Koronavirüsün yetersiz sağlık ve temizlik koşullarına sahip Doğu Türkistan’daki toplama kamplarına sıçramasından endişe ediliyor.
Radio Free Asia (RFA) konuyla ilgili detaylı bilgi almak için Doğu Türkistan’daki bazı sağlık bürolarını aradı. Ancak çalışanlar konunun “ulusal güvenlik meselesi” olduğunu vurgulayarak bilgi vermenin Çin yasalarının ihlali olacağını söyledi.
Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de Çin hükümetinin bir çalışanı, bölgede koronavirüsten kaç kişinin etkilendiğini sorusuna, “Devlet sırrı olan bir meseleyi size açıklayamam” diye cevap vermesi dikkat çekti.
Yetkililer, sadece salgının kontrol altında olduğu ve riskli alanların sıklıkla dezenfekte ediliği bilgisini verdi.
‘Yerel yetkililer hapse gitmekten korkuyor, Pekin bilgiyi kontrol ediyor’
ABD’de yaşayan Uygur kökenli tıp araştırmacısı Memet İmin, RFA’ya yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan’daki bilgi eksikliğinin, yerel yetkililerin Çin merkezi hükümetten çekinmesinden kaynaklandığını ileri sürdü.
Doğu Türkistan’ın politik olarak hassas bir bölge olduğunun altını çizen İmin, “Kimse devlet tarafından hedef haline gelmek istemiyor. En ufak bir hata yaptıklarında işlerini kaybedeceklerini hatta hapse gidebileceklerini biliyorlar” diye konuştu.
Koronavirüs meselesi hakkındaki bilgi eksikliğinin sadece Doğu Türkistan ile sınırlı kalmadığını belirten İmin, “Pekin en baştan beri bu konu hakkında verilen bilgileri kontrol ediyor, uzman kişilerden çok siyasilerin açıklama yapmasına izin veriliyor” dedi.
Çin devlet medyası, Doğu Türkistan bölgesinde şu an kadar 24 kişinin enfekte okuduğunu, bin 254 kişinin de tıbbi gözlem altına olduğu açıkladı.
‘Kamplardaki milyonlarca insanın hayatı tehlikede’
Münih merkezli sürgündeki Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun Isa, RFA’ya yaptığı açıklamada, koronavirüsün toplama kamplarına yayılmasının “Uygur tutuklular için ciddi etkileri” ve böylesi bir durumda “milyonlarca insanın hayatının tehlikede olacağını” söyledi.
Isa, açıklamasında şöyle konuştu:
“Toplama kamplarındaki koşulların korkunç olduğu gerçeğini biliyoruz. Birçok insan aşırı kalabalık ve pis koşullar nedeniyle ciddi hastalıklara yakalandı. Tutukluların bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına katkıda bulunur. Verilen gıdaların kalitesizliği, tıbbi bakım eksikliği ve işkence de tutukluların bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına katkıda bulunuyor. Çin, Vuhan virüsünün kamplara yayılmasını önlemek için elinden gelen her şeyi yapmalı. Sonuçları felaket olur. Çünkü bu durum, son üç yıldır keyfi olarak tuttuğu on binlerce Uygur’un ölümüyle sonuçlanabilir.”
Bazı Uygur aktivistler de sosyal medya hesaplarından yazdıkları iletilerinde Çin yönetiminden akrabalarını serbest bırakmasını istedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Çin yönetimi Doğu Türkistan genelinde inşa ettiği bin 200’ün üzerindeki toplama kampında 3 milyon civarında Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk azınlıklara mensup Müslümanları zorla tutuyor.
Ajanslar