Özbekistan’da Hizb-ut Tahrir’li Müslümanlara yapılan işkenceler Uluslararası Af Örgütü’nün gündeminde
Uluslararası Af Örgütü, Özbekistan’da Taşkent ve Jaslık hapishaneleri ile istihbarat birimlerinin tutukevlerinde işkence yapıldığını rapor etti
Uluslararası Af Örgütü, Özbekistan’da hükümlü ve tutuklulara yapılan işkence olaylarına karşı bir kampanya başlattığını duyurdu.
Özbekistan’ın 25 sene önce bağımsızlık ilanından bu yana, çoğunluğu Müslüman halkın Komünist Sovyet rejiminin ardından yeniden kendi dinlerine yönelmesinin önüne geçebilmek için Kerimov yönetimi tarafından baskı uygulandığı biliniyor.
Af Örgütü, Kerimov rejiminin uyguladığı baskı ve kötü muamelelerle ilgili raporlarının Özbekistan’da tutukluklara karşı yapılan işkence ve kötü muamele sorununa ışık tutacağını savunuyor. Örgüte göre, hükümetin uyguladığı işkenceler Taşkent yakınındaki ünlü Taşturma, ülkenin kuzeyindeki Karakalpakistan ilinde bağımsızlık yıllarında özel olarak kurulan ve özellikle Müslüman muhalifleri tutuklama kampı olarak bilinen Jaslik hapishanesi ve Özbekistan İstihbaratının tutuk evlerinde yapılıyor.
Af Örgütü’nün raporunda, “Bu hapishanelerde yaşanan işkenceler en deneyimli insan hakları aktivistlerini ve hukukçuları dahi dehşete düşürüyor” denildi.
Af Örgütü, insan hakları savunucuları ve taraftarlarını Özbekistan’daki cezaevlerine “Biz burada yapılan işkenceleri biliyoruz ve hemen bu dehşetli zulmü durdurmanızı istiyoruz” içerikli birer mektup göndermelerini istedi.
Hizb-ut Tahrir Özbekistan Medya Bürosu “Andican Cellatlarının Eliyle Şehitler Kervanı Devam Ediyor” başlıklı yayınladığı beyanda şu ifadelere yer veriyor.
“Navoy şehrindeki Yu Jie 46/46 cezaevi, ölene kadar insanlara işkence yapılmasıyla ünlüdür. Hatta genellikle işkenceler ölümcüldür. Bu yüzden hapishane yönetimi, kirli amaçları için azgın suçluları kullanıyor. Müslüman mahkûmları öldürmek ve işkence etmek bu kirli amaçlardan biridir. İşte kardeşimiz, şehit olarak ölene dek uzun yıllar boyunca işkence, aşağılama, ahlaki ve fiziksel baskılara maruz kalmıştır. Umarız şehittir, biz kimseyi Allah adına tezkiye edecek değiliz.
3 Şubat’ta Mahmud John Hasanov’un yakınları, üzerinde barbarca işkencenin komplikasyonları açıkça görülen naaşını teslim aldılar. Kerimov rejiminin canilikleri gözükmesin ve insanlar buna tanık olmasın diye Mahmud’un naaşını ailesine gece teslim ettiler. Akrabaları ve arkadaşlarına haber vermeden hemen defnedilmesini istediler. Bu nedenle merhumun temiz naaşı toprağa gömülene dek 10 polis, şehidin ailesine eşlik etmiştir.”
Dünya Bülteni / kokludegisim.net