Mısır’da kısa ömürlü demokrasi deneyimi, ordunun Müslüman Kardeşler iktidarını devirmesiyle filizlenemeden darbe aldı. Ve bu darbede Muhammed Mursi’nin yerine, 2012’de adı seçmen pusulasında bile geçmeyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur getirildi Mısır’daki bu değişime, birçok Batılı ülke ‘darbe’ demekten kaçınırken, en sert tepki geçen yıl Mısır ziyaretinde coşkuyla karşılanan Başbakan Erdoğan’dan geldi. Siyasal İslam’ın bundan sonraki seyrine ilişkin farklı tahminlerin bulunduğu bu dönemde, Erdoğan’ın Mursi’ye destek çıkmasının arkasında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ‘ılımlı İslam’ modeliyle, Müslüman Kardeşler ‘in siyasi kanadı Özgürlük ve Adalet Partisi’nin benzerlikleri ve farklılıkları da yeniden tartışılmaya başlandı. Daha radikal bir İslam hareket olarak bilinen ve kurulan ihvan harekâtı ve Batı karşıtı çizgi izleyen Müslüman Kardeşler, 2011 devrimi sonrası izleyeceği yol için ‘model olarak AK Parti’yi gördü’. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kökleri Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş hareketine dayanıyor. Türkiye’de 1960’ların sonlarında şekillenmeye başlayan İslami temelde siyasal arayış, 1980’lerden sonra gündeme geldi. “Milli Nizam, Milli Selamet hareketiyle karşımıza çıkan Necmettin Erbakan anlayışının bir alternatif olarak şekillenmesi 1980 sonrası süreçte, Refah Partisi’yle birlikte oldu” 1970’lerde “marjinal bir noktada” bulunan Milli Selamet, Refah Partisi’yle, laik devlet tarafından ‘ciddiye alınan ama kaygıyla bakılan’ bir siyasi partiye dönüştü. Siyasal İslam açısından, 20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkan Müslüman Kardeşler ise “yalnızca Mısır için değil, Sünni İslam dünyası açısından da başlangıç noktası teşkil ederken” Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi, 2000’li yıllarla birlikte “Erbakan’ın Milli Görüş çizgisini de aşan yeni bir anlayışla” ortaya çıkıyor. Kimi gözlemcilere göre, partinin ”devletçi, Batı karşıtı” Milli Görüş hareketinin 28 Şubat deneyiminden öğrenerek yaptığı özeleştiriyle sağladığı dönüşüm hem ülke içinde hem de uluslararası düzeyde meşruiyet kazanmasını sağlayan anlayışı da şekillendirdi. Milli Görüş hesaplaşmasını tamamladıktan sonra “kapitalizm” anlayışı kabullenen ve dış yatırımlara açık, yabancı yatırımcıyı, uluslararası sermayeyi teşvik edici bir seyir izleyen Adalet ve Kalkınma Partisi için şöyle bir açıklama gereği duydum “AK Parti, kapitalizm yanlısı hareketliliği, dinamikliği çok daha fazla olan bir harekettir… Bu anlamda küresel kapitalizm içerisinde İslami coğrafyada Müslüman halkların, toplumların küresel kapitalizme intibakı açısından çok önemli bir katkı yapmış işlevsel bir harekettir.” Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2001 ekonomik krizi sonrası IMF’nin talep ettiği ‘yapısal değişiklikleri’ yaşama geçirmesi, NATO ve Avrupa Birliği konularında Milli Görüş lideri Erbakan’dan tamamen farklı bir strateji izlemesi, partiyi Batı için de 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında İslam dünyasına ulaşmak için ideal bir işbirlikçi haline getirdi. Mısır’daki ‘toplumsal yapı ve içinde bulunduğu ekonomik durumun AK Parti benzeri bir örneği Mısır’da mümkün kılmadığını’ ifade edilebilir, partinin ılımlı tavrını ‘kapitalizmle’ olan ilişkisi çerçevesinde ve yerli yerinde anlamak gerekmektedir. Mısır kendisini haftalarca değilse bile, daha günlerce sürebilecek siyasi kargaşa ve şiddete kendisini hazırlamalı. Ama bu aşamada, Suriye’deki gibi bir çatışma ortamının ülkeyi saracağına dair bir işaret yok. Mısırlılar uzun süredir iktidarda olan bir diktatörü devirmenin, bunun yerini alacak sistemi kurmaktan çok daha kolay olduğunu diğer Arap Baharı ülkelerine kıyasla, daha acılı ve dünya kamuoyuna daha açık bir şekilde keşfediyor. Halk ayaklanmalarının önceliği diktatörlükleri devirmekti ve yerine ne geleceği hakkında çok fazla düşünülmedi. Tartışma ve taviz geleneğinden yoksunluk Amerika ve diğer batılı güçlerin
Ayrıca...
Bu ramazan ayı hilafetsiz, buruk geçen son ramazan olsun
İslam, hayat dolu bir nizamdır. Onda durgunluk, diğer dinlerdeki gibi kapalılık söz konusu değildir. Hayatın …