Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Eylül 2015 tarihinde önce Putin ile birlikte restore edilen 111 yıllık Moskova Merkez Camii’nin açılışını yaptı. Erdoğan-Putin görüşmesi sonrasında Suriye konusunda Türkiye, Rusya ve Amerika arasında ortak çalışma grubu oluşturulması fikrinde mutabık kalındığı bildirildi.
Erdoğan, Rusya’dan döndükten sonra bayram sabahı “Burada Esed’siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir” diyerek devrik bir cümle kurdu.
Manevra yapabilmek için diğer konuşmalarında olduğu gibi net konuşmuyordu.
Doğrusu ise Erdoğan; “geçiş sürecinde artık Esed olabilir” diyordu.
Ak Parti kurmaylarından Yasin Aktay ise; “Hatta Esed’in elinde 10 bine yakın insanın kanı varken bile Türkiye ona şans tanıyordu” diyerek kendilerinin Suriye meselesine ne denli doğru baktıklarını ispatlamaya çalışıyordu.
Birleşmiş Milletler 70. Genel Kurul toplantısında ise Obama-Putin görüşmesinin akabinde yapay karşıtlık oluşturmakla birlikte ortak çalışılabilecekleri vurgulandı.
Ardından Rus gemileri Türkiye’de ki boğazlardan daha sık geçmeye başladı.
Bu satırları yazdığım esnada haberlere “uzunluğu 112.5 metre olan Rus savaş gemisinin Çanakkale Boğazından” geçtiği bilgisi düştü. (1)
1 Ekim tarihinde ise Rusya, Amerika’ya da bilgi vererek ilk saldırısını gerçekleştirdi.
Ardından peş peşe gelen saldırılar da Hama, Humus ve Halep’te şimdilik toplam 65 sivilin öldüğü bilgisi verildi.
Ardından Amerika ve bazı Avrupa devletleri “kaygılıyız” şeklinde yarım ağızla açıklama yaptı.
Erdoğan ise; “Putin’i telefonla arayacağım”, “Rusya’nın Suriye’ye sınırı mı var?”, “onlarda kaç mülteci var, biz de 2 milyon”, “mademki iki dost ülkeyiz, bu konuda attıkları adımı, yaptıklarını tekrar gözden geçirmelerini isteyeceğim” şeklinde açıklamalarla tepki gösterdi.
Öncelikle Türkiye’nin de içinde yer aldığı uluslar arası haçlı koalisyonun başını çeken ABD, Fransa İngiltere başta olmak üzere hangisinin Suriye ile sınırı bulunuyor?
Hiçbirisinin.
Öyleyse Amerika öncülüğünde kurulan haçlı koalisyonu bir yılda binlerce Müslüman’ı katlederken Erdoğan’ın neden hiç sesi çıkmadı?
Erdoğan, Rusya’nın uzun zamandır Kasabı desteklediğini bilmiyor mu?
Rusya’nın silah yüklü gemileri Türkiye’nin boğazlarından geçmiyor mu?
Amerika ile Rusya’nın bu konuda anlaştığını bilmiyor mu?
Elbette ki, hepsini biliyor.
Tüm bunları bilmesine rağmen Putin’den bahsederken dostum diye bahsediyor ve her türlü ilişkiyi Rusya ile sürdürüyordu.
Üç gün önce kadeh tokuşturarak kutlanan anlaşmaya verilen tepkiler ise yapay karşıtlık oluşturmak için veriliyor.
Suriye’de muhalefetin Amerikan planına razı olması için Rusya’nın saldırılarına göz yumuluyor.
Esed’li geçiş sürecine razı etmek için yapılıyor.
Kâfirler, âdete “katliamlardan katliam beğenin” diyor.
Erdoğan, iç siyasette, “çözüm süreci” adı altında taraflarla yürütülen süreç ve Gülen cemaati ile girdiği ortaklığın neticesinde, yapılan onca hukuksuz işlerden sonra “safmışız bizi kandırmışlar” diyerek suçu diğerlerine attığı gibi şimdi de aynı numarayı dış siyasetle alakalı yapıyor.
Aslında hepsi de uluslar arası sistemin birer parçası ve rollerini oynuyorlar!
Beş yıldır katliam oluyor.
Kimse ne suç üsleniyor, ne de yardım ediyor.
Ümmet, hepinizin gerçek yüzünü gördü.
Hiçbir şeyi gizleyemezsiniz!
Hepiniz oradaydınız…
(1) www.haberturk.com/gundem/haber/1135906-rus-savas-gemisi-canakkale-bogazindan-gecti
Islah Haber