CnnTürk’ün, Hizb-ut Tahrir hakkında yayınladığı yalan haberi Köklü Değişim olarak ifşa ediyoruz.
CNN TÜRK 14.01.2016 tarihinde internet sitesinden dikkat çekici bir haber geçti.
Danimarka’da yayın yapan TV2 kanalını kaynak göstererek “Danimarka’da 15 yaşındaki Hizbut Tahrir üyesinin evinde patlayıcı bulundu” yayınlanan haber Hizbut Tahrir’in siyasi çizgisiyle hiçte bağdaşmıyordu. Nitekim bu haber üzerine yaptığımız kısa bir araştırma neticesinde CNN TÜRK’ün haberi çarpıttığı açığa çıktı. TV2 15 yaşındaki kızın Hizbut Tahrir üyelerinin kullandığı bir Facebook grubuna üye olduğunu belirtirken CNN TÜRK evinde patlayıcılar bulunan kızın Hizbut Tahrir üyesi olduğunu söylüyordu. Danimarka’da yayın yapan medyanın ortak dili de aynı şekilde bu kızın Hizbut Tahrirli Müslümanların genel olarak kullandıkları ve herkese açık olan bir Facebook grubuna üye olduğunu belirtmektedir. Buna rağmen CNN TÜRK’ün haberi çarpıtması ve yalan haber yapması onun genlerindeki İslam düşmanlığı ile ilintili olduğu açık bir şekilde görülmektedir.
(CNNTURK’ün geçtiği o skandal haber için TIKLAYINIZ)
Köklü Değişim olarak bu yalan haberi ifşa etmek için kendisi de din olarak İslamı seçen Danimarkalılardan biri olan Hizb-ut Tahrir İskandinavya Medya Bürosu Başkanı Sayın Junes Kock’a ulaşarak kısa bir röportaj yaptık. İşte o röportaj:
KD: CNNTURK internet sayfasında Danimarka’da yeni Müslüman olmuş 15 yaşındaki bir kızın evinde patlayıcı madde bulunduğunu ve kızın Hizb-ut Tahrir üyesi olduğunu yazdı. Bu haber hakkında ne dersiniz? 15 yaşındaki bu kızın gerçekten Hizb-ut Tahrir ile bağlantısı var mı?
“13 Ocak Çarşamba 2016 tarihli yayınında TV 2 kendi internet sitesinde, ilk olarak, 15 yaşındaki bir kızın patlayıcı madde bulundurmaktan tutuklanması haberini servis etti. Makale devamında, Müslüman kızın sonradan İslam’ı seçtiğini ve aynı zamanda Hizb-ut Tahrir’e ait bir Facebook sayfasına üye olduğunu yazıyor.
Bizler, Hizb-ut Tahrir olarak, fikir ile çalışan İslami siyasi bir partiyiz. Kamuoyunda fikirlerimizin ve materyallerimizin paylaşılması gayet doğaldır, resmi olarak yönettiğimiz web siteleri ve Facebook sayfalarımıza herkes üye olabilir ve herkes tarafından takip edebilir. Sayfalarımıza çok sayıda Müslüman ve gayri Müslim ziyaretçiler bulunmakta, tabii olarak biz bu insanların yapmış olduğu fiillerden veya sahip olduğu düşüncelerden sorumlu tutulamayız.
Aslında bu konu ile alakalı olarak henüz pek fazla bilgi yok, Danimarka İstihbaratı (PET) de bilgileri gizli tutuyor, o yüzden bu şahsın hangi Facebook grubuna üye olduğunu ve hangi paylaşımları beğendiğini de bilmiyoruz, ama söylenenlere göre ve muhtemelen yüzlerce takipçisi olan yeni Müslüman olmuş kişilere hitap eden sayfalardan bir tanesidir.
Şunu yüzde yüz söyleyebiliriz ki, bu şahsın Hizb-ut Tahrir ile hiçbir bağlantısı yoktur.
KD: Hizb-ut Tahrir siyasi bir parti olduğu halde ismini bu şekilde terör ile ilişkilendirilmesi ne anlama geliyor?
Hizb-ut Tahrir’i bu tür olaylarla bağdaştırma çabası Danimarka’da ilk değildir, ama her defasında bu çaba başarısız olmuştur, çünkü Hizb´in bu tür olaylarla bağlantısı yoktur ve olmayacaktır da.
Bu çabaların sebepleri çoktur, ama asıl sebebi İslam’a ve Müslümanlara yönelik, özelde ise Hizb-ut Tahrir’e karşı duydukları kin ve nefretten kaynaklanıyor.
Müslümanlara yönelik Kültürel ve fikri saldırılara karşı İslam’ı ve Müslümanları bu ülkenin önde gelen sesi olarak bizler hep savunduk, bu da haliyle belirli kesimleri rahatsız ediyor.
Başta siyasetçiler ve medya olmak üzere, siyasi ve fikri argümanlarımıza karşı iflas bayrağını çektiklerinden dolayı, bizlerle fikri ve seviyeli bir şekilde tartışmak yerine, böyle ucuz iftiralardan medet umuyorlar.
KD: Hizb-ut Tahrir İskandinavya olarak Danimarka hükümeti size baskı yapıyor mu?
Zamanla birbirini takip eden Danimarka hükümetleri daima bize karşı baskı uygulamak için çeşitli üsluplara başvurmuştur ama her defasında başarısız olmuşlardır. Bize karşı sansür uygulamaktan tutun yasaklamaya kadar her şeyi denediler, ama bizler çalışmamızı hiç kimseden rahatsız olmadan devam ediyoruz.
İdeolojisi İslam olan Hizb ut Tahrir, siyasi bir partidir ve fikirler yoluyla Peygamber Efendimiz (Sallahu aleyhi ve sellem)’in metoduna bağlı kalarak daha sağlıklı bir toplum inşa etmeye çalışmakta ve bu çizgiden hiç bir şekilde ayrılmamaktadır. Çünkü bu namaz ve diğer şer’i hükümler gibi Allah’ın hükmüdür.
Şu açık bir şekilde ortadadır ki bizler, şuan uygulanan siyaseti eleştirmemiz ve ifşa etmemiz onlarda büyük bir can sıkıntısına yol açmış. Bu can sıkıntısı partinin sağlam düşüncelerine karşı güçsüz durduklarını gösteriyor. Bu son gelişme şunu gösteriyor ki, Hizb-ut Tahrir fikirlerini insanlara aktarmasından rahatsız olanlar insanları korkutmak için ve partimize karşı zulmü meşrulaştırmak adına böylesi ucuz bir girişimde bulunmuşlardır. Ama bütün bu girişimler boşunadır!
KD: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Herkesi hem Batı hem de Doğu medyasını sorgulamaya davet ediyoruz, zira hepsinde bütünlük eksik ve farklı siyasi ajandalara bağlılar. Bağımsız düşünün, kaynağı araştırın ve İslam’ı her alanda her zaman kendinize referans edinin.
Bu arada bizler, Allah’ın dışında, hiç bir kınayıcının kınamasından çekinmeyerek, çalışmamıza tüm hızıyla devam edeceğimizi buradan herkese bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Koklu degisim