Erdoğan, laikliğin kaldırılmadan anayasada İslam’ın vurgulanmasına gerek olmadığını savunarak bu tür değerlendirmeleri “boş şeyler” olarak nitelendirdi ve laiklik anlayışına açıklık getirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’da laikliğe dokunmadan İslam’a vurgu yapılması yönündeki değerlendirmeleri “boş şeyler” olarak değerlendirerek “Devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olması esas alınıyorsa, özellikle İslam’a vurgu yapmaya ne diye ihtiyaç olsun?” dedi.
Azerbaycan ziyaretinin ardından geçtiği Hırvatistan’da, kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “Yeni anayasada laiklik olmamalı” sözüyle başlayan tartışmalara değindi.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanının ağzına herhalde kimse kalkıp kilit vuracak değil. Bu insan, hayatı siyasetin içinde geçmiş biri. Ortada bir Anayasa çalışması var, o da görüşünü söylemiş. Beğenirsin beğenmezsin, o ayrı mesele” diyen Erdoğan görüşlerini şöyle ifade etti:
“Peki bu konuda, Tayyip Erdoğan olarak siz ne düşünüyorsunuz? diye soruyorsanız, benim düşüncem AK Parti’yi kurduğum dönemden itibaren belli. Laiklikle ilgili düşüncemizin ne olduğu, kurucusu olduğum AK Parti’nin programında kayıtlı. Kaldı ki İsmail Bey de AK Parti’nin mensubu olarak parlamento başkanı olarak seçildi. Bu da onun, AK Parti programında belirtilenleri kabul ederek oraya gelmiş olduğunu gösterir. Ben bu konudaki görüşümü, Mısır’da Kahire’de o dev opera binasındaki konuşmamda da söyledim. Hatta o zaman, şimdi hapiste olan Müslüman Kardeşler yetkilisi Muhammed Bedii, ‘Bu dediğiniz nasıl bir şey?’ diyerek şaşkınlığını dile getirmişti. Ben de kendisini kahvaltıya çağırmıştım. Kahvaltıda kendisine anlatmamın akabinde de ‘Böyle olduktan sonra ben de bunu tasvip ediyorum’ demişti. Laikliği, ladinilik, din karşıtlığı gibi sunar ya da uygularsanız, elbette itirazlarla karşılaşırsınız. Oysa laiklik, devletin, tüm inançlara, ateistler dahil tüm gruplara eşit mesafede olması; tüm inanç gruplarının devletin güvencesi altında olmasıdır. Türkiye’de TBMM Başkanı’mızın bazı ifadelerinden hareketle yaygara koparılarak bir yere varılabileceğini düşünmüyorum. Ama muhalefette her olayda sadece hakaret peşinde koşanlar olduğu da malum. Başlarındaki zatın sağda solda benimle ilgili hakaretamiz konuşmaları ortada.”
“İSLAM’A VURGU GEREKSİZ”
“Nüfusumuzun yüzde 99’u Müslüman, dolayısıyla Anayasa’da laikliğe dokunmadan, İslam’a biraz daha vurgu yapalım” biçiminde bir düşünceyi “boş şeyler” olarak nitelendiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların hepsi boş şeyler. Anayasa’da bu ülkedeki tüm dini grupların inançları güvence altına alınıyorsa, devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olması esas alınıyorsa, özellikle İslam’a vurgu yapmaya ne diye ihtiyaç olsun? Yeni Anayasa konusunda da önemli olan, ülkemize yakışanı yapmaktır. Hatta gerekiyorsa, şu anda ABD’de olduğu gibi, içeriği belli ara başlıklardan, içeriği fıkralardan oluşan, kısa bir Anayasa yapılmalı. Ki arkadaşların birçoğu, mesela Mustafa Şentop Hoca da bu işe olumlu bakıyor. Bu işi süratlendirir diye düşünüyorum. Bir başkanlık sistemini konuşuyorsun, kıyamet kopuyor. İtirazları da biz söyledik diye! Ama önerebildikleri bir alternatif de yok. Patinaja son vermek, patinajdan kurtulmak lazım. Ülkenin, çift başlılık görüntüsünden kurtulması lazım. Bu başarılırsa ülke hızlı mesafe alır. Halk buna hazır aslında. Sıkıntı, siyasi kadroların başındakilerde. Temenni ederim ki bu sıkıntılar aşılır.”
MARTİN SCHULZ’A ÇOK AĞIR SÖZLER
Erdoğan, bir başka soru üzerine, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un “Türkiye otoriterleşiyor” ve “Muhatabımız Cumhurbaşkanı değil, hükümet” minvalindeki açıklamalarının seviyesiz ve kalitesiz olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak buna cevap vermesinin uygun olmayacağını belirten Erdoğan, “Bahsettiğiniz kişi, benimle ne zaman görüşse, liderliğimin ne kadar saygın olduğundan söz eder. Yüzüme karşı böyle konuşan bir insanın şimdi o türden tavırlara girmesine ne demeli? Ben bu tür davranışları, Alman ekolünün Türkiye’ye bir operasyonu gibi görüyorum” dedi.
FOTOĞRAF VERMEK İÇİN DEĞMEZ
Erdoğan, mülteciler konusunda Almanya’ya yapılan övgülere de anlam veremediğini vurgulayarak, “3 milyar euro meselesinde en büyük yükü Almanya alıyor deniliyor. Halbuki cüzi bir miktar hariç, Türkiye’ye gelen bir şey yok. Bizden neyin projesini istiyorsunuz? Sizin proje dediklerinizi biz çoktan yaptık. Proje diyerek kimse bizi aldatmasın. Birileriyle fotoğraf verebilmek için böyle şeylerin içine girmeye gerek yok” şeklinde konuştu.
ANLAŞMA ZATEN İMZALANMIŞTI
Erdoğan, Avrupa’ya vizesiz seyahatin Ekim 2016’da başlamasına ilişkin anlaşmanın kendi başbakanlığı döneminde imzalandığını belirtti. Bunun 4 ay önceye çekilmesinin kazanımmış gibi sunulmasına üzüldüğünü belirten Erdoğan, “Türkiye’ye lütufta bulunuyor gibi davranmaya hiç kimsenin hakkı yok” dedi.
Ajanslar