise, Çocuklarını anneden ayırıp eğitim merkezi dedikleri yerlerde Çinlileştirmek için zorla Çin marşını öğretecekleri bilinen bir gerçek.
Anne Zinnetgul’ü ise yine bir toplama kampında “Radikal aşırı” fikirlerinden arındırmak için eğitime tabi tutacakları Çin’in uyguladığı zulümlerden biliniyor. Toplama kamplarında işkence ve tecavüzlerin yaygın olduğunu daha önce bu kamplarda kalanlar dile getirmişti.
Bu zulümler devam ederken, Doğu Türkistanlı Uygur Müslümanların haklarını ve Doğu Türkistan davasını savunan alimler, dernekler susturuluyor. Açıkça konuşamıyorlar, konuşmuyorlar.
Türkiye bir taraftan Laik Kemalist Milliyetçilerin baskısı altında kalarak Suriyeli Muhacirleri Arap diyerek Suriye’ye ölüme gönderirken, diğer taraftan da Çin devletinin baskısı altında kalarak Uygur Türklerini Çin’e göndermeye devam ediyor.
Muhacirlere Sahip Çıkalım Çağrısı
Hizb-ut Tahrir TR Medya Bürosu Başkanı ve Köklü Değişim Medya Genel Koordinatörü Mahmut Kar kamuoyuna muhacirlere sahip çıkılması için çağrıda bulundu.
Kar çağrısında şunları söyledi:
“İslami kamuoyu, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz özellikle vakıf ve dernekler!
Allah için bu baskının altında kalmayalım. Bu topraklar hepimizin toprakları, bize yeten size de yeter Allah’ın izni ile. Muhacirler hiç kimsenin sırtında yük değil. Allah mümin ve Müslümanların yardımcısı ve kefilidir. Suriyeli, Doğu Türkistanlı ve tüm diğer İslam beldelerinden gelen muhacir Müslümanları koruyalım, gözetelim onların haklarını kendi haklarımız olarak görelim. Onlara yapılan zulme sesiz kalmayalım, iadelerine duçar olmayalım.”
İslami kamuoyu, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz özellikle vakıf ve dernekler!
Allah için bu baskının altında kalmayalım. Bu topraklar hepimizin toprakları, bize yeten size de yeter Allah’ın izni ile. Muhacirler hiç kimsenin sırtında yük değil. #cumartesi#Soruyorum— Mahmut KAR (@mk_mahmutkar) July 27, 2019
694 Sayılı KHK Ne İçeriyor?
18 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında karara bağlanan yeni KHK Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeriyordu. Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konulan 694 sayılı KHK, Türkiye’de tutuklu veya hükümlü bulunan yabancı ülke vatandaşlarının gerekli görüldüğünde kendi ülkelerine veya başka bir ülkeye iade ya da takas edilmesini konu ediniyor.
KHK’daki 2937 sayılı kanunun 26. Maddesi’ne eklenen fıkra şu şekilde: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede bulunan tutuklu ve hükümlüler ile takas edilebilir.”