Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Hizb-ut Tahrir Türkiye: Ne Amerika, Ne Rusya, Ne Avrupa! Bu Kâfirlere Güvenmek Siyasi ve Askeri İntihardır!

Hizb-ut Tahrir Türkiye: Ne Amerika, Ne Rusya, Ne Avrupa! Bu Kâfirlere Güvenmek Siyasi ve Askeri İntihardır!

Rusya ve rejim güçleri, 27.02.2020 tarihinde, İdlib’in güneyinde, Cebel ez-Zaviye bölgesindeki Balyun’da TSK noktasını hedef alarak hava saldırısında bulundu. Resmi açıklamalara göre 33 asker hayatını kaybederken, 34 askerinde yaralı olduğu bildirildi. İdlib’de sözde koordinasyon içerisinde olduğumuz Rusya gözetiminde yapılan saldırıda hayatını kaybeden Mehmetçiklere Hizb ut Tahrir Türkiye olarak Allah Subhanehu ve Teâlâ’dan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Uluslararası kararlara, sömürgecilerin çizdiği plan ve projelere güvenmenin akıbeti, yazıktır ki böylesine acı ve vahim bir sonuç doğurdu. Sadece Şubat ayı içerisinde 53 asker Rusya ve Esed rejiminin saldırıları neticesinde hayatını kaybetti. Türkiye’nin şu anda içerisinde bulunduğu durum içler acısı ve korkunç bir manzaradır. Amerika ve Rusya’ya güvenerek attığı adımlar neticesinde varılan bu durumun izahatı yoktur. Cenevre, Astana ve Soçi masalarında Suriye devriminin altının oyulduğu ve Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu duruma sürüklediği gerçeğini, halktan gizleyerek hâlâ bu anlaşmalara bağlılık vurgusu yapılması, hangi politik gerekçeye dayandırılmaktadır? Türk Dışişleri’nde aklı başında hiçbir adam yok mudur? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok görüştüğü devlet başkanı ve dostu Putin olmasına rağmen, bu katil ile yeniden görüşmek ne fayda sağlanacaktır? Amerika, Rusya, Avrupa ya da başka bir sömürgeci kâfir devlete güvenerek dostluk kurmak siyasi ve askeri intihardır. Görüldüğü gibi bedeli de ağırdır! Dolaysıyla Türkiye, İslam’ın ve Müslümanların düşmanı Amerika ve Rusya ile olan işbirliğine derhal son vermelidir. Cenevre, Astana ve Soçi sözleşmelerini yırtıp çöpe atmalıdır. İvedilikle yapılması gereken ise misliyle karşılık vermektir.

İdlib’de düşen ateşin acısını yüreklerimizde hissettik. Tıpkı dokuz yıldır Suriye’de yaşanan acıları hissettiğimiz gibi! O halde biz Müslümanların dinimize sarılmaktan, onun çözümlerine güvenmekten ve topraklarımızı sömürgeci kâfirlerden korumaktan başka çaremiz yoktur. Bu yüzden sabretmeli ve küfür projelerine karşı tek saf olmalıyız. Kâfirlerden yüz çevirmeli, dostluklarına inanmamalı ve Allah’ın dinine yardım etmeliyiz ki Allah da bize yardım etsin ve ayaklarımızı dini üzere sabit kılsın.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezi Medya Ofisi

H. 11 Receb 1441
M. 6 Mart 2020

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir