TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, başkanlık sistemiyle ilgili tekliflerinin detaylarını anlattı. Şentop, önerdikleri modelin ABD sistemine yüzde 90 oranında benzediğini söyledi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop AK Parti’nin başkanlık sistemini de içerecek Anayasa değişikliği önerisini Habertürk gazetesine anlattı. Şentop, önerdikleri modelin büyük oranda ABD’ninki gibi olabileceğini söyledi. “Türk tipi derken o modelden farklılaşan hususları ifade ediyoruz. ABD’dekinden farklı olarak biz federal değil, üniter başkanlık ve tek meclis öneriyoruz. Bir de doğrudan tek derecede seçim olacak. Bazı atamalarla ilgili farklar da olabilir. Bunun dışında ABD sistemine yüzde 90 oranda benziyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Mustafa Şentop’un açıklamalarından bazı satır başları şöyle:
1982 Anayasası’nı kaldırıp yerine yeni baştan yazılmış bir Anayasa getirmiyoruz, çünkü şu anki Meclis aritmetiğiyle bunu yapabilme seçeneğimiz yok. Tek seçenek, mevcut Anayasa üzerinde değişiklik yapmak. O değişikliklerden de zaruri olanları öne almak ve en azından 2 partinin uygun bulacağı hususları öne çıkarmak gerekiyor. Sayın Bahçeli’nin ifade ettiği gibi hükümet sistemiyle, daha doğrusu başkanlık sistemiyle ilgili bir tartışma var. Bu merkezde olmak üzere, yapılabilmesi mümkün olan diğer konuları da içine alacak şekilde bir değişiklik yapılabilir. Ama şu anda madde sayısı vermek doğru olmaz. Ayrıca yeni bir Anayasa için yeni bir Anayasa yapım usûlü benimsenmeli. Yöntemle ilgili bir çalışma yapılmadığı için ve bugünkü tabloda 367’yi geçmeyeceği için önce referanduma gidilmeli. Sonra yeniden yeni Anayasa yapımıyla ilgili bir çalışma yapılabilir ki bu çok uzun bir iş…”
Meclis’e ne zaman gelecek?
“Net tarih söylersem sıkıntı olur. Teklifimizle ilgili çalışmaların kabası bitti. İnce işçilikler ve bazı siyasi tercihler yapmak lâzım. Benim kanaatim, azami artı-eksi 10 gün içinde Meclis’e böyle bir teklif verebilmek mümkün. Ondan sonraki süreçle ilgili bir takvim vermek zor. Bütçe görüşmeleri Aralık ayında yapılacak. İçtüzüğe göre o sırada Meclis’te başka bir konu görüşülemez. Teklifimizin önce TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi lâzım. Teamüllere göre bütçe sırasında komisyonlar da başka konuda çalışmıyor ama öncesinde Kasım ayı var, o sırada görüşülebilir. Bizi etkileyen bir başka takvim daha var. Meclis’te görüşülmüş, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış değişiklik önerilerinin Resmi Gazete’de yayımlandıktan 60 gün sonraki ilk pazar gününde referandum yapılması lâzım. Bu parametrelere baktığınız zaman, artı-eksi 10 gün içinde getirebiliriz.”
Nasıl bir başkanlık?
“Bizim düşündüğümüz sistem başkanlık. Bunu Sayın Erdoğan, ilk kez 2003’te bir televizyon programında dillendirmişti. O tarihten bu yana AK Parti’nin görüşü başkanlıktır. Çalışmalarımız da bunun üzerine kurulu.”
MHP modele sıcak bakmazsa model revize edilecek mi?
“Mevcut sistemin bu şekilde yürümesi mümkün değil. Bizim açımızdan ideal olan başkanlık. Bu mutlaka denenmeli. Ama olmuyorsa da bugünkü mevcut düzeni biraz daha iyileştirebilecek bir düzenleme olabilirse onu da düşünmek, değerlendirmek lâzım. Bir Mecelle kâidesi, ‘Bir şey tamamıyla elde edilemiyorsa, tamamıyla da terk edilmez’ der. Dolayısıyla ne kadar mümkünse o kadar yapmak lâzım.”
Uzlaşılan maddeler neler?
“Anayasa önerisinde, üniter başkanlık sistemi vardı. Üniterlik, Türkiye açısından vazgeçilmez bir zorunluluktur. Anayasa’nın 4’üncü maddesi; ilk 3 maddenin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini söylüyor. Biz şu anda yeni bir Anayasa yapmıyoruz. Eğer yeni bir Anayasa yapmıyorsak, zaten ilk 4 maddeye dokunma imkânımız da yok.”
“ABD Başkanı’na verilen yetkiden daha az yetki veriyoruz”
“Şu anki sistemde hükümetin hem OHAL ilân etme hem de KHK ve tüzük çıkarma yetkisi var. Biz bütün bunlara karşılık başkana sadece kararname çıkarma yetkisi veriyoruz. Fakat dikkat edilmesi gereken bir husus var. KHK’lar kanun hükmündedir, oysa başkanlık kararnameleri kanun hükmünde değildir. Çok açıkça şunu söylüyoruz; kanunla düzenlenen bir alanda başkan kararname çıkaramaz. Eğer mevcut bir kanun varsa başkan ona aykırı bir kararname çıkaramaz. Ayrıca meclis, başkanın çıkardığı bir kararnameyle ilgili başka bir kanun çıkararak o kararnameyi geçersiz hâle getirebilir. Kararname ve kanun arasında çelişki varsa kanun uygulanır. Başkan, temel hak ve hürriyetler konusunda kararname çıkaramaz. ABD’de de bu hak var. Obama bugüne kadar 276 kararname çıkardı. Hatta orada başkanlar kararnameyle kanunları değiştirebiliyor. Örneğin Obama, silahlanma ile ilgili konuda kongrenin çıkarmadığı bir kararname çıkardı. Türkiye’de bunu sınırladık. ABD Başkanı’na verilen yetkiden daha az yetki veriyoruz.”
Başkanın partisiyle olan ilişkileri nasıl düzenlenecek?
“Bugün sanki çok iyi bir denetleme sistemimiz var da başkanlık olunca daha kötü mü olacak? Parti hiyerarşisi açısından CHP’deki ve MHP’deki durum ile AK Parti’deki durum aynı mı? Lider değişince parti disiplini de değişir. Bunlar konjonktürel şeyler. Amerika’da bazı dönemlerde adını dahi hatırlamadığımız düşük profilli başkanlar var. Parlamenter sistem güçlü siyasi figürlere daha fazla kontrol enstrümanı veriyor. Oysa başkanlıkta milletvekilleri hükümetle ilgili daha bağımsız açıklamalar yapabiliyor. Seçim barajı sıfırlanacağı ya da çok sembolik bir orana çekileceği için daha güçlü milletvekilleri gelecek.”
Başkanın fesih hakkı olacak mı?
“Olur mu olmaz mı şu an söyleyemem ama gerekçesini açıklayayım. Parlamento ile başkan arasında kriz durumlarında seçimleri beklemek dışında bir seçenek yok. Sistemin kilitlenmesini aşmak için seçimlerin yenilenmesi kararını yasama da yürütme de ayrı ayrı alabiliyor. Seçimler birlikte yapıldığı için ikisi birlikte seçime gidiyor. Yani başkan Meclis’i feshederse kendi seçimini de yenilemek zorunda. Bu ne demek? Başkana 5 artı 5 yıl süre veriyoruz. Başkan, seçimin yenilenmesi kararı aldığında kendi görev süresini de kısaltmayı göze alıyor demek. 2012’de getirdiğimiz modelde aynı şekilde Meclis de başkanlık seçimlerini yenileme kararı alabiliyordu ama kendisi de seçime gitmek koşuluyla… Bu yine düşünülebilir.”
Başkanın veto yetkisi nasıl olacak?
“Amerika’da 3’te 2 çoğunluk aranıyor. Örneğin geçenlerde 11 Eylül saldırıları nedeniyle Suudi Arabistan aleyhinde Jasta Yasası hazırlanmıştı. Obama, yanlış olduğunu söyleyip geri gönderdi ama 3’te 2 oy oranıyla tekrar kabul edilince imzalamak zorunda kaldı. Buna ‘Zorlaştırıcı veto’ deniyor. 5’te 3 çok yüksek bir rakam değil, meclis bir kanunu çıkarmak konusunda kararlıysa çıkarır.”
“Bu Meclis tablosunda muhalif partiler denetim yapabiliyor mu?”
Şentop’a, “2012’de getirdiğiniz modelde ‘Başkanın suç işlemesi durumunda Yüce Divan’a sevk kararı ancak üye tam sayısının 4’te 3 çoğunluğunun gizli oyuyla alınır’ deniyor ki bu çok zor. Yeni öneride bu konuda bir revizyon yapacak mısınız?” diye de soruldu. Şentop bunun üzerine, “Ben şahsen 4’te 3 çoğunluk aranmasını uygun buluyorum. Kolayca suçlanabileceği, kolayca Yüce Divan’a gönderilebileceği bir ortamda, başkanın çalışma imkânı kalmaz” dedi.
Şentop, “Ama bu önerinize karşı çıkanlar, ‘AK Parti’nin yüzde 50’ye yakın oyu var. Bu aritmetikle 4’te 3 çoğunluk kolay kolay sağlanamayacağına göre, Erdoğan hiçbir zaman denetlenemeyecek, yürütmeyi de yasamayı da kontrol altına alacak’ diyor” hatırlatması yapılınca da şu ifadeleri kullandı:
“Bunu diyenler, ‘Bugün çok daha iyi bir denetim var, Başbakan’ı da Cumhurbaşkanı’nı da Yüce Divan’a gönderebiliyoruz’ diyebiliyor mu? Bu Meclis tablosunda muhalif partiler denetim yapabiliyor mu? Biz aynı aktörlerle de olsa başkanlık sisteminde çok daha iyi olacak diyoruz.”
Kaynak: Habertürk Gazetesi