Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti bugün (23.08.2019 Cuma) Cuma namazının ardından Dakka ve Chittagong’daki çeşitli camilerde, Keşmir’in Hindistan’ın “iç meselesi” olduğunu söyleyen Hasina rejimini protesto etmek için gösteriler düzenledi. Rejim, Hindistan’a karşı öfkelerini dile getirmelerini, Keşmir Müslümanları ile dayanışma içinde olmalarını engelleyerek insanların gözünü korkutuyor. Gösterilerde konuşmacılar, Keşmir’deki Müslümanların yaşadığı felaketi betimlediler. Sömürgeci Batı kuklası hain yöneticiler, sessizliğe bürünürken, korkak çok tanrılı Hint devleti, Keşmir’i büsbütün işgal etmeyi ve bu alt kıtayı “Filistin”e dönüştürmeyi planlıyor. Hindistan Anayasası’nın 370. Maddesinin iptal edilmesinin ardından kasap Modi hükümeti, Keşmir’i ölüm vadisine çevirdi. Büyük miktarda asker konuşlandırdı, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Telefon ve internet hatlarını kesti. Bu yüzden işgal altındaki Keşmir Müslümanları acımasız bir baskı altındalar. Acımasız Hindistan güçleri, kitlesel tutuklamalar için evlere baskın yapıyorlar. Gösteri düzenleyen insanların üzerine ateş açıyorlar. Yaralanan insanlar, tutuklanma korkusuyla tedavi için hastanelere bile gidemiyorlar. Öte yandan hain Hasina rejiminin, Bangladeş’te Hindistan Dışişleri Bakanına bir resepsiyon vererek Keşmir Müslümanları ile alay ettiğine tanık olduk. Hasina rejimi, Keşmir Müslümanlarını Hint işgalinden kurtarmak için askerlerimizi mobilize etmek yerine Müslümanlara ihanet etti. Emperyalist kâfir-müşrik efendilerini hoşnut etmek için Keşmir’in Hindistan’ın “iç meselesi” olduğunu belirtti. Dahası Bangladeş halkını tehdit edip öfkelerini dile getirmemelerini ve Keşmir Müslümanlarına destek olmak için Hindistan aleyhine protesto düzenlememelerini istedi. Bu hain rejim, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrini açıkça ihlal etmiştir:
وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ
“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72]
Konuşmacılar ayrıca şunları söylediler: Ey Müslümanlar! Keşmir halkı, İslam ümmetinin ayrılmaz bir parçasıdır ve Keşmir Hindistan’ın bir “iç meselesi” değildir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى
“Müminler, birbirine karşı sevgi ve merhamette, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz olur ve uykusuz kalır.”[Müslim] Keşmir, Filistin, Myanmar ve tüm İslam dünyasının sorunları, İslam ümmetin sorunudur. İslam dünyasının herhangi bir yerinde bir Müslümanın incinmesi bütün ümmeti incitir. Keşmir ve diğer mazlum Müslümanları savunmak, problemlerini çözmek imanımızın bir gereğidir. Keşmir’in bu kaderi, ümmetin lideri ve kalkanı olan Raşidi Hilafetin yokluğunun kaçınılmaz bir sonucudur. Keşmir, on yıllardır Hindistan işgali altındadır ve şuan 370. maddenin iptalinden dolayı tamamen savunmasızdır. Daha doğrusu İslam toprakları, kukla yöneticilerimizin yardımıyla emperyalist kâfirin 3 Mart 1924’de Hilafeti yıktığından, bizi 50’den fazla ulus devlete bölüp ajan yöneticilerini ve insan yapımı sistemini kabul etmeye zorladığından bu yana savunmasızdır. Düşmanımızın karşısında zayıf ve kalkansız kaldık. Sonra tıpkı vahşi hayvanın avını avladığı gibi topraklarımız birer birer istila edildi. Keşmir dâhil tüm Müslüman toprakları saldırıya maruz kaldı. Yine konuşmacılar şunları dile getirdiler: Ey Müslümanlar! BM ve İİT emperyalistlerin aparatından başka bir şey değildir. Kaderimizin belirleyicisi ve hakemi olamazlar. Yakında kurulacak Raşidi Hilafet, Keşmir ve diğer mazlum Müslümanları özgürleştirmek için ordularını seferber edecektir. Sevban’dan rivayet edildiğine göre
عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللَّهُ مِنْ النَّارِ عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلَام
“Benim ümmetimden iki grup vardır ki Allah onları ateşten korumuştur. Savaş için Hindistan’a giden grup ve İsa ibn Meryem ile beraber olan gruptur.” [Ahmed, Nesai]
Konuşmacılar Müslümanlara çağrıda bulunarak konuşmalarına son verdiler: Keşmir’i müşrik Hindistan işgalinden kurtarmak için Hizb-ut Tahrir’in Raşidi Hilafeti yeniden kurma mücadelesine katılın ve çağrısına cevap verin. Kendi ülkelerinde Müslümanlara zulmeden, bastıran, müşrik Hindistan’ın bölgesel hâkimiyeti için emperyalist efendileriyle işbirliği yapan bu omurgasız ajan yöneticilerden ne bekleyebiliriz ki? Kâfir-müşrik emperyalistlerin ajanı olan Hasina rejimini ortadan kaldırmanın ve Müslümanların Hilafet kalkanını geri getirmenin zamanı gelmiştir. Hilafet, dünyadaki diğer mazlum Müslümanların yanı sıra Keşmir, Filistin, Arakan’daki mazlum Müslümanları gerçekten özgürleştirecektir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ
“Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
www.khilafat.org |
H. 22 Zilhicce 1440 |