Soru:
Serrac hükümetinin talebi doğrultusunda ABD, Sirte kentine art arda hava saldırıları düzenliyor. “Sirte Başkanlık Konseyi birliklerine yakın askeri kaynağa göre ABD savaş uçakları, Pazartesi günü kentteki Daeş mevzilerine sekiz hava operasyonu düzenledi.” [9.8.2016 el-Arabiya] Bilindiği üzere Libya’daki Serrac hükümeti, Fas’ın Skhirat kentinde imzalanan anlaşma uyarınca kuruldu. Bu anlaşmanın mimarı, Avrupa özellikle İngiltere’dir… Avrupa politikası doğrultusunda bu hükümet, Amerikan askeri müdahalesini reddeden bir politika izliyordu. Peki, neden şimdi kabul etti? Yoksa Serrac hükümeti, Avrupa ekseninin dışına mı çıktı? Allah mükâfatınızı artırsın.
Cevap:
Kuşkusuz Serrac hükümeti, hâlâ Avrupa yörüngesinde hareket ediyor. Daha dakik ifadeyle İngiltere’nin, ABD’nin askeri müdahalesini onaylaması, siyaseten Amerikan yanlısı olduğu anlamına gelmez. İngiltere, Amerika’ya jest yapıyor ki Amerika, Tobruk parlamentosunu Serrac hükümetine güvenoyu vermeye teşvik etsin. Amerika, İngiltere’nin Serrac hükümeti için kamuoyunda oluşturduğu siyasi destek nedeniyle görünürde Serrac hükümetini desteklese de ancak pratikte Serrac hükümeti karşıtıdır. Amerika, Hafter ve grubu yoluyla Serrac hükümeti için sorunlar yaratıyor. Tobruk parlamentosu da Serrac hükümetine güvenoyu vermiyor. Bu nedenle İngiltere’nin desteğini de alan Serrac, Tobruk parlamentosunun güvenoyunu almak umuduyla Amerika’ya jest yaparak Amerika’nın askeri müdahalede bulunmasını talep etti. Konuyu aydınlığı kavuşturmak için aşağıdaki hususlara bir göz atalım:
1- Avrupa özellikle İngiltere’nin desteğiyle kurulan Serrac hükümeti, 17 Aralık 2015’te Skhirat Anlaşması’nı imzaladı. Siyasi ortama hâkim olan İngiltere, hükümetin de kendi yanlısı olması nedeniyle Libya’da askeri müdahaleye karşıdır. Çünkü askeri müdahaleye gereksinimi yok. Bu bağlamda askeri müdahaleyi önlemek için uluslararası kararlar aldırdı. Ancak Amerika, askeri müdahalede ısrar ediyor ve geçen yıl Kasım ayından bu yana bireysel operasyonlar düzenliyor. Bu askeri operasyonun sonuncusunu da Şubat ayında yaptı. Düzenlenen operasyonda Libya’daki bir kampta çoğunluğu Tunus halkından olmak üzere 49 kişi hayatını kaybetti. Libya’daki varlığı zayıf olduğu için Amerika askeri müdahale istiyor. Sırf bu nedenle ajanı Hafter’i destekliyor… Amerika, Libya’daki zayıf askeri varlığını kabul ediyor. Pentagon sözcüsü Peter Cook, 17 Mayıs 2016 günü düzenlenen basın toplantısında “Libya’da ABD’nin, IŞİD’le mücadelede ABD’ye yardım edebilecek gruplarla ilgili bilgi toplayan hâlâ az bir askeri var.” diye konuştu. [17.05.2016 eş-Şuruk Tunus] Serrac hükümetinin önündeki tek engel, Hafter ve Tobruk parlamentosunca tanınmaktır. Amerika, Hafter’in orduda önemli bir rol üstlenmesini şart koşuyor. Ancak Skhirat Anlaşması tam tersini öngörüyor. BM Libya Özel Temsilci Martin Kobler, birkaç kez bu yineledi. Kobler, 07 Ağustos 2016 günü el-Ğad televizyonuna yaptığı açıklamada “Politik Anlaşmaya göre Başkanlık Konseyi Libya ordusunun başkumandanıdır. Libyalı tüm taraflar, bu anlaşmaya saygı duymalıdır. Ordu komutanının, Genelkurmay Başkanı’nın, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanının kim olacağını bu anlaşma belirler. Bu anlaşmaya göre kuvvet komutanları Başkanlık Konseyi’nin emri altındadır… Ben, Libya ordusunun birliğini görüşmek üzere haftalardır Halife Hafter ekibiyle görüşmeye çalışıyorum…”dedi. Ve “Ulusal Birlik Hükümeti’ne onay vermek için Libya parlamentosunun bütün üyeleri bir oturum düzenlemelidir… Bir madde üzerindeki çekincesinin ardından Temsilciler Meclisi, siyasi anlaşmayı onayladı.”şeklinde konuştu. Kobler, bununla Hafter’in pozisyonuyla ilgili sekizinci maddeye atıfta bulunuyor. Sekizinci maddeye göre “Üst düzey asker, sivil ve güvenlik birimlerinin Libya yasa ve kanunlarında belirlenen tüm yetkileri, bu anlaşma imzalandıktan hemen sonra Başkanlık Konseyi’ndeki bakanlar kuruluna devredilecektir…” İşte anlaşmazlık konusu da bu maddedir…
2- İngiltere, Amerika’nın askeri müdahale istediğini ve aslında pratikte de askeri müdahalede bulunduğunun farkındadır. 8 Ocak 2016 tarihli Afrika Haber Portalı’nın bildirdiğine göre “ABD Afrika Komutanlığı’nın beş yıllık eylem planına göre Libya’ya resmi olarak askeri müdahalenin başladığı bildirildi. Askeri operasyonlar, Afrika’da, özellikle Libya’da terörist grupları köşeye sıkıştırmayı amaçlıyor.” Bu yüzden Amerika, BM kararı olmadan hava saldırıları düzenlemeye ya da askeri müdahale politikası yürütmeye karar verdi ve hatta bilfiil askeri müdahale yapmaya başladı bile. Zira siyasi faaliyetlerle istediğini elde edemedi. 28 Ocak 2016 günü Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada “Obama, 28 Ocak 2016 Perşembe günü Libya’daki durumu görüşmek üzere Ulusal Güvenlik Kurulu toplantısına başkanlık etti. Obama, ABD’nin gerektiğinde Libya da dâhil IŞİD’in olduğu herhangi bir ülkede IŞİD’e yönelik saldırılara devam edeceğini vurguladı. IŞİD’in Libya ve diğer ülkelerde genişleme girişimlerini püskürtmek için ulusal güvenlik danışmanlarına talimatlar verdi…”denildi. Ancak yine de Amerika, yasal açıdan askeri müdahalenin Serrac hükümetinin isteğiyle olmasını istiyor… Dolayısıyla İngiltere, Serrac hükümetine Amerika’dan askeri müdahale talebinde bulunma komutunu verdi. Serrac da efendisinin dediği yaptı. ABD müdahalesine yasal kılıf giydirerek hizmet karşılığında Amerika’nın Hafter’e olan desteğini hafifletmek ve Tobruk parlamentosunun Serrac hükümetine güvenoyu vermesini umut ediyor…
3- Böylece Serrac hükümetinin talebi doğrultusunda yani kendisini meşru gören hükümetin talebi üzerine açıkça askeri müdahale başlamış oldu. Nitekim Pentagon sözcüsü Peter Cook, 08 Ocak 2016 günkü basın toplantısında “Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin talebi doğrultusunda hava saldırıları düzenlenmiştir.”dedi. Böyle bir talepte bulunmak, kuşkusuz büyük bir suçtur. Bu talep karşısında Serrac’ın, 01 Ağustos 2016 günü Libya’nın resmi televizyonuna verdiği demecin hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Demeçte Serrac “Başkumandan olması nedeniyle Başkanlık Konseyi, Sirte kenti ve banliyölerindeki IŞİD mevzilerine sınırlı hava operasyonları düzenlemek için ABD’den doğrudan yardım talep etmiştir… Bu aşamada belirli zamanla sınırlı olan bu operasyonlar, Sirte kenti ile banliyöleri dışına taşmayacaktır… Lojistik ve teknik yardımla sınırlı kalacaktır.”ifadelerini kullandı. Onun bu sözünün hiçbir değeri yoktur. Çünkü Pentagon Sözcüsü Peter Cook, onun bu sözünün aksine “Özellikle bu zamanda bu hava saldırılarının belli bir bitiş süresi yoktur. Gelecekte her saldırı Birlik Hükümeti’nin koordinasyonuyla gerçekleşecek ve Afrika Kuvvetleri Komutanı’n da onayı gerekecektir.”açıklamasında bulundu. [02.08.2016 Cezayir Haberleri] Amerika, Libya hükümetinin resmi izniyle Libya’da hava saldırıları düzenlemek için ilk kez bir fırsat yakaladı. Bu hava operasyonlarının durmayacağını ve giderek daha da artacağını duyurdu. Ancak hava saldırıları düzenlediğinde koordinasyon adı altında sadece haberdar etmek için Libya hükümetini bilgilendirecektir. Bu hava operasyonlarını Afrika Komutanlığı yürütecektir yani Amerika’nın Afrika politikası kapsamında olacaktır. Afrika Komutanlığı’nın yürüteceği bu operasyonların amacı, sadece Libya değil, bütün Kuzey Afrika’dır… Ayrıca Serrac’ın kara birliklerinin ülkeye girişine izin vermeyeceklerine dair açıklamalarının da hiç bir önemi yoktur. 10 Ağustos 2016’da AFP’nin bildirdiğine göre Birlik Hükümeti Başbakanı Fayez Serrac, Çarşamba günü İtalyan “Corriere della Sera” gazetesine verdiği röportajda “Ülkesinin IŞİD’le savaşan birliklere yardım için Libya topraklarında yabancı askerlere gerek olmadığını”söyledi.Hâlbuki 09 Ağustos 2016 tarihli Washington Post gazetesine göre, “Sahada Amerikan özel kuvvetleri vardır ve ilk kez Sirte bölgesinde IŞİD’le savaşan Libya askerlerine doğrudan destek vermişlerdir…”Açıktır ki Serrac’ın bu açıklamaları, sadece iç kamuoyuna yöneliktir ve gerçekten tamamen uzaktır.
4- Şüphesiz Amerika, askeri müdahaleye bölgede nüfuzunu yerleştirmenin bir aracı olarak bakıyor. Bu bağlamda Başkan Obama 02 Ağustos 2016 günü yaptığı açıklamada “Libya hükümetinin IŞİD mücadelesini desteklemek, ABD ulusal güvenlik çıkarınadır… Hava saldırıları, Libya kuvvetlerinin radikal grupla mücadele işini bitirmek ve istikrarı güçlendirmek için yapılmıştır… Libya’nın bu örgütü terörist bir organizasyon olarak tanımaları kendilerinin ve dünyanın ulusal çıkarlarıyla çatıştığını düşünmeleri iyi bir haber. IŞİD’in buradan temizlenmesinin ardından ülkedeki bütün tarafların bir araya geleceği yönünde umutluyuz. Sadece biz değil, Avrupalılar ve diğer ülkeler de Libya’nın istikrara ulaşmasını bekliyorlar, çünkü buradaki istikrarsızlık kaçak mülteci krizine ve insanlık trajedilerine dönüşüyor.” diye konuştu.[02.08.2016 Reuters] Amerikan Başkanı, bu hava saldırılarını ülkesinin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun buluyor. Bu demektir ki bu hava operasyonları, ABD için çok önemlidir. Libya’daki Amerikan varlığıyla ilgilidir. Aksi takdirde Amerikan nüfuzu dışında Amerikan ulusal güvenliğinin Libya ile ne ilgisi olabilir ki? Obama, hava saldırılarının sadece ülkesinin değil, aynı zamanda Avrupa ve dünyanın da çıkarına olduğunu iddia ediyor. Amerika, Kuzey Afrika’da Avrupa ile çatışsa da özellikle Avrupa için istikrar kaynağıdır. Bu demektir ki Amerika, bölgede nüfuzunu yaymak ve dolayısıyla Avrupa’yı kontrol altına almak için çalışıyor. Avrupalıların sömürüsü ve zenginliği yağmalanan bir İslam ülkesinin sömürüsünde Avrupa’nın halefi olmak istiyor…
5- Yukarıda da belirttiğimiz gibi İngiltere, Serrac’a Amerika’dan askeri müdahale talebinde bulunmasını emretti. Karşılığında İngiltere, Amerika’nın Hafter’e olan desteğini hafifleteceğini ve Tobruk parlamentosunun Serrac hükümetine güvenoyu vereceğini umuyor… Ama aynı zamanda Avrupa, Hafter veya bir başkasının Amerika’nın umurunda olmadığı, bu ajanlar çıkarına hizmet ettiği sürece Amerika’nın umurunda olduğunu da biliyor. Eğer ABD, Serrac’ı Avrupalılardan koparıp kendisine sadık köle haline getirirse, o zaman anında Hafter’den vazgeçecek ya da kullanıp yol kenarına atacaktır. ABD, askeri müdahale karşılığında değil Serrac’taki Avrupa kanını absorbe edip kendisine sadık köle haline getirdiğinde ancak Hafter’den vazgeçecektir! Bu nedenle Avrupa, Serrac hükümetine daha fazla şantaj yapana kadar Amerika’nın Tobruk parlamentosunun güvenoyu vermesini savsaklayacağını hesaba katıyor. Dolayısıyla Amerika, askeri nüfuzunun devamı için ve Serrac da Amerika’nın askeri hâkimiyeti altında olana dek çıkarı için askeri müdahaleyi uzatacaktır… Bu yüzden Avrupa, Amerika’nın askeri müdahale açıklamasını, gizliden yaptığı kendi askeri operasyonlarını kamuoyuna duyurmak için istismar etti. Çünkü Avrupa, Amerika’nın Libya’da tek başına at koşturmasını istemiyor. Bu nedenle Avrupa ülkeleri, açıktan müdahale ettiler. Artık Fransa’nın yaptığı ve öldürülen askerleri gibi gizli operasyonlara gerek yok. Bundan sonra Avrupa askerleri de Libya’da var. ABD askerleri istedikleri gibi at koşturamayacaklar. Avrupa da pastadan pay istiyor! Böylece açıkça Avrupa’nın Libya’ya askeri müdahalesinden bahsedilmeye başlandı. 07 Ağustos 2016 tarihli Sunday Times gazetesine göre, Başkanlık Konseyi güçlerinin Sirte’deki IŞİD’le mücadelesine katılan İngiliz özel kuvvetleri, 700 mahallede yüksek binaların çatılarına konuşlanan IŞİD’in keskin nişancılarını avlamak için “punisher” adlı ölümcül bir silah kullandılar. İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Peter Millett, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ABD’nin Sirte’ye düzenlediği hava saldırılarına atıfta bulunarak “Libya’nın IŞİD’le mücadelede uluslararası koalisyona katılımını memnuniyetle karşıladığını”ifade etti. Fransa Dışişleri Bakanı ile Serrac arasında gerçekleşen telefon konuşmasını ayrıntılı bir şekilde yayınlanan Fransa Dışişleri Bakanlığına göre Dışişleri Bakanı Jean-Jacques Ayrault “Ülkesinin, Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin ABD’den uluslararası yardım talebine ilişkin adımını memnuniyetle karşıladığını”dile getirdi. Fransız bakan Serrac’a “Ülkesinin her alanda özellikle güvenlik ve terörle mücadelede Birlik Hükümeti’yle işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğunu”söyledi. Fransa, Amerika’yı memnun etmek için cambazlık yaparak iki ipte oynamaya çalışıyor. Hem doğudaki savaşta Hafter’i destekliyor ve bunun için askerlerini feda ediyor. Hem de açıkça Batı Trablus’ta Serrac hükümetini desteklediğini söylüyor… İtalya Dışişleri Bakanı Paulo Centiloni de şunları söyledi: “İtalya, hükümet yanlısı güçleri desteklemek amacıyla Ulusal Birlik Hükümeti’nin isteği doğrultusunda Sirte’de bazı IŞİD mevzilerine düzenlenen hava operasyonlarını olumlu karşılamaktadır… Ve ülkesinin, askeri de olmak üzere Libya’nın her türlü yardım talebini karşılamaya hazır olduğunu”kaydetti. [03.08.2016 Anadolu Ajansı] İtalya Savunma Bakanı Roberta Pinotti de, “İtalyan hükümeti, Libya’daki Daeş varlığına karşı ABD tarafından yürütülen operasyonun daha hızlı ve etkili götürülmesine ihtiyaç duyulması halinde, hava sahası ve üs kullanımına yönelik gelecek talebi olumlu değerlendirmeye hazırdır.”dedi. [03.08.2016 Reuters]
6- Böylece İngiltere’nin formüle ettiği Skhirat Anlaşması’nın bir ürünü olan Libya siyasal rejimi, Amerikan müdahalesine izin vermiştir! Siyasal rejim, sömürgeci kâfir devletin ülkemize askeri müdahalede bulunmasını talep ederek Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden utanmıyor. Sömürgeci kâfirler, yöneticilerin ihaneti nedeniyle zaten ülkemize müdahale ediyorlar. Çirkin ve kötü olanı, bu müdahalenin bu yöneticilerin talebi üzere olmasıdır… Serrac da diğer ajan yöneticiler gibi bugün başka, yarın başka konuşuyor. Bunda hiçbir sıkıntı duymuyor. Daha dün çekinerek de olsa Fransız müdahalesine izin vermeyeceğini söylerken, bugün Amerikan müdahalesini ayakta alkışlıyor hatta bizzat talep ediyor! Yöneticiler sadece kendilerine emrolunanı yapıyorlar. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler, akletmezler… Tobruk parlamentosunun Serrac hükümetine güvenoyu vereceği umuduyla askeri müdahaleye izin veriliyor!
7- Serrac’ın resmen Amerika’dan askeri müdahale talebi ve ardından Avrupa’nın askeri müdahale bildirimi, Libya’yı savaş alanına dönüştürdü. Evet, politik çatışma tehlikedir, ancak askeri çatışma çok daha risklidir! Askeri müdahaleye izin vermek, büyük bir suçtur. Bu suçu işleyenler ve ortak olanlar dünyada rezil rüsva olacaklardır. Ahiretteki azap ise çok daha şiddetlidir.
سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ “Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.”[Enam 124] Kaviyy ve Aziz olan Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirlerin müminler üzerinde yol bulmalarını haram kıldı. Kâfirlerden yardım istemek, müminler üzerinde onlara bir yol verir.
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.”[Nisa 141] Kaviyy ve Cebbar olan Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirlerin dost edinilmesini haram kıldı. Onları dost edinenleri de münafıklardan saydı. Münafıklar için elim bir azap vardır.
بَشِّرِ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا “Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” [Nisa 139]
Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem de kâfirlerden yardım istenilmesini yasakladı: Urve, Âişe’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِمُشْرِكٍ “Biz müşriklerden yardım almayız.”[ed-Darimi] et-Taberânî, Mucemu’l Kebir’de Hubeyb b. Abdurrahman b. Hubeyb’ten, dedesinden rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
فَإِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِالْمُشْرِكِينَ “Biz, müşriklerden yardım istemeyiz…”El-Hâkim, Müstedrek’inde Ebu Humeyd es-Saadi’den rivayet ettiğine göre Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
فَإِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِالْمُشْرِكِينَ “Biz, müşriklerden yardım istemeyiz…”
Sonuç olarak Doğu ve Batı Libya’da kurulu bu hükümetler, Avrupa ve Amerikan kuklası hükümetlerdir. Dinine, ülkesine ve ümmetine düşkün Libya halkı, İslam ve Müslümanlar düşmanı kâfir Batı menşeli bu hükümetleri devirmek için çalışmalıdır. Bu hükümetler, Kuranı Kerim hafızı mücahitlerin topraklarını helal görmektedir. Ayrıca Libya halkı, aralarında savaşan, haram kanları akıtan ve birbirlerini tekfir eden örgütler ve milislere de engel olmalıdır. Haram kanın akıtılması ve Müslümanın tekfir edilmesi, Allah ve Rasûlü katında büyük bir günahtır. Haram kanın akıtılmasına gelince, Tirmizi, Sünen’inde Abdullah bin Amr’dan rivayet ettiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لَزَوَالُ الدُّنْيَا أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ قَتْلِ رَجُلٍ مُسْلِمٍ “Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında Müslüman bir kişinin öldürülmesinden daha ehvendir.” Nesâi, Sünen’inde Abdullah ibn Amr’dan rivayet ettiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لَزَوَالُ الدُّنْيَا أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ قَتْلِ رَجُلٍ مُسْلِمٍ “Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında Müslüman bir kişinin öldürülmesinden daha ehvendir.”
Müslümanın tekfir edilmesine gelince, Buhari Sahih’inde Abdullah bin Ömer’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
أَيُّمَا رَجُلٍ قَالَ لِأَخِيهِ يَا كَافِرُ، فَقَدْ بَاءَ بِهَا أَحَدُهُمَا “Bir adam din kardeşine ey kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner…”Müslim, İbn Ömer’den Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
إِذَا كَفَّرَ الرَّجُلُ أَخَاهُ فَقَدْ بَاءَ بِهَا أَحَدُهُمَا “Bir adam din kardeşini kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner…”Edebil Müfred’de Abdullah b. Ömer’den rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِذَا قَالَ لِلْآخَرِ: كَافِرٌ، فَقَدْ كَفَرَ أَحَدُهُمَا، إِنْ كَانَ الَّذِي قَالَ لَهُ كَافِرًا فَقَدْ صَدَقَ، وَإِنْ لَمْ يَكُنْ كَمَا قَالَ لَهُ فَقَدْ بَاءَ الَّذِي قَالَ لَهُ بِالْكُفْرِ “Eğer bir kimse başka birine kâfir derse, ikisinden biri kâfir olur. Eğer söylediği kimse kâfirse, doğru söylemiş olur. Yok, söylediği gibi değilse, bu söz kendisine döner.”
Buna göre Müslümanın haram kanının akıtılması, büyük bir günahtır. Keza Müslümanın tekfir edilmesi de böyledir.
Sonuç olarak diyoruz ki biz, tertemiz Libya topraklarında dindar, takvalı ve kahraman mücahit yiğitlerin olduğunu biliyoruz. Biz bunlarda hâlâ hayır olduğunu ümit ediyoruz. Bu yiğitler şu dörtlü şer ittifakı karşısında hakkın duruşunu sergilemelidir: Sömürgeci kâfirler, haydut hain yöneticiler, İslam Şeriatı ve Raşidi Hilafete düşmanlık edenler, boş yere Hilafeti ilan edip karalamak adına haram kanı akıtanlar… Bu dörtlü şer ittifakı karşısında hakkın duruşunu sergilemek farzdır… Tüm bunlara rağmen Allah’ın yardımından umut kesilmez. Aksine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin dönüşü yakındır. Hilafet için çalışanlara müjdeler olsun. Kurulacak Raşidi Hilafet, halkın güvenliğini koruyacak, işlerini itinayla güdecek, onunla İslam ve Müslümanlar izzet bulacak, kâfirler ve münafıklar da zillete düşeceklerdir.
وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]
Kaynak: http://www.hizb-ut-tahrir.info/tr/