Uluslararası toplum, İsrail hapishanelerinde hukuksuz uygulamalara maruz kalan Filistin tutuklu ve mahkumların durumu ile ilgili sessiz kalırken, mahkumlar tepkilerini ortaya koyup haklarını aramak için on yıllardır sık sık açlık grevlerine başvuruyor
Filistinli tutukluların toplu açlık grevi eylemlerinin yaklaşık 50 yıllık bir geçmişi var.
İsrail askerlerinin darp ve hakaretlerinin son bulması ve koğuşlardaki koşulların iyileştirilmesini talep eden Filistinli tutuklular, ilk kez 1968 yılında üç gün boyunca açlık grevi girişiminde bulundu.
Aşkelon (Askalan) kentinde yer alan İsrail hapishanesindeki Filistinli tutukluların 11 Aralık 1976’da başlattığı toplu açlık grevi ise 65 gün sürdü ve o dönem tüm dünyanın dikkatini çekti.
İsrail ile 2011’de varılan esir takası anlaşması uyarınca serbest bırakıldıktan sonra tahliye şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle Temmuz 2012’de yeniden tutuklanan Samir el-İsavi ise, Ağustos 2012’den Nisan 2013’e kadar sürdürdüğü 9 aylık açlık greviyle İsrail hapishanelerindeki Filistin direnişinin sembol ismi haline gelmişti.
KAYİD 60 GÜNDEN BERİ GREVDE
İsrail’in haksız uygulamalarına tepki göstermek için açlık grevine başvuran son isimlerden biri Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) mensubu Bilal Kayid oldu.
Filistin Ulusal Bilgi Merkezi’nin verilerine göre, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulardan Abdülkadir Ebu el-Hafm 1970’te, Rasim Helava ve Ali el-Caferi 1980’da, Mahmud Fureytih 1984’te, Hüseyin Ubeydat da 1992’de açlık grevini sürdürürken hayatını kaybetti.
İsrail parlamentosu Knesset, 30 Temmuz 2014’te Filistinli tutuklu ve mahkumların “zorla beslenmesine” imkan tanıyacak yasa tasarısını onaylamıştı.