Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Temsilcisi Okay Pala’nın bir tartışma proğramına katılması öncesi bir gazeteci tarafından yöneltilen “İslam ve Batı özgürlükleri” konularındaki sorularına verdiği cevaplar.
13 Ekim 2013 tarihinde Amsterdam’da düzenlenen tartışma programı öncesi bana bir gazeteci tarafından soru listesi gönderildi. Adını vermek istemediğim bu gazeteci İslam’a karşı aşırı negatif köşe yazılarıyla bilinmektedir. Bana gönderilen soruları cevapladım fakat onun İslama karşı düşmanlığı ve ön yargılarından dolayı bu soruların cevaplarını ona göndermemeyi uygun görmüştüm. Tartışmanın akabinde kafalarda birçok soru işaretinin oluşması münasebetiyle İslam ve batı özgürlükleri hakkındaki sorulara cevapların yayınlanmasının uygun olduğu kanaatine vardım.
Soru: 1
Sözcüsü olduğunuz sitede (http://tijdvoorkhilafah.nl/) yayınlanan yazılarda tekrar Hilafet devletinin ikama edilmesini arzuladığınızı anladık. Peki, siz 2013 yılında Hilafeti nerede ikame etmek istiyorsunuz?
Cevap: 1
Hilafet Müslümanların genel liderliğidir yani, Müslümanlar arasında Hilafet düşüncesi kamuoyu oluşur ve istenilirse orada ikame edilir.
Soru: 2
Siz Hilafeti Hollanda’da ikame etmek istemiyorsunuz, bunun nedenini öğrenebilir miyim?
Cevap: 2
Hollanda’daki Müslümanların Hollanda’da Hilafeti kurma fikri aklıların dan dahi geçmemektedir. Çünkü bunun için temel eksiktir ki, buda İslam’dır. Ancak İslam beldelerinde kurulacak olan Hilafet devletinin Hollanda veya diğer devletlerle olan devletlerarası ilişkisi Hilafet devletinin yetkisi altındadır. Buda kendi menfaatine ve uluslararası ilişkilere göredir ve bir kişinin veya grubun yetkisi altında değildir.
Soru: 3
Pratik bir soru: Devleti kurmaya uygun bir yerde Hilafet devletine geçiş süreci nasıl sağlanmalıdır? Anladığım kadarıyla batı modeli demokratik süreçlerden yana değilsiniz. Böyle bir ülkede halkın referandum şeklinde oylanarak Hilafet devletini isteyip istemediklerini tercih ediyor musunuz? Veya Hilafet devletini başka yolla mı ikame etmek istiyorsunuz? Burada baskı ve hatta şiddet kullanılabilir mi?
Cevap: 3
Hilafet devleti halkın desteği olmadan kurulamaz ve devam edemez. Bu ise Müslümanların İslam sistemini ve medeniyetini tasdik edip benimsedikleri zaman mümkündür. Eğer Hilafet devleti halkın isteğiyle ikame edilirse bu referandum ile olmayacaktır. Batıda da bu vakıa böyledir. Yani Halka adalet sistemi hakkında referandum ile seçim hakkı verilmiyor. Fakat kendi sistemleri içinde ancak bir lider seçiminde hak tanınıyor.
Soru: 4
Sitenizde şunu okumuştum: “İslam’da gayrimüslimlere de o ülkede kalmak isterlerse vatandaşlık verilir ve bütün hak ve yükümlülüklere sahiptir”. Gayrimüslimlere göre İslam’ın hükümleri Allah tarafından gönderilmiş bir gerçek değildir. Onlar alkolün tüketilmesinde bir mahsur görmüyorlar. Gayrimüslimlere Hilafet devletinde kendi değerlerini yaşamaya ne kadar izin veriliyor? Veya Hilafet devletinde kalıyorlarsa Şeriatın hükümlerine mi uymaları gerekiyor? Hilafet devletinde Müslümanlar ve gayrimüslimler zina yaptıklarında aynı cezaya mı çarptırılırlar? Son olarak bazı gayrimüslimler zinayı bir suç olarak görmüyor.
Cevap: 4
Hilafet devleti gayrimüslimlerin inançlar, dini ritüelleri, gıda, evlilik, boşanma vs gibi kendi mahremiyetlerine karışmaz. Müslümanlar ve gayrimüslimler devletin genel kurallarına (ceza hukuku gibi) uymaları gerekir. Bir ideolojiye inanmak onun tasdikini gerektirir. Fakat onun koymuş olduğu kurallara uymak tasdiki gerektirmez. Yani Hollanda hükümeti bir yasa çıkarttığında Müslümanlar olsun gayrimüslimler olsun vatandaşlarına bunu tasdik ettiklerini soruyorlar mı yoksa yasayı çıkarıp değişik inançlar olmasına rağmen herkesin bunlara uymasını mı istiyorlar?
Soru: 5
Hilafet devletinde Müslüman bir erkek ile gayrimüslim bir erkeğin şahitlik etme konusunda eşit midirler? Şahitliklerinin ağırlığı aynımıdır? Benim bildiğime göre şeriat kadının ve erkeğin şahitliğinde ayırım yapıyor. Aynı ayırım Müslüman ile gayrimüslim içinde geçerlimidir?
Cevap: 5
İslam’da şahitlik belirli şartlara ve sahsın duruma bağlıdır. Benim görüşüme göre kadınında şahitliği geçerlidir, fakat bazı konularda iki şahit gereklidir, bazen de gerekmez. Aynı şekilde gayrimüsliminde şahitliği geçerlidir. Fakat bazı durumlar müstesnadır. Mesela; Ramazan ayında hilali görenlerin şahitliği gibi. Müslümanlara gelecek olursak; bütün Müslümanların şahitliği geçerli değildir. Sadece adaletli olanların ki geçerlidir. Bazı durumlar gerçekleşebilir ki bir Müslüman’ın şahitliği reddedilir ve gayrimüslimin ki kabul edilir.
Soru: 6
Kuranda kölelere has hükümler bulunmaktadır. “Modern” bir Hilafet devletinde kölelik serbest midir?
Cevap: 6
Kuran vahyolunduğu zamanda kölelik mevcuttu ve bu problemi çözüp bitirmek için birçok ayet indirilmişti. İslami bakış açısında kölelik ancak özel savaş durumlarına bağlıdır. Ve bu durum geçtiğimiz asırlarda vuku bulmamıştır. Yani İslam’da kölelik yasaklanmıştır. Günümüzde de Hollanda devletinin geçmişte yaptığı gibi köle ticaretinde başı çeken olmayacaktır. Aynı şekilde gelecek Hilafet devletinde de kölelik olmayacaktır.
Soru: 7
Hilafet devletinde İslam eleştirilebilir mi?
Cevap: 7
İslam akidesinin ve İslami düzenin yetkilerini eleştirmek tolere edilmez. Bunun aksine konstruktif/yapısal tartışma yapılabilir hatta tam aksine akide meselesinin global bir soru yapıp global seviyede tartışmak teşvik edilmektedir. Ve İslam’ın devlet tarafından yanlış uygulanmasını eleştirmeye gelecek olursak bu herkesin hakkıdır.
Soru: 8
Batı alimleri bazen İsa’nın gerçekten yaşamış olduğunu araştırmaktadırlar. Aynı şekilde Peygamber hakkında bir araştırma Hilafet devletinde bir üniversitede yapmak yasak mıdır? Eğer öyleyse Şerait buna nasıl bir ceza verir?
Cevap: 8
Bana göre Hz. İsa’nın veya Hz. Muhammed’in (sav) tarihte yaşamış olduklarından şüphe duyanlar delidirler ve onların psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır, mahkemenin bir kararına değil. Ayrıca gayrimüslim bir kişi Hz. Muhammed (sav) peygamberliği hakkında şüphe duyabilir. Çünkü ona inanmıyor. Bunun özellerde tartışılmasına Hilafet devleti karışmaz. Eğer ki bu halka açık yerlerde tartışılırsa bu sorunun cevabını yukarıdaki soruda vermiştik.
Soru: 9
Hilafet devletinde bir Müslüman cezasız İslamı terk edebilir mi?
Cevap: 9
İslam’dan dönmek Müslümanlar için caiz değildir?
Soru: 10
Hilafet devletine Müslümanlar Yahudi, Hıristiyan veya Budist gibi diğer inançlara sahip olanları İslam’ın güzelliğini anlatıp onları İslama davet edebilir mi? Eğer öyleyse, bu hak iki taraflı mı? Yani papazlarda Müslümanları Hıristiyan yapabilmek için çalışabilir mi?
Soru: 11
Diğer inançlara sahip olan insanlar Hilafet devleti içerisinde umuma açık yerlerde hac işareti gibi dini semboller taşıyabilir mi? Onlarda sınırsız sayıda yüksek minareli ve çatısında hac işaretli kiliseler inşa etme hakkına sahipler mi, çevresinde ki ihtişamlı camiiler gibi? Tabi ki onlar bunları kendi imkânları çerçevesinde.
Cevap: 10 ve 11
Seküler devlet dine dayalı yani din konusunda tarafsızdırlar ve din onlar için şahsi bir şeydir. Bu Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm vb dinler gibidir. Eğer ki bir dinde devlet prensiplerine karşı bir şey görürlerse o dine karşı savaş açılır. Yani bir ideolojiyi kendi ideolojilerine tehdit olarak görürlerse veya gelecekte bir tehlike olarak düşünürlerse terörizm, aşırıcılık, fundementalist veya radikal gibi terimler kullanarak ona karşı savaş açarlar. Bu terimleri kendi yasalarında ve siyasi kararlarındaki vizyonuna göre tanımlarlar. Ve toplumdaki bütün eylemlerini yasaklarlar. Mesela; ezan, başörtü yasağı, bazı grupların aktivitelerini yasaklamak, bazı kişilerin oturum talebini reddetmek, asimilasyona zorlamak, kendi dinlerini kendi görüşlerine göre uyarlamak vs. Bu dine dayalı olmayan laik bir devlettir ve din konusunda tarafsız olduklarını söylerler. Peki, birde dine dayalı olan Hilafet devletine bir bakalım: Hilafet devletinde dini tarafsızlık yoktur. Müslümanların dinlerin uzaklaşmalarının tolere edilmemesi kendindendir ve aynı zamanda diğer düşüncelere sahip olanları da görüşlerinden uzaklaşmaları için asla baskı yapılmaz. Müslümanların ve gayrimüslimlerin dini sembollerini yasaklamaz. Kilislerin konumu hakkında ki soruya gelecek olursak, bir batılının böyle bir soru sorması çok garip çünkü batıdaki kiliseler artık boşalıyor ve Müslüman Ülkerlerde kilise inşa edilir mi diye soru soruyor. Bu soruya etraflıca cevap veremeyeceğim çünkü bu detaylı hukuki bir cevap istiyor. Ancak klasik İslami kadıların görüşlerine özetle bakacak olursak yeni kiliseler inşa edilmez ve mevcut olanlar ise kalabilir olduğunu görebiliriz. Ve biraz realiteye bakacak olursak Müslüman Ülkerlerde zaten fazlaca kiliseler mevcuttur ve bunlarda camilerin güzel mimari stili gibi inşa edilmiştir. Mesela; sadece Mısırda 1000’den fazla kilise bulunmaktadır. Bence Müslüman Ülkerlerdeki Hıristiyanların aksine laik sistemin Hıristiyanlığa galip gelmesi ile batıdaki Hıristiyanlar kiliselerin boşalmasına daha fazla maruz kaldılar.
Selamlar
Okay Pala
——————————————————-
Orijinal metin: www.hizb-ut-tahrir.nl/