Başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünyanın Suriyeli mültecilerle ilgili politikasının yetersiz olduğundan şikayet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son Kasım 2016 yılında dile getirdiği “daha da ileri giderseniz kapıları açarız” yaklaşımını yineledi.
Cumhurbaşkanı ayrıca ABD mutabakat sağlanamaması halinde Eylül’ün sonunda YPG/PYD’nin denetimindeki Fırat’ın doğusunda güvenli bölge kurulması konusunda çalışmalara tek başına başlayacağını ifade etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, AB’den Türkiye’deki STK’lara aktarılan paraların ihtiyacın çok gerisinde kaldığını söyledi.
Erdoğan, “Bizim yaptığımız harcamalar 40 milyarı buldu. AB’den gelenler uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla gelenler AFAD ve Kızılay’a geliyor. 3 milyar Euro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor. Verilen sözleri bunlar tutmadılar, biz ise verseler de vermeseler de bu adımı atmaya devam edeceğiz. Güvenli bölgelere dönen Suriyeli sayısı 350 bini buldu. Biz bunu yeterli bulmuyoruz. Diyoruz ki öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki bunu Sayın Trump’la da Sayın Putin’le de Almanya’da Merkel’le İngiltere ile konuştuk. Böyle bir güvenli bölgede ‘gelin’ dedik, biz burada adeta konut yapalım. Bu konutlara da bunları yerleştirelim Türkiye olarak biz de rahatlamış oluruz” dedi.
Erdoğan: “AB ve Batı sizi mali ve lojistik destek verin, biz konut yapalım Suriye’nin kuzeyinde”
Türkiye’de 3 milyon 650 bin Suriyeli bulunmakla birlikte son dönemde birçok Afganlı’nın da geldiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin önerdiği formülün kabul edilmemesi halinde kapıların açılabileceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı, “Konteynır kentlerde çadır kentlerde insanca yaşamak söz konusu değil. Biz konut yapalım; siz, mali ve lojistik destek verin Suriye’nin kuzeyinde. Sayın Trump’ın 20 mil dediği 30 km derinlik, sınır 910 km buralara bu konutları yapalım insanca yaşam imkanı sağlayalım. 250-300 metrekare konut olabilir çevresine 100 150 metre bahçesi olsa onu ekip biçse bu insanlar hazır balık d ğil balı tutmayı da öğrenmiş olur. 3 milyon 650 bin Suriyeli var, İdlib tehdidi var. Bunun dışında Afganistan gelenler var. Bir taraftan geliyor bir taraftan geri gönderiyoruz. Bunlar var. Ama bizi bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Oldu, oldu olmadı; biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Destek verecekseniz verin. Vermeyecekseniz kusura bakmayı bir yere kadar katlandık katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz. AB ve Batı dünyasından gereken desteği alamadık almak için de bunu yapmak zorunda kalabiliriz” dedi.
İdlib’de son yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye sayıları milyonlara bulacak yeni bir sığınmacı akınına yol açabileceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye’de bulunan sığınmacı Suriyelilerin büyük kısmının savaştan önce şu an PYD-YPG’nin kontrolünde olan Fırat’ın doğusunda yaşadığının altını çizdi.
“Eylül’ün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu fiilen başlatmakta kararlıyız”
Türkiye’nin ABD ile Fırat’ın doğusunda kendi istediği şekilde güvenli bölge kurma mutabakat arayışının devam ettiğini yineleyen Erdoğan, Eylül’ün son haftasına kadar bir uzlaşma beklediklerini aksi taktirde Ankara’nın kendi imkanlarıyla gerekeni yapacağını vurguladı.
“İdlib’deki gelişmeler ülkemize yönelik sayıları milyonlara bulacak yeni bir sığınmacı tehlikesini ortaya çıkardı. Rusya ile işbirliği içinde İdlib’i güvenli halde tutarak buradaki insanların kendi evlerinde yaşamalarını temin etmeye çalışıyoruz. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin önemli bir kısmının yaşadığı Fırat’ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını güvenli hale getirecek adımlar atıyoruz. ABD ile bu konuda mutabakata varmanın çabası içindeyiz. Gelişmeler bizim istediğimiz güvenli bölge ile muhataplarımızın kafasındaki güveni bölge arasında çok ciddi farklar olduğunu gösteriyor. İdlib tarafında milyonlarca yeni sığınmacı tehditle karşı karşıya bulunan Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma şansı yoktur. Eylül’ün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu fiilen başlatmakta kararlıyız. Bunu ABD’li dostlarımızla birlikte yapmak hepimiz için en ideal yoldur. Böyle bir zemin oluşmazsa Hazırlıklarımız tamam kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız.”
Erdoğan, Türkiye’nin bu sayede 450 kilometrelik sınır hattında gerekirse yeni şehirler de inşa ederek topraklarında barınan 1 milyon Suriyeli için bölgeyi yaşanabilir hale getirmeye çalışacağını dile getirdi.
Kaynak: VOA