Köklü Değişim Dergisi olarak Andican katliamının 10. Yılında “Sahipsiz Türkistan’a sahip çık” yürüyüşü düzenledik. Açıklamada okunan Basın bildirisini ilginize sunuyoruz.
Köklü Değişim 10 Mayıs günü “Sahipsiz Türkistan’a sahip çık” temasıyla bir yürüyüş düzenledi. İstanbullu Müslümanlarında katılım gösterdiği yürüyüş Fatih cami’nden başlayıp saraçhane parkında sonlandırıldı ve burada bir basın açıklaması metni okundu.
Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Sayın Mahmut Kar tarafından okunan metni ilginize sunuyoruz.
Basın Açıklaması
İslam Düşmanı Kerimov’a ve Zalim Rusya İle Çin’e Karşı
Türkistan’ı Sahipsiz Bırakmayacağız
Değerli Müslümanlar ve Saygıdeğer Basın Mensupları;
İslam düşmanı olan sömürgeci kâfirler, yaklaşık bir asırdan beri beldelerimizi işgal ettiler. İslam coğrafyasının neredeyse tamamında Müslümanlara zulmettiler ve katlettiler. Bu sömürgeci devletlerin İslam beldelerindeki sömürge valisi konumunda olan ajan yönetimleri ise, bu zulümlerinde onlara yardım ettiler. Filistin, Afganistan ve Keşmir’de, Bosna, Çeçenistan ve Irak’ta, Libya, Yemen ve Suriye’de Müslümanların kanını oluk oluk akıttılar. Diğer İslami beldelerin yöneticileri de, bu katliamlara ya seyirci kaldılar, ya da kınama açıklamalarıyla yetindiler.
Bugün İslam coğrafyasına baktığımızda bir taraftan Amerika ve Avrupa’nın, diğer taraftan Rusya ve Çin’in bu zulümlerde başrol oynadığını görüyoruz. Bugün buraya toplanmamıza sebep olan bu zulümlerin en korkunç olanlarından bir tanesi de, Türkistan coğrafyasında yaşanmaktadır.
Evet Kardeşlerim; dünyanın görmediği, İslami beldelerindeki yönetimlerin duyarsız kaldığı, unuttuğumuz ve sahipsiz olan Türkistan coğrafyasından bahsediyorum. İslam düşmanı olan Yahudi Kerimov’un zulümleri ve işkenceleri altında inim inim inleyen Özbekistan’dan bahsediyorum. Tam 24 yıldır azgın rejimin katliamları karşısında çaresiz ve kimsesiz kalan, İmam Buhari’nin beldesinden bahsediyorum. Zalim Kerimov’un zindanlarında, işkenceler altında şehit olan Müslümanların beldesinden bahsediyorum.
Doğu Türkistan’dan bahsediyorum. Kâfir Çin’in akıl almaz zulümlerine maruz kalan Uygurlu Müslümanlardan bahsediyorum. Bir zamanlar Osmanlı Hilafet’inin bereketli toprağı olan Doğu Türkistan’dan bahsediyorum.
Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Türkmenistan ve diğerlerinden bahsediyorum. Rusya ve Amerika’nın uşakları olan, efendilerine hizmet için kendi tebaalarına zulmeden bu zalimlerin diyarından bahsediyorum. Zira bu diktatör yönetimler, İslam’a ve Müslümanlara karşı kin ve nefret kusmaktadırlar.
Kardeşlerim! İşte bugün bizler, sahipsiz ve kimsesiz olan Türkistan’a sahip çıkmak için buradayız. Türkistanlı kardeşlerimizin derdiyle de dertlendiğimizi ve bir vücudun azaları gibi olduğumuzu göstermek için buradayız! Tam on yıl önce, 13 Mayıs 2005’te Kerimov’un askerleri tarafından katledilen Andican şehitlerini unutturmamak için buradayız. Kerimov’un zindanlarındaki Müslümanlara, onların göğüslerini ferahlatacak olan bir nidayı İstanbul’dan duyurmak için buradayız. Doğu Türkistan’da yaşayan kardeşlerimize cesaret vermek ve umudu aşılamak için buradayız. Tüm dünya onları yalnız bıraksa da, “Biz sizi yalnız bırakmayacağız ey Türkistan” demek için buradayız. Zalimlere Allah’ın şiddetli azabını hatırlatmak ve mazlumları yardımsız bırakanları ifşa etmek için buradayız! Büyük devlet naraları atanların, Müslümanları yardımsız bıraktıklarını göstermek ve işbirlikçileri Rabbimize havale etmek için buradayız.
Sayın Basın Mensupları ve Değerli Müslümanlar!
Kâfir ve zalimlerin Türkistan’da yaptığı zulümleri sizlerin aracılığıyla tek tek kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Sizlerin aracılığınızla, sağır, kör ve dilsiz olanlara tekrar hatırlatmak istiyoruz. Hiçbir zulüm gizli kalmasın ve hiçbir zalim gizlenemesin diyor ve soruyoruz?
13 Mayıs 2005 tarihinde Andican’da, göstermelik bir ayaklanma çıkararak Kerimov ve Putin’in askerlerin 7.000 Müslüman’ın katledildiğini biliyor musunuz? Kerimov’un zindanlarında 20 bin siyasi tutuklu bulunduğunu ve bunların 8.000’ninin Hizb-ut Tahrir’li olduğunu biliyor musunuz? Müslüman kadınların hiçbir gerekçe gösterilmeden, Hizb-ut Tahrir mensubu olmakla suçlanıp hapse atıldığını, bunların arasında hamile kadınların ve annelerin de olduğunu biliyor musunuz? Kerimov’un zebanileri tarafından Müslümanlara ağır işkenceler yapıldığını, acımasızca dövüldüğünü, vücutlarının yakıldığını, kaynar suda haşlanarak öldürüldüğünü biliyor musunuz? Özbekistan’da camilerin büyük çoğunluğunun kapatıldığını ve kamusal alanlarda namazın yasaklandığını biliyor musunuz?
Doğu Türkistan’da Komünist Çin tarafından, 1949 yılından bugüne kadar sistematik bir şekilde katledilen Müslümanların sayısının 35 milyon kişiyi bulduğunu biliyor musunuz? Sadece 2014 yılında Doğu Türkistan’da çeşitli bahanelerle tutuklanan Uygurlu Müslümanların sayısının 27 bin 176 kişi olduğunu biliyor musunuz? Doğu Türkistan’da “doğum kontrol planı” adı altında, bu plana uymayan hamile kadınların hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja zorlanarak bebeklerinin Çinli katiller tarafından öldürüldüğünü biliyor musunuz? Müslümanların neredeyse tüm ibadetlerinin yasak olduğunu, Çin’in, tüm vakıf mallarına el koyduğunu, 29 binden fazla camiyi, ya askerî binaya ya da ahıra çevirdiğini, camilerdeki 54 binden fazla imamı tutuklayıp, işkence ederek çoğunu şehit ettiğini biliyor musunuz?
Değerli ve Kıymetli Müslümanlar! Türkistan’daki kardeşlerimize bu zulümleri reva gören, acımazsızca katleden ve bundan da keyif alan zalim Kerimov’a, Rusya’ya ve Çin yönetimine buradan diyoruz ki!
Dar’ul İslam olan bu topraklardaki Müslüman kardeşlerimize yaptıklarınızın hesabını hem bu dünyada Hilafet Devletine, hem de ahiret günü çetin bir azabın sahibi olan Rabbimize vereceksiniz.
وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ
Sakın, Allah’ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Sadece Allah onları, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. (İbrahim-42)
Sırf Müslüman olmalarından ve İslami hükümlere göre yaşamak istediklerinden ötürü kardeşlerimize her türlü zulmü reva gördünüz. Acımasızca katlettiniz, yıllarca hapsettiniz ve gaddarca zulmettiniz. Allah Azze ve Celle şahidimiz olsun ki, bu yaptıklarınızın hesabı, çok yakında Raşidi Hilafet Devleti tarafından size sorulacaktır. O Raşid Halife ki, İslam ile hükmedecektir. Hiçbir konjonktür hesabı yapmayacak ve hiçbir reel politik hesabın içerisine girmeyecektir. O Raşid Halife, kanlı ellerinizi sıkan ve ticari anlaşmalar karşılığında Müslümanlara yapılanlara duyarsız kalan mevcut hain yöneticilere benzemez. O Hilafet Devleti, bugün sizlere zımmen veya aşikâr olarak destek veren demokratik rejimlere hiç benzemez. O halde korkun! Ama bilin ki, korkularınız, akıbetinizi değiştirmeyecektir.
Buradan Türkiye yönetimine de sesleniyor ve diyoruz ki; Müslümanların acı çekmesi kalbinizi sızlatmıyor mu? Onların gözyaşları yüreklerinize dokunmuyor mu? Oysaki kardeşleriniz onur, haysiyet, güvenlik, emniyet ve barış içinde yaşamak ve dinlerini uygulamak için sizden yardım bekliyorlar. Filistin’den Özbekistan’a, Suriye’den Doğu Türkistan’a kadar İslam’a yardım etmeniz için size haykırıyorlar. Siz, onların umutları ve kardeşleri değil misiniz? Türkistan’a yardım deyince Orhun Abidelerine yol yapmayı mı anlıyorsunuz? Yoksa bu zulümlerden haberdar değil misiniz? Allah ve Rasulü için, Ümmeti Muhammed için onlardan vazgeçmeyin! Onların kanlarını ticaret hacimleriniz karşılığında değişmeyin! Türkistanlı kardeşlerinizi işkence edenlerin pençelerine bırakmayın. Çünkü bundan dolayı Allah Subhânehu ve Teâlâ, sizleri hesaba çekecektir. Zira Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmaktadır:
“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. (Buhari)
Ve son olarak Müslümanlara sesleniyor ve diyoruz ki;
Ey Müslümanlar! Türkistan coğrafyasının sesine kulan verin! Onların feryadına kulaklarınızı tıkamayın. Onları tüm dünya yalnız bıraksa dahi, sizler bırakmayın. Onların çağrılarına koşmayan yöneticilerinizi muhasebe edin. Türkistan’da ve dünyanın farklı coğrafyalarında meydana gelen bu zulümlerin durması için harekete geçin. Bu zulümleri durduracak ve zalimlerden hesabını soracak olan Raşidi Hilafet Devletinin ikame edilmesine yardım edin. İslam’ın yeniden hayata hâkim olması için var gücünüzle çalışın. Unutmayın ki Allah Müslümanların yar ve yardımcısıdır.
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51]
Allah’ım sen Özbekistan, Doğu Türkistan ve tüm Türkistanlı Müslüman kardeşlerimize yardım et. Zalim yönetimleri sana havale ediyoruz. İslam ve Müslümanlara düşmanlıkta haddi aşmış olan Çin ve Rusya yöneticilerini kahreyle. Allah’ım! Zalimlere ve kâfirlere karşı Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuza şahit ol Ya Rab!
Köklü Değişim
Kaynak: kokludegisim.net