Ve şüphesiz başarı Allah’ın yardımı iledir. Bismillahirrahmanirrahim. Bugün insanlık korkunç bir uçurumun kenarında. Bu hal insanlığın karşısında duran yok oluştehdidi değil bilakis hatalığın belirtisidir. Asıl mana insanların dünyasında kendi maneviyatlarını kendilerinin yok etmesiinsanlarındeğersiz canlılar olduğu halinin türemesidir. Tüm insanlığa gerekli olan sağlam bir şekilde kalkınması sağlıklı bir düzende ve ( ilahi) kanunlar gölgesinde rol almasıyla sağlanabilir.
Bu durum batı topraklarında açıkça görülmektedir ki artık batılı devletlerin bile kendi halkına verebilecek “ değer ölçüsü “ tükenmiştir. Sürekli olarak Avrupa devletleri arasında sık sık kemer sıkma politikalarıyla karşı karşıya kaldıkları görülmektedir ki açık olan mazeret ise şudur ki beşeri sistemlerin (demokratik) düzenlerin iflas etmesi varlığını koruyabilecek duygu ve düşüncelerin dahi tükenmesidir.
Bugün İslam Ümmet’i ve tüm insanlık dahil olmak üzere insan fıtratına ters düşmeyen medeniyet, ırk, millet çatışmasına mani olacak bir önderliğe ihtiyaç duymaktadır. Ve bu başsızlığa bir hal getirmek üzere ümmetin üstüne düşen bu emir tekrar inanç duygularını hayat prensiplerinehakim kılması ile mümkün olur.
Allah İslam Ümmet’ini seçip ortaya çıkarmasındaki muazzam üstünlük ve amacın imar etmek üzere (İslam ümmeti) dönemini başlatmıştır. Buna ayeti kerimede açıklık getirmiştir.
“Siz, insanlar için çıkarılmış ümmetlerin en hayırlısısınız. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.” (Al-i İmran, 143)
İslam’ın bir kere daha beşeriyetin kumandasını ele alması için belirlenen hayattaki amacını tekrar gerçekleştirebilmesi için İslamÜmmet’ini yeniden öz varlığına döndürmek gerekir.
Asırlar boyu İslam’layadaİslam akidesiyle bir düsturu olmayan düşüncelerin mekanizmaların kalıntılarıyla örtülmesi ümmetin dirilişine neşter atmıştır, İslam ümmeti kanayan bir yara olmuştur.
Her ne kadar ‘da bazı devletler “İslam alemi “ adı altında örgütlenmiş olsalarda bunlar temsili birer piyon olmaktan arta kalmamışlardır.
Çünkü Müslümanlar (3 Mart 1923) yılında düştükleri durumdan gözle görülebilen dünyada varlıklarını ve hükümranlığını kaybedip dağıtılmışlardır. Uzun yıllar beşeriyetin kumandasıyla batılı devletlerin düşünce sistemleri, başkamilletin, başka fikirler ve prensipleriyle kontrol edildiler.
Mananın tam anlamıyla onlar gibi yaşamaya, düşünmeye, hareket etmeye devam ettik. Vardığımız talihsiz sonuç ise fiyasko zulüm, sömürge ve batılı devletlerin kalkınmasıyla amaç buldu. Bu duruma açıklık getirebilmemiz için ümmetin tekrar insanlığa önderlik vasıflarının olduğunu idrak etmeli. Müslümanların şu sıralarda insanlığa Allah’ın hakimiyetine boyun eğdirecek güce ve bu evrensel önderliği kabul ettirecek olağanüstü itibara Allah (cc) yardım ve zaferiyle
ulaşacağı kesin vaadi ayette bildirdiği üzeredir:
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.” (Tevbe 32)
Şimdi ise artık doğuda Rabbimizin vaadi devrimlerle gelen Suriye’de devam eden İslamdevrimiylevücut buluyor. Suriye deki muhalifler zalim diktatörün yok oluşuyla batı devletleri ve onlarınişbirlikçilerinin devrine son vermekle ahdetmiş Müslümanların bulunduğu şiddetli çöküntüden kurtarıp tekrar İslam devletininimarına vesile olacaktır. Şüphesiz bu devrimlerin ilk kaynağı Kuran’dan ve Kuran prensiplerinden AllahuTeala’nın yeryüzüne yapılmasını istediğini gerçekleştirmek ve hakkın istediği demlere kadar bir kere daha tarihin akışını değiştirmektedir. Ve Şüphesiz Başarı Allah’ın Yardımı İledir. Onlar;
“Ahidlerine ( sözlerine ) sadıktırlar.” (Mümin -8)
“Andolsun ki, o ağacın altında sana tâbî oldukları zaman Allah, mü’minlerden razı oldu. Ve onların kalplerinde olanı biliyordu. Böylece onların üzerine sekînet indirdi. Ve onlara yakın bir fetih nasip etti.“ ( Fetih -18 )
“Ve pek çok da ganimet vardır. Onları alırlar. Ve Allah; Azîz’dir, Hakîm’dir.“ ( Fetih -19 )
FERHAT Tayboğa