BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Doğu Halep’te, Sırpların 1991 yılında 87 gün boyunca kuşattıkları Vukovar’da yaptıkları katliama benzer bir tehlikenin olduğunu söyledi. Mistura, 1995 yılında Srebrenitsa’da BM gözetiminde katledilen en az 8300 Müslümanı unuttu!
ABD’de Trump’ın yönetime geleceği 20 Ocak 2017’den önce Esed’in Halep’te büyük bir saldırı yapabileceğine işaret eden BM yetkilisi, böyle bir saldırının o bölgede yaşayan 275 bin sivil için trajik bir etkisinin olabileceğini söyledi.
Mistura, ‘Halep’in doğusundan kalanı ele geçirmek için Esed’in acımasız bir saldırı başlatmasından endişeliyiz. Bu bir trajedi olabilir. Yeni bir Vukovar ile karşı karşıya kalabiliriz’ ifadesini kullandı.
Almanya’da Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile ortak bir açıklama yapan Mistura, sivillere yönelik bombardımanın durulması ve siyasi çözüm çabalarının sürdürülmesi çağrısı yaptı.
ABD’de 2017’nin başından itibaren Başkan olmak için seçilen Trump’ın Ortadoğu politikasıyla ilgili az şeyin bilindiğini söyleyen De Mistura, IŞİD ile mücadeleyi Rusya ile ortak bir şekilde yürütme sözlerini yerine getirdiği takdirde Suriye’de bir çözüm geliştirme ihtimalinin olduğunu kaydetti.
Vukovar: 3 ay kuşatma, sonra katliam…
Vukovar, Hırvatistan’ın, 1991 yılı haziran ayında eski Yugoslavya’dan ayrıldığını açıklamasıyla başlayan savaştaki en büyük ve kanlı çatışmalara sahne oldu. Dönemin Yugoslavya Ordusu (JNA) mensupları ve Sırp paramiliter birlikler, 1991 yılının ağustos ayından kasım ayına kadar üç ay boyunca Vukovar’ı kuşatma altında tuttu.
Çatışmaların başladığı dönemde yoğun top atışına maruz kalan Vukovar, JNA ve Sırp paramiliter birliklerin kenti işgali ile sona erdi. Sırplar’ın, çoğunluğu Hırvat olan 85 bin nüfuslu Vukovar’ı işgalinin ardından kentteki sivil halk işkencelere maruz kaldı, öldürürüldü ya da sürgün edildi. Resmi olmayan rakamlara göre, Vukovar’da bu dönemde yaklaşık 3 bin 600 kişi öldürüldü, binlerce insan toplama kamplarında esir tutuldu.
Bölünmüş kent: Halep
Suriye’deki iç savaşın kaderini değiştirme potansiyeline sahip kent Halep, rejim ile muhalifler arasında bölünmüş durumda. Kentin batı semtlerini elinde bulunduran rejim, muhaliflerin denetimindeki Halep’in doğu semtlerini temmuz ayından bu yana kuşatma altında tutuyor.
Rejim, stratejik Halep kentindeki savaşı kendi lehine bitimek isityor. Bu amaçla muhaliflerin elindeki doğu semtleri yoğun bir bombarımana tabi tutuyor. Binlerce İran yanlısı Şii milis de Halep’te Esed’e desek veriyor.
Yaklaşık 300 bin sivilin yaşadığı tahmin edilen kentin muhalif bölgelerinde daha kolay bir şekilde ele geçirmek amacıyla rejim ve Rusya, birçok kez ateşkesle eş zamanlı olarak ‘güvenli koridorlar’ uygulamasına başvurmuştu. Hem halkı hem silahlı grupları bu koridorları kullanarak kentten çıkması için çağrıda bulunmuştu. Ancak ne halk ne de silahlı gruplar kentten çıkmıştı.
Kaynak: Reuters