Aranızda Mescidi Aksa ve Filistin Halkının Zaferi İçin Silahını Şahlandıracak Bilge Bir Komutan Yok Mu?
27 Şevvâl 1438 Cuma günü Müslümanlar, Mescidi Aksa’da ikinci kez cuma namazı kılamadılar. H. 1389 yılında Yahudilerin Mescidi Aksa minberini yaktıkları Cuma da buna eklenirse, bu tehlikeli bir örnek teşkil etmektedir. Özellikle de Kudüs’ü Haçlılardan kurtaran Selahaddin Eyyubi’nin Haçlı temizliğinden sonra H. 583 yılında kıldığı ilk Cuma namazından beri… Diğer bir deyişle Müslümanlar, sekiz asırdan fazladır üçüncü kez Kudüs’te Cuma namazı kılamıyorlar! Bu, İslam’a ve Müslümanlara karşı Yahudi varlığının kalbinde taşıdığı nefret boyutunu gösterir. Yahudi varlığı sadece Müslümanların Mescidi Aksa’ya girişine engel olmadı, aynı zamanda namaz için Mescidi Aksa meydanında toplanan cemaate ateş de açtı. Gerçekten de Aziz ve Kaviyy olan Allah Subhânehu ve Teâlâ ne kadar doğru söylemiştir.
لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِّلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا
“İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün”[Maide 82] Buna karşılık Mısır Cumhurbaşkanı, Ürdün Kralı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Netanyahu ile temasa geçerek sükunete davet ettiler. Suudi Arabistan Kralı da Mescidi Aksa meydanında yaşanan olaylardan ötürü üzüntülerini dile getiren bir açıklama yayınladı… Onların bu lisanı hali, Yahudi varlığı tarafından Müslümanlara Mescidi Aksa’da namaz kılınmasına olanak verilmesini temenni etmekte, denetim ve gözetim engeline takılmadan metal detektörlerin hafifletilmesini ummaktadır! Diğer Müslüman ülkeleri yöneticileri de zavallı hatta cılız bir sesle aynısını yapmaktadır. Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden utanmadan olanlar sanki umurlarında değil. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ الْأُولَى: إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْت
“İlk peygamberlerden beridir halkın hatırında kalan ve devamlı söylene gelen bir söz vardır: Utanmıyorsan dilediğini yap” [Buhari]
Şüphesiz ki Mescidi Aksa sorunu, Filistin gaspçısı Yahudi varlığının bekası ile çözülemez. Bu varlığın bekası halinde yapılabilecek azami şey, Yahudilerin süngüsü altında, emir ve izinleriyle Mescidi Aksa’da namaz kılınmasına izin verilmesidir. Yahudi İç Güvenlik Bakanı, “Mescidi Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz “İsrail’e” aittir”açıklamasını yaptı. Görüldüğü gibi Müslüman ülkelerin yöneticileri nedeniyle üzerlerine zillet ve meskenet damgası vurulmuş bu tip kimseler atıp tutmaktadır… Cürmün başlangıç tarihi, bu yöneticiler ile kalpleri hastalıklı Filistin yönetimindeki bazı yöneticilerin, Filistin sorununun Filistin halkının sorunu olduğu üzerinde mutabakat sağladıkları gün başlamıştır. Ardından gelen hükümdarlar, olanlar karşısında ya üzüntülerini dile getirdiler ya da hiçbir şey yapmadan izlemeye başladılar! Bu yöneticilerin durumu, Yahudi varlığı ile temasa geçerek Filistin halkının hareketliliği karşısında kullanılan aşırı şiddetin hafifletilmesi çağrısında bulunan zavallı yöneticilere benzer! Filistin’i zayi ederek Filistin’e yardım eden bu hükümdarların durumu, ipliğini sağlamca eğirip büktükten sonra hatta sadece eğirdikten sonra (tekrar) çözüp bozan kadının durumu gibidir.
قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ
“Allah onları kahretsin! Nasıl da döndürülüyorlar!”[Münafık 4]
Müslüman ülkelerdeki Ruveybida yöneticiler, Yahudi varlığının Filistin halkı tarafından ortadan kaldırılamayacağını biliyor… Ayrıca Mescidi Aksa ve Filistin sorununun bu deforme varlığı ortadan kaldırarak çözüleceğini, bu varlığın ortadan kaldırılmasının da kökünü kazımak için silahını şahlandıran ordular ile olacağını biliyorlar… Kutsal topraklar, Beytül Makdis, Müslümanların ilk kıblesi ve Haremeyn’den sonra ziyaret için yolculuğu çıkılan Mescidi Aksa’ya ancak böyle destek olunabilir… Kutsal Filistin topraklarında yaşayan Müslümanların yardımına ancak böyle koşulabilir…
Müslüman ordular arasında Yahudi caniler tarafından Mescidi Aksa ve çevresinde saldırıya maruz kalan Mescidi Aksa özgürlerinin yardımına tekbirlerle koşan kardeşleri eşliğinde silahını kükretecek bilge bir komutan yok mu? Müslüman ordular arasında damarlarındaki kanı kaynayan, tugayına ilk hedefiniz Mescidi Aksa diyen ve yolunda duran Ruveybida yöneticileri ayakları altında ezen bilge bir komutan yok mu? Müslüman ordular arasında Ensarullah ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretini rehber edinen, samimi davet taşıyıcılarının yardımına koşan, Hizb-ut Tahrir’e nusret veren, Ruveybida yöneticileri ortadan kaldıran, İslam Devleti Raşidi Hilafeti ikame eden ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olmak için bu deforme varlığı ortadan kaldıracak Hilafet ordularına komutanlık edecek bilge bir komutan yok mu? Müslim Sahihinde Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ
“Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça ve onları öldürmedikçe kıyamet kopmaz.”Başka bir rivayette ise Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
تُقَاتِلُكُمُ يَهُودُ، فَتُسَلَّطُونَ عَلَيْهِمْ
“Yahudiler ile savaşacaksınız, fakat neticede siz onlara musallat kılınacaksınız!”
Ey Müslümanlar! Muhakkak ki Müslüman orduları, sizdendir, sizin oğullarınız, kardeşleriniz ve ailenizdir. Onları Allah’ın indirdiği hakka yöneltin. Yollarını İslam’ın nuru ile aydınlatın ki Allah’ın dininin yardımına koşsunlar. Filistin ve Şam topraklarından Haçlıların kökünü kazıyan İslam ordusunun siretini yeniden diriltsinler… Yaydıkları iyilik ve kurdukları adalet ile dünyanın feneri olsunlar…
Müslüman ordular arasında bu yüce ordular gibi olmak isteyenler, Allah’ın dinine yardım etmek, Mescidi Aksa ve çevresindekilerin yardımına koşmak, yolunda duran Ruveybida yöneticileri ortadan kaldırarak ayakları altında ezmek zorundadır. Bu durumda Allah Subhânehu ve Teâlâ onları nur sayfaları içinde zikredecek, dünyada izzet, ahirette de güçlü bir hükümdarın katında, doğruluk meclisinde olacaklardır.
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍ فِي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍ مُّقْتَدِرٍ
“Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar. Muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.”[Kamer 54-55]
Ey Müslüman ülkelerin orduları! Mescidi Aksa ve etrafı imdat çığlıkları atıyor. Mescidi Aksa Yahudi varlığını ortadan kaldırarak ancak esaretten özgürlüğüne kavuşabilir. Elinden geldiğince görevini eda eden kahraman ve büyük Filistin halkı, tek başına Yahudi varlığını ortadan kaldıramaz. Bu yüzden sizden yardım istiyorlar, haydi onların yardımına koşun. Sizden derman bekliyorlar, hadi onların dermanına koşun. Aziz ve Hâkim olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözüne yanıt verin:
وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ
“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.”[Enfal 72]
Ey Müslüman ülkelerin orduları! Ey Müslümanlar! Biz Yahudi varlığının kökünü kazıyabileceğimizden eminiz. Gelin o varlığın kökünü kazıyan ordulardan olun. Kuşkusuz o ne güzel ordudur…
Biz Allah’ın izniyle bu ceberut saltanattan sonra Hilafetin yeniden dirileceğinden eminiz. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلاَفَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةٍ ثُمَّ سَكَتَ
“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.”[Ahmed] Hadi Hilafetin dirilişi için çalışan Hizb-ut Tahrir’e nusret veren o ordudan olun. Kuşkusuz o ne güzel ordudur…
Biz, İslam ordusunun Şam ve incisi Kudüs’ü yeniden Dar’ul İslam’a dönüştüreceğinden eminiz. İmam Ahmed Müsned’inde Selman b. Nüfeyl’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
أَلَا إِنَّ عُقْرَ دَارِ الْمُؤْمِنِينَ الشَّامُ
“Müminlerin yurdu Şam’dır”Başka bir rivayette ise Nuaym b. Hammad Fiten adlı kitabında Kesir b. Murra’dan rivayet ettiğine göre
عُقْرُ دَارِ الإِسْلامِ بِالشَّامِ“Dar’ul İslam’ın kalbi Şam’dır.” Allah’ın izniyle Şam ve incisi Kudüs, yeniden izzet ve hâkimiyet aydınlığına kavuşacaktır. Onun için hadi onu bu aydınlığa kavuşturan o ordudan olun. O ne güzel ordudur…
Ey Müslüman orduları! Ey Müslüman orduları halkı! Hadi Allah’ın dinine yardım edin… Hadi Beytu’l Makdis ve Beytu’l Makdis etrafının imdadına koşun… Hadi kutsal topraklar özgürlerine destek olun… Hadi Yahudi varlığını ortadan kaldırın… Hadi Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlara arka çıkın… Hadi Şam ve incisi Kudüs’ü yeniden Dar’ul İslam’a dönüştürün… Hadi dünya ve ahiretin izzetine koşun… Allah’a yemin olsun ki bu, dünyada biriktirdikleri her şeyden daha hayırlıdır… Aziz ve Hâkim olan Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir |
|
H. 28 Şevvâl 1438 |