El-Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri, Suriye’de rejim güçlerine karşı savaşanlara uyarılarda bulundu.
Burada mesajı mücahid kardeşlerine karşı savaşan veya onların mallarına ve ırzlarına saldıranlara katılan her mücahide yönlendirmem gerekiyor.
Ona derim ki: Emirlerinin sana emretmesi seni mes’uliyetten kurtarmaz.
Kardeşlerine saldıracak olursan seni Zevahiri de,Culani de, Hamawi de, Bağdadi de Allah’ın cezalandırmasından koruyacak değildir.
Bunların hepsi kıyamet gününde kendilerini muhasebeden kurtaracak kimseye muhtaç olacak acizlerdir.
Şayet emirin kardeşine saldırmanı emredecek olursa ona itaat etme ve ondan mücrim Nusayrîlere, Baasîlere ve müttefikleri olan Safevîlere karşı savaşman için seni cephe hudutlarına yollamasını iste.
Ve sakın! Kardeşlerini ve makaralarını hedef olarak kendini patlatma!
Ve bilesin ki tek başına ölecek tek başına defnedilecek tek başına haşrolacak tek başına Rabbinin huzuruna çıkacak yaptıklarının hesabını tek başına vereceksin. Ve bu konumların hiçbirinde emirin senin yanında olmayacaktır.
O zor gün için cevap hazırla.
Ey mücahid bil ki sen, Şam’a Allah’ın kelimesinin yücelmesi ve kâfirlerin kelimesinin alçalması için seferber olup geldin.
Sakın yolundan şaşma!
Hedeflerinden sakın şaşma!
Bazı liderlerin lakap, konum, mevki ve kazançları uğruna aralarındaki anlaşmazlıklarda seni kullanmamaları için dikkatli ol.
Ve ben sana diyorum ki: Eğer ben sana mücahid kardeşlerine saldırman için emir verecek olursam bana itaat etme.
Şayet ben sana mücahid kardeşlerini hedef alarak kendini patlatmanı emredecek olursam bana itaat etme ve bana karşı çık. Çünkü kıyamet günün de Allah’a karşı senin namına bir şey yapıp engelleyemem.
Şam’da olan mücahid kardeşlerimden istediğim bir şey daha var: Laiklerin, ensar ve mücahidlerin arasına fitne sokmasına müsâde etmesinler ve hiç kimsenin muhacirlere bunlar Suriyeli değiller, bizler ise Suriyeliyiz hücceti ile saldırmalarına müsâde etmesinler.
Bu kör bir kavmiyetçiliktir ve İslâm bunu nehyetmiştir. Ve hepimiz müslümanız. Hic kimse muhacir ve ensar halkının mallarına, ırzlarına, onurlarına ve haklarına tecavüzde bulunmasın.
el-Hakk’ın, subhanehu ve teâlâ, sözünü hatırlayın:
“Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve göğüslerine imanı yerleştirmiş olanlar; kendilerine hicret edip gelenleri severler. Ve onlara verilenlerden ötürü içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Haşr Sûresi / 9. Âyet).
Timeturk