İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Müteddeyin müslümanlara yönelik çifte standarttın devam ettiğini belirten Hukukçu Yazar Avukat Hüseyin Kurşun, devletin müslümanların temel hak ve özgürlüklerini koruma noktasında veya genişletme noktasında isteksiz davrandığını ifade etti.
GAZİANTEP- Müslümanlara yönelik çifte standarttın devam ettiğini belirten Hukukçu Yazar Avukat Hüseyin Kurşun, açıklamalarda bulunarak devletin müslümanların temel hak ve özgürlüklerini koruma noktasında veya genişletme noktasında isteksiz davrandığını ifade etti.
Müslümanlara yönelik yargı zulmünün hala devam ettiğini vurgulayan Kurşun, “Gündeme gelen yardım paketleri maalesef Mütedeyyin şahıslar açısından bir düzenleme getirilmiyor. Müslümanların örgütlenme, özgürleşme haklarını genişletici bir madde bulunmuyor. Nitekim Hizbuttahir, Vasat, Mustazaflar Cemiyetine bağlı STK’lar yönelik bir iyileştirme söz konusu değildir. Bu aydığımız örgüt ve STK’lar davaları halen devam etmektedir. Gerek Yargıtay düzeyinde yapılan başvurular, gerek Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda maalesef müspet neticeler alınamıyor. Ama diğer taraftan baktığımızda Terör örgütü olarak yargılanan Laik, Seküler kesim Ergenekon, Balyoz davalarında verilen kararlar Anayasa Mahkemesince yeniden yargılama gerekçesi oluşturularak mahkemelere tekrar gönderildi. Nitekim cezaevlerinde hiç kalmayacak şekilde tahliyeler sağlandı. Burada şunu görüyoruz Müslümanlara yönelik yargı zulmü hala devam ediyor. Aynı zamanda Müslümanlara yönelik çifte standartta devam ediyor.”dedi.
Dindar müslümanların 28 Şubat’ı hiç bitmediğini ve biteceğe de benzemediğini sözlerine ekleyen, Kurşun, “Devlet Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini koruma noktasında veya genişletme noktasında isteksiz davranıyor. Şuanda 600 civarında İslami davadan mahkûm olan Mütedeyyin şahıslar var. Bu gerçekten çok büyük bir rakam hatta 28 Şubat rakamlarını aratmayacak bir rakamdır. Dolayısıyla yukarıda bahsettiğim Müslümanların mağduriyetleri devam etmiştir. Başka bir deyişle bu Müslümanların 28 Şubat’ı hiç bitmemiştir ve biteceğe de benzememektedir. Şu an İslami davalarda silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak suçlaması ile yargılanan ve mahkûm olan, aldığı mahkûmiyet kararı neticesi cezaevinde olan Müslümanların sayısı 28 Şubat Sürecinde aynı hukuksuzluğa tabi olan Müslümanlardan daha fazladır.”şeklinde açıklamalarda bulundu.
İslami davalardan mağdur olan kişilerin haklarını sürekli gündemde tutacak bir platformun oluşturulması gerektiğini belirten Kurşun daha sonra, “Diğer taraftan İslami kimliğe sahip olmayan hatta terör örgütü kurmaktan ceza alanlara uygulanan iyileştirmeler Mütedeyyin kimliğe sahip kişilere uygulanmıyor. Yeni çıkan yargı paketleri ile İslami grupların dışındaki gruplara bayağı iyileştirmeler düzenlendi. Bu noktada Müslümanların gerçekten bir platform oluşturması gerekir. İslami davalardan mağdur olan kişilerin haklarını sürekli gündemde tutacak. Gerekse meclise taşıyacak bir oluşumun bir platformun oluşturulması kanaatindeyim. Aksi takdirde İslami kimliğe kişilerin yaşadığı mağduriyetler gündemde tutulmazsa bu durum kabul edilmiş algılanıp hukuksuzluklar devam edecektir. Bu noktada Devlet bir adım atmıyorsa İslami STK’ların ve Müslümanların ciddi adımlar atması gerekir. Bu konuyu sürekli gündemde tutmalıdır.”ifadelerini kullandı.
İbrahim Koçyiğit-İLKHA
