Laikliği, orta çözüm olsun diye; batıda keşfettiler.
İnsanlara güzel gösterip, methettiler.
Nizamı hayattan kaldırıp, nehyettiler.
Hem yeryüzünü, hem insanları mahvettiler.
Laiklik, demokrasi, özgürlük, falan dediler.
Yeryüzünü fesada verip kirlettiler.
Hilafeti kaldırıp, başımıza zorla geldiler.
Yer altında ve üstünde ne varsa yediler, bitirdiler.
Laiklikle, tuttular, azim olan yüce Allaha kafa.
Otoriteden, uzaklaştırıp kaldırdılar, Kur’an’ı rafa.
Ayırdılar, dini bir tarafa, devleti bir tarafa.
Her türlü hayâsızlığı, fuhşiyatı, yaydılar etrafa.
Dini devletten ayırmakla; ümmeti de birbirinden ayırdılar.
Müslümanları vurdular, kâfirleri kayırdılar.
Yaktılar, yıktılar, ümmeti birbirine kıydırdılar.
Buna Karşı çıkan herkesin ayağını kaydırdılar.
Ne hikmetse din devlete karışmıyor, ama devlet dine karışıyor.
İmamlar, belamlar, laikliği savunmak için birbiriyle yarışıyor.
Diyanet, Müslümanlarla savaşıyor; laiklerle barışıyor.
Laiklik, böylesi, Müslümanlar sayesinde yaşıyor
Onlar hem Müslümanları, hem de uşaklarını kandırıyor.
Müslümanları sömürüp, kendi halkını kalkındırıyor.
Laikliği, yerleştirmek adına sizi hayattan kaldırıyor.
Yaşlı, kadın, çocuk, demeden herkese saldırıyor
Ey kâfirler! Gökyüzü Allah’ın, yeryüzü bizim dediniz.
Kim verdi size! Yeryüzünü, ey acizler! Siz kimsiniz?
Yeryüzünün hâkimi yok mu? Sandınız yoksa siz!
Her şeyin hâkimi Allah’tır. Kesinlikle siz değilsiniz.
Hayatın her alanına, hâkim olan bizim dinimiz,
Ne din devletsiz olmalı, nede devlet dinsiz.
Dinsizliği asla kabul etmeyiz; çünkü Müslüman’ız biz.
Her şeyin tek ilahı var, oda bizim rabbimiz.
Muhammet Ali TULUK