Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan’a düzenlediği ziyarette, bu ülkenin Cumhurbaşkanı Kolinde Grabar-Kitaroviç ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan burada, Meclis Başkanı Kahraman’ın “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır” sözüyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Meclis Başkanımız, Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini ortaya koymuştur, düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgili ise benim başından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir. Hele hele Mısır’daki yaptığım konuşma, bu konuda çok çok önemli. Kurucusu olduğum partimin programında bu zaten çok açık net yer almaktadır. Buradaki gerçek şudur yani devlet tüm inanç guruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir. Laiklik budur.”

Erdoğan 2011 yılında Mısır’da yaptığı konuşmada “Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Mısır’ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Çelik: Anayasa metnimizde laikliğin olmaması söz konusu değildir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, sözlerini değerlendirdi ve şunları söyledi:

“Laiklik konusunda AK Parti’nin politikası ve resmi görüşü ve şimdiye kadar ki tutumu nettir. AK Parti, gerek parti programında gerek parti tüzüğünde, laiklik kavramının özgürlükçü bir laiklik tanımı çerçevesinde altını çizmiştir. Laikliği bir toplumsal hakemlik kurumu, bir toplumsal barış kurumu olarak görüyoruz. Tıpkı demokrasi gibi, tıpkı hukuk devleti gibi altını çizdiğimiz bir kavramdır. Bizim anayasa metnimizde laikliğin olmayacağı gibi herhangi bir yorum ya da değerlendirme söz konusu değildir. Laiklik kavramı, bizim anayasa tekliflerimizde daha önce de yer almıştır, yeni vereceğimiz teklifte de kuşkusuz demokrasi gibi, hukuk devleti gibi yer alacaktır.”

Kahraman ne demişti ?

İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği AY-BİR’in düzenlediği Yeni Türkiye Konferansında yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

“Ama Anayasa inanca göre tasnif edildiğinde, bu 82 Anayasası da, 61 Anayasası da dindar anayasalardır. Neden? Resmi tatiller, Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı’dır. Din dersleri mecburidir ve inanca dayalı bir yapısı vardır. Yani seküler değildir, dindar anayasadır. Laiklik tarifi de ona göre olmalıdır. Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dünyada üç anayasada laiklik var. Fransa, İrlanda, bir de Türkiye’de var. Tarifi de yok. İsteyen, istediği gibi bunu yorumluyor. Böyle bir şey olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım.”

Kahraman tartışmaların ardından yaptığı açıklamada ise “Yeni anayasa ile ilgili kişisel şahsi düşüncelerimi ifade ettim. Konuşmamın bütününde 1937 yılında Anayasaya kelime olarak derecelendirilen laikliğin tanımının yeniden yapılmasına vurgu yaptım… Esasında; laiklik her türlü din ve inanç mensuplarının ibadetlerini özgürce icra etmelerini, dini kanaatlerini açıklayıp bu doğrultuda hayatlarını tanzim etmelerini güvence altına alır. Bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir.” dedi.

Al Jazeera