İfadelerine sadık kalan üç tanığın davalılara karşı kişisel kin besledikleri ifade ediliyor.
ROSTOV (QHA) –
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da sözde Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde gözaltına alınan ve Rusya’ya götürülüp yargılanan Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ile Ferrat Sayfullayev’e karşı açılan dava kapsamında yapılan duruşmada, iddia makamı için tanıklık yapan sekiz tanıktan beşi daha önce verdikleri ifadeleri reddetti.
Avukat Emil Kurbedinov aralarında davalılara karşı kişisel kin besleyen FSB çalışanı Aleksandr Kojemyaka’nın da bulunduğu üç kişinin Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev’e karşı ifade verdiklerini açıklayarak, “(Kojemyaka) Eski SBU, şimdi ise FSB çalışanı. Daha önce soruşturma görevlisine verdiği ifadeyi tamamen onayladı. Dört davalının da Hizb-ut Tahrir üyesi olduğunu söyledi. Savunma tarafından iki saatten fazla sorgulandı” diye bildirdi.
“Hizb-ut Tahrir davası”ndaki davalılarının Kojemyaka ile aralarındaki sorunun daha işgalden önce onun Ukrayna Güvenlik Servisin’de (SBU) görev yaptığı zamandan beri sürdüğünü anlatan avukat, “2012’de bahsi geçen eski SBU çalışanı Akyar’da (Sivastopol) aralarında R. Zeytullayev ve F. Sayfullayev’in de olduğu bir takım kişilere karşı arama, sorgulama ve idari dava açılması girişimlerinde bulundu. Buna karşılık R. Zeytullayev ve F. Sayfullayev, Kiev de dahil olmak üzere yetkililere pek çok şikayet gönderdi” diye açıklama yaptı.
Davalılar daha önce Sayfullayev ve başkalarından, Müslüman cemaatine ait olan yarım milyon dolar değerindeki bir araziyi almaya çalışan ve SBU ile işbirliği yapan insanların da söz konusu davanın içine karıştıklarını ifade etti.
Duruşmada din ve siyaset bilimleri ile Hizb-ut Tahrir örgütü konusunda uzman olarak konuşan Usmanov Lenur’un Zeytullayev ve Sayfullayev’i Hizb-ut Tahrir örgütü üyesi olarak tanıdığı belirtildi. Savunma Kırım’ın işgalinden sonra davalıların herhangi bir eylemde bulunup bulunmadıkları sorulduğunda Usmanov Lenur cevap veremedi.
Baydar (Orlinoye) köyünün imamının ifadelerinin kişisel tahmin ve söylentilere dayalı olduğunu açıklayan Kurbedinov, “Davalılara karşı beslediği kişisel kini saklamadı, özellikle Zeytullayev ve Sayfullayev’e karşı. Onların kafasını kesmekle tehdit ettiklerini, Hizb-ut Tahrir örgütünün aktif üyeleri oldukları, camii ve yerel cemaati ele geçirmek istediklerini iddia etti” diye anlattı.
Kalan beş tanık ifadelerden vazgeçti. Ruslan Zeytullayevin eşi Meryem, eşine karşı tanıklık etmeyi reddetti ve soruşturma kapsamında yürütülen sorgulamada üzerine baskı yapıldığı konusunda şikayet etti.
Rusya’da yasak olan “Hizb-ut Tahrir davası” kapsamında yargılanan Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev 2015 yılının Ocak ayında gözaltına alındı. Üç Kırım Tatarı Rusya Ceza Kanunu’nun 205. 5. Maddesini (Rus mevzuatına göre terör örgütü olarak kabul edilen bir teşkilatın faaliyetlerini düzenlemek ve böyle bir örgütün faaliyetlerinde yer almak) ihlal etmekle suçlanıyorlar. Ruslan Zeytullayev “uluslararası terör örgütü” organizatörü olmakla suçlanırken diğer Müslümanlar bu örgütün üyeleri olmakla suçlanıyor.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da “Hizb-ut Tahrir davası” kapsamında gözaltına alınan Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev’in 26 Mayıs tarihinde, mahkeme duruşmasının yapılmasından 5 gün önce Rusya’ya götürüldüğü bildirildi.
1 Haziran tarihinde Rusya’nın Rostov-Na-Donu şehrinde bulunan Kuzey Kafkasya Askeri Mahkemesi’nde yapılan duruşmada yer alan ciddi insan hakları ihlaline dikkat çeken avukat Emil Kurbedinov, “Davalılar, cam kafes içinde tutulmasının İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu beyan etti. Onlar, elleri kelepçeli ve bükülmüş şekilde mahkeme salonuna getirilip çıkartılıyor” diye anlattı. Ayrıca Kurbedinov mahkemenin Kırım Müslümanları için Rostov’dan dört avukatı atadığını, sözleşmeli avukatı olduğu için davalıların itiraz ettiğini, buna rağmen mahkemenin atadığı avukatları bıraktığını belirtti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Kırım Tatarlarının Rusya’da yargılanmasını protesto ederek “Rusya Federasyonu’ndan bu açık farsa son vermesini ve Rusya’da yasadışı olarak tutuklanan tüm Ukrayna vatandaşlarını serbest bırakmasını talep ediyoruz. Dünya toplumuna, onlarca Ukrayna vatandaşının rehinesi olduğu Rusya’nın insan hakları ve özgürlüklerini kaba şekilde ihlal etmesine izin vermemek için Rusya Federasyonu’na karşı siyasi ve diplomatik baskıyı güçlendirme çağrısı yapıyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
QHA