Home / News / HABER / İSLAMİ BELDELER / Orwell’ın En Kötü Kabuslarının Bile Ötesinde: Çin, Soykırım İçin Yapay Zekayı Nasıl Kullanıyor?

Orwell’ın En Kötü Kabuslarının Bile Ötesinde: Çin, Soykırım İçin Yapay Zekayı Nasıl Kullanıyor?

Çin’in Uygurlara karşı yürüttüğü soykırım ve asimilasyonun ulaştığı boyut Konstantin Salomatin ve Shura Burtin tarafından raporlaştırıldı.

Sincan’ın Sinir Ağları İle Gözetimi

Sincan’da Çinli yetkililer, başta Uygurlar ve Kazaklar olmak üzere etnik azınlıkları izlemek, kayıt altına almak için DNA ve yüz tanıma kameraları kullanıyorlar. Bu tam bir gözetim. Her 300 metrede bir kontrol noktası var. Her konuşma kaydediliyor, sokaklarda polis minibüsler ile düzenli devriyeler yapıyor. Dikenli teller ise her yerde; okullar, kreşler, hastaneler, benzin istasyonları…

Uygur ve Kazaklar özellikle kamuya açık alanlar-hastaneler, bankalar, parklar, alışveriş merkezleri-  gibi hatta araçlarına yakıt bile alabilmek için ‘IJOP’ adlı yapay zeka ile işletilen metal bir detektörden ve iki kontrol noktasından geçmek zorundalar. “Sinir ağı/neural network”, Çin Halk Kurtuluş Ordusu tarafından yeni dijital askeri doktrin C4ISR’nin bir parçası olarak yapıldı ve Çin’i bir izleme teknolojisi ağıyla korumayı planlayan: National Vigilance programının bir parçası.

Tam Bir Gözetim: Evde Bile Mahremiyet Yok

2017’den itibaren, 12 ile 65 yaş arasındaki tüm Müslümanlar özellikle yüzleri ve vücutlarının farklı bölgelerinden, kan testlerine, parmak izlerinden, göz retina taramalarına, saç örneklerinden ses kayıtlarına, fotoğraflarının biyometrik çekiminden, DNA testlerine kadar çeşitli taramalardan geçmeleri gerekiyor. Her kontrol noktasında yapay zeka; 3D fotoğraf çeker, kimlik bilgilerini ve eşyalarını tarar ve tüm bu birleşik verilere dayanarak kişinin geçmesine izin verir ya da polise tarama sırasında talimat verir:daha fazla soruşturma için gözaltı veya acil bir tutuklama.

Masumiyet varsayımı yoktur. Tehdit derecesini belirlemek için 100 puanlık bir ölçek uygulanır. Uygurlar ve Kazaklar otomatik olarak 10 puan alır; 15 ile 55 yaş arasındaki insanlar başka bir 10 alırlar; inananlar başka bir 10.Sincan’da ikamet eden Kazaklı ve Uygur halka tahsis edilen bölgeleri terk etmek yasaktır. Ve ziyaret edilmesi yasak olan Müslüman ülkeler listesindeki 27. ülkeden Kazakistan’ı ziyaret edemezler. “Kayıt” yerine ikamet etmek zorunda kalıyorlar ve pasaportlarına el konuluyorlar. Konut blogunu ikamet yeri olarak tahsis etmek için, devlet yazılımı IJOP’a bağlı özel bir cihazla etkileşime girmeleri gerekir.

Evde de mahremiyet veya güvenlik yoktur. IJOP’a bağlı video kameralar dairelerin yanı sıra sokaklara da yerleştirilmiştir. Bu kameralar, Uygurları tanımlayabilen ve herhangi bir “olağandışı” davranışı izleyebilen, raporlayabilen ve yüz tanıma yazılımıyla donatılmıştır.

(Örneğin, yalnızca bir kişinin kayıtlı olduğu bir konutta birkaç Uygur toplanması.)

Resmi verilere göre, Çin 2020’de 626 milyon izleme kamerasını kullanacak. Dahası, kameralar tarafından toplanan tüm bilgiler IJOP tarafından analiz edilir. Ayrıca, polis sık sık gece geç saatlerde arama yapar; telefonları, bilgisayarları ve kitapları kontrol eder. Uygur dilinde basılı materyaller, sakal bırakılması, ulusal/dini kıyafetler ve Müslüman isimlerinin kullanımı gibi benzeri unsurlar yasaklanmıştır. Diğer bölgelerden yaklaşık bir milyon Çinli memur, Uygur aileleriyle birlikte evlerinde 6 aya kadar ikamet ediyorlar ve günlük raporları çevrimiçi formlarla dolduruyorlar.

Telefon Gözetimi

Tüm Müslüman sakinlerin, kullanıcının aktivitesini tarayan ve rapor eden (irtibat, okuma, yazma, coğrafi konumlandırma) IJOP’a rapor eden ve Jingwang adlı bir gözetleme telefonu uygulaması kurmaları ve kullanmaları gerekmektedir. Uygulaması olmayan bir cep telefonunu kullanmak, kapatmak veya başka bir kişinin telefonunu kullanmak yasaktır.

Uygulamada -çok fazla kitap, yiyecek kaynağına sahip olmak veya standartlardan daha fazla elektrik kullanmak- dahil olmak üzere 36 şüpheli etkinlik yer alıyor. Polisler bu işe odaklanmakla meşguller ancak uygulamayı kullanmazlarsa sırayla raporlanabilir ve kamplara gönderilebilirler.

Profil Belirleme ve Uygulama/Ceza

Sinir ağı/neural network, çeşitli kaynaklardan alınan tüm verileri (cep telefonu uygulamaları, polis uygulamaları, kameralar, kontrol noktaları, polis raporları) birleştirir ve biyometrik ve tıbbi verileri (doğurganlık, zihinsel sağlık ve kronik koşullar dahil), aileyi birleştiren çok boyutlu profiller oluşturur -bağlantılar, iş, çalışma notları ve finansal tarih- gibi. Her sabah IJOP, cezaevi durumlarıyla ilgili talimatların yanı sıra bölgede tamamen yasaklanmış veya tehlikeli faaliyetleri bildiren mesajları karakollara gönderir.

Sistematik bir şekilde Çin hükümeti, Uygur halkının kültürel, dinî kimliğini siliyor. Sincan korku içinde yaşıyor. Uygurların sahip olduğu dükkân ve restoranlar çoğunlukla kapalı. Geriye kalan işyerlerinde pencere ve kapıları kilitleyen demir çubuklar var. Yetişkin nüfusun %10’u kayıp. “Çalışmaya gitti”, “cezaevinde” ifadesi sıradan bir motto haline dönüştürüldü. Tutuklananların çocukları akrabalarla yaşayamaz ve yetimhanelere götürülürler.

Sözde Eğitim Kampları ve Cezaevleri

Hayatta kalanların gazeteciler, Kazakistan’da ve diğer ülkelerdeki insan hakları aktivistleri tarafından toplanan öykülerine göre, tutuklanmaları takiben insanlar, 24 saat boyunca açık tavan ışıklarıyla donatılmış, küçük kafeslere ayrılmış, bodrum katlara yerleştirilirler. Tipik bir hücre; oda başına 18 kişi ve yatak başına iki kişi ile yaklaşık 10 metre uzunluğunda ve çok dardır. Mahkumların iki saatlik aralıklarla uyumalarına izin verilir, ardından plastik sandalyelere oturmaları gereken iki saat “görevde/nöbette” vardiyaları yapılır. Öğleden sonra, hareket etmeden 12 ile 14 saat oturmaları gerekir.

Saatlerce sürebilen, bazen günlerce sürebilen sorgulamalar sırasında mahkumlar zorlayıcı pozisyonlara sokulurlar kimi zaman bir masaya zincirlenir kimi zaman uyumalarına izin verilmez. Hücrelerde konuşmak, gülmek, ağlamak ya da diğer mahkumlarla iletişime geçmek yasaktır. Her hücrede, her köşede, her tuvalet ve koridorda dört kamera bulunur. Kameralar mahkumları sürekli izliyor ve kuralları ihlal ederlerse hoparlörlerle ihlali numarasına bildirilir (isimler kullanılmaz.)

Bununla birlikte gözlemcilerin kapsam alanı dışında “kör bölgeler” vardır ve hapishane gardiyanları, genç kadın mahkumlara cinsel tacizde bulunmak için sıklıkla bu tür noktaları kullanırlar. Asgari hapis cezası üç yıl, ancak mahkumlar genellikle 10, 15 veya 20 yıl hapse mahkum ediliyor. Bu cümleler ise gizli tutulur ve resmi bir istekle bile bilgi alınamaz. Bir kamp cezası genellikle 1.5 ile 2 yıl arasındadır.

İşkence

Sincan’da yüzlerce hapishane ve kamp var ve her birinde çeşitli işkence teknikleri kullanılıyor. İhlal cezaları arasında elektrik şokları, zorla durdurma, yalnız hapsetme, uzun süre yiyecek yoksunluğu, demir çubuklarla dövülme, günlerce, aylarca ve yıllarca kelepçelenmek, sadece oturma pozisyonuna uygun bir kafese konulmak olabilir dahası zemine rahatsız edici bir pozisyonda zincirlenme, bir küvette boğma girişimleri, duvara kollardan bağlanma bu pozisyonla mahkum sadece ayak uçlarında durabiliyor veya kollarından asarak kafalara siyah bezlerle kapalı tutulabiliyorlar.

Kurtulanların tamamı “aşı” olarak adlandırılan zorunlu enjeksiyonların kendilerine yapıldığını bildirmiştir. Kamplarda, ihlaller için enjeksiyonlar yapılır. Bunların çoğu kameralarla kaydedilir… Erkeklerde bu kimyasal aşıların istemsiz ereksiyonlara yol açtığına dair raporlar da var.

Çok sayıda mahkum dayak ve işkencelerden ölüyor. Akrabalarına bir hastalıktan dolayı öldükleri söyleniyor.

‘’Sözde eğitim’’ Kampları

Birden fazla rapora göre, tek bir kampta yaklaşık 10.000 kişi kalabiliyor. Sadece Khorgaz bölgesinde üç kamp var. Mahkumlar Çince’yi öğrenmeye ve Çinli komünistler hakkındaki belgeselleri izlemeye zorlanılıyorlar. Kamuya açık bir şekilde kendi halklarından vazgeçmeleri, Komünist Parti ve Çin yasalarını övmeleri, başörtüsü takmaları, dua etmeleri, Kuran’ı okumaları, çocuklarına Müslüman isimleri vermeleri gibi hataları kabul etmeleri, partiye ve Çin Cumhurbaşkanı XiJinping’e -yemeklerden önce sayısız defa teşekkür eden sloganlar- atmaları gerekmekte.

Kamplardaki insanların çoğunluğu köylüler. Suçları Mandarin/Çince dilini konuşmuyor olmaları. Diğer bir grup ise kural ihlal edici olmaları örneğin, gerekli uygulamaları kurmada başarısız olan veya yerleşim bloklarını izinsiz bırakmayanlar. Dahası suçlar arasında Viber, WhatsApp, Telegram, VPN gibi yasaklı uygulamaların kullanılması, irtibat olarak yabancı numaralara sahip olma, türbanlı kadın akrabaların fotoğraflarının bulunması, yasaklı web sitelerinin ziyaret edilmesi, cenazede namaz kılması, Kuran’a sahip olmak, seccade bulundurmak veya İslami kıyafetler giyinmek… Üçüncü grup ise İslâm’ı uygulayan ve anlatmaya çalışanlar, bu gruba 10-15 yıl veya 30 yıla varan sıkı bir mahkumiyet uygulanıyor.

Koşullar değişir fakat her zaman insanlık dışıdır.

Yiyeceklerde protein, yağ bulunmaz ve kimyasal bir tada sahip. Yemek en fazla; bir parça pirinç, bir parça ekmek ve bir şişe su olabilir ve yemek sadece beş dakika sürebilir, bu nedenle kısmî bitirmek mümkün değil. Tuvalet ihtiyacı grup ziyaretleri ile sınırlı, küçük abdeste çıkmak için sadece iki dakika ve büyük abdest için üç dakika, fazla kaldığınız durumda vücudunuza soğuk suyun dökülmesi veya elektrik verilmesi cezaları ile karşılaşılır.

Hapishanelerden Kurtulanlar

Kurtulanlar; hafıza kaybı, kronik uykusuzluk, panik atak, baş ağrısı ve böbreklerinden ağrı çekiyorlar. Kurtulan erkeklerin çoğu cinsel sorunlar yaşamakta. Kadınlar ise muhtemelen kimyasal iğnelerin bir sonucu olarak libido kaybını rapor etmektedir.

Serbest bırakıldıklarında hapishane hakkında konuşmak kesinlikle yasaktır. Eski mahkumların kamplar hakkında asla insan hakları aktivistleri, gazetecilerle konuşup buluşamayacakları veya Çin hükümetini eleştirmeyeceklerini vaat eden bir belge imzalamaları gerekiyor. İhlal durumunda ise ceza ile tehdit ediliyorlar. Göç etmeyi başaran insanlar korku içinde yaşıyor ve sosyal medyada hiçbir bilgi veya fotoğraf paylaşamıyorlar.

Neler Yapılabilir?

Komünist geleneği, Lenin ve Stalin’in belirlediği eğilimleri takip eden Çin Hükümeti, insan haklarını göz ardı ettiği için rezil, ancak küresel toplumun tepkisine sözde duyarlı. Bunun nedeni saf bir makyaj değil. Çinli liderler Avrupa ve Afrika ile yollar inşa etmek, ticaret yapmak istiyorlar.

Ekonomik yaptırımlar uygulayarak, Çin’deki olayları boykot ederek, Çin’i olimpiyat oyunları gibi uluslararası spor ve kültürel etkinliklere katılmasını engelleyerek, dünya hükümetleri baskı uygulayabilir. Özel vatandaşlar, ülkelerinin liderlerine bu suçları durdurmak için harekete geçmelerini talep ederek, bilgi paylaşarak, interneti gerçekleri yaymada kullanarak yardım edebilirler.

Soykırımı durdurmanın tek yolu onu açığa çıkarmaktır!

Bylinetimes haber sitesinde Konstantin Salomatin ve Shura Burtin tarafından hazırlanan bu raporu Haksöz Haber için Durmuş Kancı tercüme etti.

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir