ABD-İran arasında rehine kriziyle birlikte gün yüzüne çıkan 400 milyon dolarla ilgili tartışmalar büyüyor. ABD yönetimi paranın baskı aracı olarak kullanıldığını ve fidye meselesi olmadığı iddiasındaydı. Yeni elde edilen bilgilere göre, ABD’li yetkililerin İran’a toplamda 1 milyar 300 milyon dolar gönderdiği ortaya çıktı.
ABD’nin rehine krizinden sonra İran’a gönderdiği 400 milyon doların akabinde 900 milyon dolar daha gönderdiği öne sürüldü. Wall Street Journal gazetesi, 1979 İran’ın paralarını gasp eden ABD yönetiminin, Tahran’da başlayan rehine kriziyle birlikte 400 milyon dolarını geri gönderdiğini yazmıştı. Gazete, ABD Devlet, Hazine ve Adalet Komisyonu’ndaki bir brifinge dayandırdığı habere göre, İran yönetimine 400 milyon dolar değil, toplamda 1.3 milyar dolar nakit para gönderildi.
Obama yönetimi ocak ayında rehinelerin serbest bırakıldığı gün, İran’a nakit paranın gönderilmesinin iki ülke arasında gizli bir anlaşmaya işaret etmediğini savunmuştu. Yönetim, zaten Amerika ve İran arasında varılan nükleer anlaşmanın ardından para transferinin yapılacağının önceden bildirildiğine dikkati çekmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby de resmi söylemleri tekrarlayarak, paranın aslında 1970’li yıllarda Şah döneminde yapılmış silah anlaşmasında Amerika’ya ödendiğini, ancak Şah devrilip İslam Cumhuriyeti kurulunca silahların İran’a gönderilmediğini, paranın da Tahran’a yeni iade edildiğini hatırlatmıştı. Kirby, para ödemesinin İran’daki tutuklu Amerikan vatandaşlarının iadesiyle bir bağlantısı olmadığını yinelemişti.
İki ülke arasında hala karşılıklı güvensizlik olduğuna dikkati çeken Kirby, İran’ın tutukluları geri iade etmekten vazgeçebileceği yönünde kaygıları bulunduğunu, bundan dolayı da para iadesinin bu zamana denk getirilip İran’a karşı koz olarak kullanıldığını belirtmişti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Azami kozu kullanmamak, bizim açımızdan budalaca, öngörüsüz ve sorumsuz olurdu” diye konuşmuştu.