Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / 17 Nisan Sabahı Değişen Ne Olacak?

17 Nisan Sabahı Değişen Ne Olacak?

17 Nisan Sabahı Değişen Ne Olacak?

-Hilafet ilan edilmiş olacak!

-Halifeye biat edilmiş olacak!

-Şer-i hükümler tatbik edilmiş olacak!

-Otorite ümmete, hâkimiyet ise şeriata ait olmuş olacak!

-İslam’ın iktisadi nizamı tatbik edilmiş olacak!

-İslam’ın eğitim sistemi tatbik edilmiş olacak!

-İslam’ın sağlık sistemi tatbik edilmiş olacak!

-İslam’ın içtimai nizamı tatbik edilmiş olacak!

-Para politikası altın ve gümüşe dayalı olacak!

-Dış ticaret ve iç ticaret hükümleri İslam’a dayalı olacak!

-Gayri İslami hükümlerin tatbiki son bulmuş olacak!

-Halife sömürgeci kâfirleri İslami beldelerden defedecek ve Müslümanlara yapılan zulmün intikamını almış olacak!

-Böylelikle Müslümanlara yönelik zulüm son bulmuş olacak!

-Şer-i hükümlerin tatbiki ile ümmet yeniden izzet ve şeref bulacak!

-Ve aynı zamanda şer-i hükümlerin tatbiki ile insan ve toplum kalitesi yükselmiş olacak!

-Hilafet sayesinde bütün insanlık hayatın her alanında istikrar ve güven bulmuş olacak!

-Ve son olarak da Müslümanların sınırları, bayrakları, devletleri, sevinç ve hüzünleri, savaş ve barışları bir olacak!

Bu yazdıklarım birilerinize şaka gibi gelebilir. Hayali gelebilir, reel gelmeyebilir.  Reel olan bir şey varsa o da 1300 senelik İslam tarihi bu söylediklerimizi fazlasıyla teyit etmektedir. Bununla birlikte ümmetin özlemiş olduğu tablo da işte bu şekildedir. Kiminle konuşursak konuşalım, ümmetin kalbinde bu özlemin olduğuna ve bundan başka bir şeyin olmadığına şahit olmaktayız. Fakat problem hem yöneticilerde hem de âlim sıfatına sahip kişilerde. Bu iki sınıf toplumu manipüle etmede bayağı maharet sahibidir. İnşaAllah bu durum uzun sürmeyecektir.

Yukarıda zikrettiklerimi ise şimdiki yöneticiler asla başaramayacaktır. Çünkü onlarda ne böyle bir niyet ne de azim söz konusudur. Bunları başaracak olan ise halkını aldatmayan, onlara hiçbir konuda yalan söylemeyen, sırtını Allah Azze ve Celle’den başkasına dayamayan raşid bir Halife’den başkası değildir. Her ne olursa olsun hiçbir güç, hiçbir kimse, hiçbir sömürgeci devlet böyle bir tablonun oluşmasına asla engel olamayacaktır. Allah’ın izni ile bu tabloyu yakında görmek mümkün olacaktır.

Peki, öyle ise makalemizin de başlığında belirttiğim gibi 17 Nisan sabahı, hayatımızda gerçekten de değişen ne olacak?

Tek cümle ile özetlemek gerekirse, “aynı tas aynı hamam”… Bir kez daha Müslümanların hayatlarında değişen hiçbir şey olmayacak!

-Eğer “EVET” çıkarsa, bir sömürgeci kâfirin sistemi yok olup, diğer bir sömürgeci kâfirin nizamı olan başkanlık sistemi Müslümanların hayatında var olmaya devam edecek. Her iki sistemin de dayanmış olduğu demokrasi denilen illet devam etmiş olacak,

-İslam’a göre kabulü asla mümkün olmayan kanun teşri etme işi yine insana verilmiş olacak,

-Gayri İslami hükümlerin tatbiki devam etmiş olacak,

– Ümmet Hilafet’in yokluğundan dolayı, sömürgeci kâfirler tarafından zulme maruz kalmaya devam edecek. Her iki batıl sistem de Müslümanların can ve mal güvenliğini korumaya asla muktedir olamayacak,

-Ümmetin devletleri, bayrakları, sınırları, savaşları ve barışları ayrı olmaya,

-Sömürgeci kâfirler İslam beldelerini sömürmeye devam edecek.

-Müslümanlara yönelik zulüm gün geçtikçe artarak devam edecek.

-İslam ümmeti başlarındaki yöneticiler tarafından istismar edilmeye devam edecek.

-Hayatın her alanındaki istikrasızlık son bulmayacak,

-Terörizm ve ekonomik istikrarsızlık artarak devam edecek (Bu konuda İngilizlerin ayak oyunları bitmeyecek).

-Toplum kapitalist sistemden ve onun yönetim nizamı ve bütün istikrarsızlığın kaynağı olan demokrasiden çekmeye,

-Ümmet aldanmaya ve aldatılmaya,

-Ümmetin başındaki yöneticilerin efendileri olan sömürgeci kâfirlerden direktif almaya devam edecek.

-Sömürgeci kâfirlere bağımlılık devam etmiş olacak. Bağımsız ve güçlü bir ülke olma hayalleri asla gerçekleşmiş olmayacak.

-Başkanlık sistemi de parlamenter sistemde olduğu gibi insan ve toplum kalitesini kesinlikle yükseltmiş olmayacak.

-Ve en önemlisi de ister parlamenter sistem ile yola devam edilsin ister cumhurbaşkanlığı (başkanlık) sistemi ile devam edilsin, İslam’ın yönetim nizamı olan Hilafet’in yeniden iktidara gelmesinin önü engellenmiş olacak…

Kısacası Müslümanların hayatlarında değişen hiçbir şey olmayacaktır. O halde birisi bana bu yeni sistem veya parlamenter sistemin devam etmesi halinde hayatımızda ne gibi bir değişikliğin olacağını açıklarsa gerçekten sevinirim.

Dolayısıyla Müslümanlar veya toplum tercihini, ne ‘EVET’ten yana ne de ‘HAYIR’dan yana kullanmalıdır. Her iki tercih de topluma hiç bir hayr ve fayda sağlamayacaktır. Müslümanlar ve bütün bir toplum için hayr ancak İslam ve onun yönetim nizamı olan Hilafet’tedir.

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir