Batı dünyası halklarında oluşturduğu düşünce, özgür Basına karşı Müslümanların saygısı ve özgürlük tanımaması, İslam dinin eleştiri karşı cevabı olmadığını. Müslümanların Batı dünyasına entegre olmadığını göstermek istiyorlar.
Batı’da yaşayan, Müslüman olmayan insanlar bu saldırıyı özgürlüğe ve demokrasiye karşı bir saldırı olarak algılıyor, sanki böyle düşünün, hepiniz aynı istikamete yürüyün denmiş gibi, İslam’a ve Müslümanlara karşı endişelenme artıyor. Batı’da yaşayan Müslümanlar ise bu durumu 11 Eylül saldırı ile kıyaslıyor ve bu saldırının sadece yeniden dünyanın bir yerinde Müslümanlara karşı savaş açmak için gerçekleştirildiğini düşünüyor.
Batı Basını İslamiyet’e karşı yaptığı propaganda halkta duyarlılık bulmaya başlıyor yeni bir düşman, yeni bir günah keçisi var artık komünizm yıkıldıktan ve fikri anlamda kapitalizm’e kafa tutamayan bir ideoloji olduğu için, fikri anlamda İslamiyet’ten başka hiç bir düşman kalmadı. Kapitalist’ler için önemli nokta batı’da yaşayan halk İslam’ı demokrasiye ve özgürlüye karşı görmesini ve bunu engellemek için mücadelede bulunması, mesela haftalardır Almanya’da (Pegida) adında bir grup çıktı ortaya. Bu grup İslamiyet’in batı’da yeri olmadığını göstermek için sokaklarda eylem yapıyor, buda bize basının propagandası batı’da Müslüman olmayan halkta duyarlılık gösterdiğinin kanıtı.
Charlie Hebdo dergisine karşı saldırıyı hoş bulmasam da, yaptıkları saygısızlık ve kapitalizmin özgürlük anlayışıyla bir alakası olmadığını sadece Müslümanlar söylemiyor, mesela David Brooks „New York Times“ yazarı “Amerika’da bile hiçbir Campusda charlie hebdonun bu çıkaracak olacağı sayısını satılışa izin verilmezdi, çünkü bu halkta isyana teşvik olarak değerlendirilirdi“ dedi. Bunu özgürlükle alakası yok nasıl yahudilere karşı saygısızlık yapılmıyorsa, Müslümanlara karşı’da yapılmamasını istiyorum ama bu tabiî ki sadece bir hayal düşüncesi. Hilafet olmadan bize karşı propagandayı hiç bir zaman bırakmayacaklar.
“İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” (Buhari, 2737; Müslim, 3428; Nesei, 4125; Ahmed b. Hanbel, 10359)
Batı endişeli, Batı korkuyor, Batı ne yapacağını ve tam olarak hangi yöne gideceğini şaşırmış durumda. Halkları gittikçe azalıyor ve Müslümanların sayısı artıyor. Mesela halklarını Müslümanlar Avrupa’yı ele geçiriyor düşüncesi ile daha fazla çocuk yapmalarını sağlamaya çalışıyorlar gibi ve aralarında güçlü bir aile bağı ve devletlerine karşı güvençlerini artırmaya çalıyorlar. Sığınacak tek kapı olarak göstermeye çalışıyorlar, İslamiyet’ten koruncak tek çözüm demokrasi için mücadelede bulunmak ve bir olmak gibi düşünce yaratmaya çalışıyorlar. Fakat Kapitaliz sistemi hatalarla dolu insan yetiştiremiyor, bence kapitalizm kendi mezarını kendi kazdı, özgürlükleri onları bitiriyor, halkları binbir türlü düşüncelere ve fikirlere sahip, özgürlük kapısını çok açtılar, geri dönüşü yok. Bu onların sırtında bir hançer ve sonları demektir inşallah.
Ey Ümmet! Böyle bir zamanda bir olmamız gerekiyor. Müslümanların önüne zor günler geliyor. Aramızda fitneye sadece bir Müslüman bir başka Müslüman’la ayni cemaatten olmadığı için veya düşünceler her konuda aynı olmadığı için bir birinize düşman olmayın.
„Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.“ Buharî, Edeb 27; Müslim, Birr 66
Tek Ümmet, Tek devlet, Tek Bayrak için çalışalım mücadelede bulunalım gece gündüz bunun için çalışalım, Allah’ın rızasını kazanalım inşallah.
Kardeşiniz, Abdullah Can