MURSİ VE İHVÂN’I DESTEKLEMEK M.Salih ŞEKER Bilhassa İslami kesimden olan bazı şahsiyetleri, kitleleri, STK’ları, eli kalem tutan birtakım zevatı anlamak oldukça güç. Yahu Allah rıza için ne değişti Mursi döneminde Mısır’da. Neden Mursi’yi desteklemek İslam’ı istemek oluyor?Mursi yönetiminin neresi İslami…
İslami hükümleri anayasaya taşıdı diyenlere sormak lazım. Aynı anda kapitalist ve sosyalist nizamlara ait kanunların da bulunduğu bir anayasa ne kadar İslami olabilir ki?!Ya da şunu sormak lazım gazetelerde televizyonlarda sosyal ağlarda şurada,buradakonuşan,yazan, çizenlere. Bu anayasa taslağını ne kadar incelediniz?! İncelemişseniz eğer hangi ölçüye, hangi kritere göre İslamiliğine kanaat getirdiniz?!
İhvan’a destek vermeliyiz diyenlere de sormak lazım. Henüz geçtiğimiz asırda bu sisteme lanet getiren, bu parlementoyı tahkir eden ve de her zaman bu sistemin yöneticileri tarafından zulme uğrayan, hapse atılan ve önderleri şehit edilen İhvan bugün bu parlamentoya giriyor iken, bu zalim yöneticilerin halefliğini yapmanın peşinde koşuyor iken, buna rağmen bugün de desteklemeli miyiz gerçekten?! Onların bazılarının sergilediği bu tavır ciddi bir çelişki değil mi?! Eylemlerin söylemlere muhalif olmasıkadar çirkin bir şey varmıdır dünyada.?!
Mursi yönetimi Erdoğan’ın Ak Parti’sine benzetiliyormuş…
Böyle düşünenlerinMursi’nin de Erdoğan gibi bir zamanlar Tağutî-küfür sistemlerine karşıt olduğunu daha sonra ”Ben o gömleği çıkardım”cılıkyaptığını, ilk sırada etüt edip düşüncelerini de bu minval üzere seyrettirmesi gerekmez mi?
Daha sonra Türkiye lideri ile paralel olarak, sembolik öneme sahip davranışlar ile (namaz kılmak, ayetleri diline dolamak gibi) Mısırda yaşayan ve kahir ekseriyeti içine alan İslami hassasiyet sahibi zümreyi angaje etmiş değil midir Mısırlı lider?! Türkiye örneğinde bu stile sahip bir başbakan 10 yılda neyi İslamlaştırdı ki aynı konsepttekibir cumhurbaşkanına bu yönde ümit beslemek doğru olsun?!
Rabbimizin ayetlerinde, Efendimizin ise hadislerinde bizlerden talep ettiği İslam figüratif İslam mıdır? Allah Subhanehu ve Teala’ya kulluk etmek O’nun yaratıcı olduğunu kabul edip yönetimde spritüaliz yaklaşım sergilemekle mi olur. Şayet öyleyse bile, bu kıymetli kaynaklar bu anlayışı reddetmemiş midir.(Lokman-25, Ankebut-61, Zümer-38)
Bu dönemde(Mursi dönemi) Mısır adına ABD ve ‘’İsrail’’ ile ilişkilerde mesafe söz konusu olmuş diyenler…
Allah Hakkı için bu mesafeye nasıl bir büyüteçle bakıyoruz?! Elle tutulur ne değişti Batı ile ilişkiler noktasında?! Mazlum Filistin halkı açısından değerlendirirsek bu zulümde değişen ne oldu? Elle tutulur hangi gelişme bizleri ‘’mesafe koyuldu’’ kanaatini getirmeye neden oldu?!
Türkiye misalinde de sözde Batı ve ‘’İsrail’’ karşıtlığı yok muydu en başta. Son 10 yılda sömürgeci ABD Irak’ta Afganistan’da Müslümanların pâk kanını içerken kirli ağızlarıyla. ‘’Dindar Başbakan hangi cürüme karşı çıkabildi. Bırakalım karşı çıkmayı çanak tutmadı mı bu politikalara. Küresel anlayışa güdümlü toplantılarda, sempozyumlarda vs. bağırıp-çağırmak, esmek, gürlemek ama bir türlü yağmamak(ya da yağmaktan korkmak) zulme ses çıkarmak mıdır? Batı karşıtlığımızı bile Batı’nın ağzıyla icra etmeyi bırakmanın zamanı gelmedi mi?! Bu değil midir gerçek ve mantıksal olan Batı karşıtlığı.
Erdoğan ve partisi bu olaylar karşısında reel-politik davranmak zorundaydı şeklinde düşünenler…
İslam’ı reel-politiğe adapte etme düşüncelerini ne zaman bırakacağız. Bilakis İslam’ın realitesiyle davranmak Hâkim olan Rabbimizin bizlere emri değil midir?
Bush,bir dönem yer alınacak safın neresi olduğuna karar vermesi için tüm dünyaya çağrıda bulunurken.(20.09.2001) Allah’ın (azze ve celle) Nur ayetleri ise bizleri;
“Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.’’(Maide-51) şeklinde aydınlatırken Eylemleri, söylemleri, lisan-ı hâliyle safını belli eden ve de tüm Müslüman Afrika-Ortadoğu halklarına ‘‘Rol-Model’’ biçilen Erdoğan mantalitesinin Mısır’da ve bölgede tekerrür edeceği sahneleri şimdiden hayal edemiyor muyuz?
Özellikle Türkiye, Mısır ve Dünyadaki İslami çevrelere seslenmek gerekirse:
Mahşer günü için hazırlanmış utanç sahnelerini tekrardan yaşamadan İhvan’a, Mursi yönetimine destek vermeliyiz demeden önce sahih birİslami nazar ile meseleyi tekrar etüt etmek gerekmiyor mu?!
Ve bu şekilde Allah’ın (cellecelâluhû) Rıdvanını arzulamak İslamî tavır açısından daha yakışık olmaz mı?
“Sen de sabah akşam O’nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi ‘istek ve tutkularına (hevasına)’ uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.’’(Kehf-28)