İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Anayasa Mahkemesi’nin Hizb-ut Tahrir’e yönelik yapılan hukuksuz yargılamaların, “hak ihlali” olduğuna karar vermesine rağmen, Sena Arat’ın tutuklanmasının Yargıtay tarafından onaylanması tepkilere sebep oldu. Akit’e değerlendirmede bulunan Avukat Cüneyt Toraman, “Mahkemeler verdikleri kararlarla suç işliyor” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) aldığı onca karara rağmen Hizb-ut Tahrirüyelerine yönelik yapılan yeni tutuklamaları avukat Cüneyt Toraman, Akit’e değerlendirdi.
Köklü Değişim Medyatarafından 2009 yılında Hakkı Başer Konferans Salonu’nda düzenlenmesi planlanan ancak valilik kararıyla son anda iptal edilen konferans öncesi içlerinde Sena Arat’ın da olduğu birçok Hizb-ut Tahrir üyesine 7,5 yıl ceza verilmişti. Bu cezalara istinaden geçtiğimiz gün Köklü Değişim Medya Yunuseli Temsilciliği’nde düzenlenen Cumartesi sohbetine katılan 4 çocuk babası Sena Arat, Yargıtay’ın cezayı onaylamasıyla, sohbet çıkışı hukuksuz bir şekilde tutuklandı.
“Mahkemeler suç işliyor”
Daha önce Yargıtay 16’ıncı Ceza Dairesi’nin, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medya yapılanmasının ‘Darbe çağrışımı’ davasında yargılanan Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak davasında verilen ağırlaştırılmış hapis cezası kararını bozduğunu hatırlatan avukat Cüneyt Toraman, “Hizb-ut Tahrir’e yönelik verilen bu kararlarla mahkemeler suç işlemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına bütün mahkemeler uymak zorunda. Birçok davada bu tür kararlar verildi ancak en son yine AYM’nin kararları doğrultusunda hareket edildi. Bu memlekette herkes eşit. Bu verilen kararı anlamak mümkün değil. Yargı reformu paketinde hükümet, ‘İfade özgürlüğünün alanını genişleteceğiz’ diyor. Bu adamların terör örgütü olmadığı, hiçbir terör eyleminde bulunmadığı, cebir ve şiddete yönelik herhangi bir uygulamalarının olmadığı, hiçbir terör örgütüyle bağlarının olmadığı mahkemede kabul edildi” şeklinde konuştu.
“Hâlâ zulüm ediyorlar”
Yargının içerisinde hâlâ temizlenmemiş bir ekip olduğunu söyleyen Toraman, “Kaos çıkarmak için mi bu kararlar alınıyor? Bunu çözebilmiş değilim. Bu adamlar bilinen insanlar. Türkiye’de 31 Mart’ta Komünist Başkan seçildi. Her yerde yazılı, görsel propagandası yapıldı. Bu propagandalara kimse sesini çıkarmadı. Ama dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şekilde, terör faaliyeti olmamış birisini terör örgütü olarak gösterip mahkum ediyorlar.
Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak hakkında ifade özgürlüğü denilerek verilen cezalar bozulmuştu. Bugün Doğu Perinçek 1960 darbesini savunuyor ama suç olarak kabul edilmiyor.
Hizb-ut Tahrir’e AYM’nin verdiği karara rağmen hâlâ zulüm ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Yeni Akit
