Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / Terör tırmanırken ABD ve Türkiye
islam devleti default

Terör tırmanırken ABD ve Türkiye

ABD, birkaç yıldır IŞİD konusunda Türkiye’nin işbirliğini arıyor. Ancak Türkiye, özellikle Erdoğan üzerinden, işbirliği bir yana Washinton’ı çok sert bir dille eleştirdi… “eyy Obama, eyy ABD” konuşmalarını çok duyduk.

Bu arada ABD’nin Arap Baharı ve Esad politikalarında önemli değişiklikler yaşandı. Ankara, bu değişiklikleri okumak bir yana adeta Amerika’ya meydan okudu. Bu meydan okuma reel araçlar ile gerçekleşseydi ve karşılığında bir pazarlık söz konusu olsaydı anlayabilirdik. Ancak öyle olmadı. Türkiye bir yandan Rusya-İran-Suriye hattını ağır bir dille eleştirdi, diğer taraftan ise ABD-AB hattını…

Günün sonunda gördük ki, Mısır’dan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine, Almanya’dan Amerika’ya kadar efelenen Türkiye hala eski Türkiye’dir, hatta gücü artmak bir yana azalmaktadır…

Tüm bu zıtlaşmalar Türkiye’nin dış ilişkilerinde önemli tahribatlar yaptı, ancak en büyük sorunlar ABD ile ilişkilerde ortaya çıktı. Washington’da Türkiye’nin adı “güvenilmez müttefik”e çıkarken ilişkiler iyiden iyiye soğudu. Eğer Türkiye bulunduğu coğrafyada olmasaydı bu bozulmanın bedeli belki daha ağır olurdu.

ANİDEN ANLAŞMAK

Temmuz ayında ise herkesi şaşırtan bir gelişme yaşandı… Türkiye, ABD’nin isteklerini bir gecede kabul ediverdi. Erdoğan-Davutoğlu ikilisi İncirlik askeri üssünü adeta bir gecede Amerikan uçaklarına açtı. Üstelik açılan sadece İncirlik de değildi. Türkiye Diyarbakır, Batman ve Malatya gibi diğer üsleri de açabileceğini söyledi.

Ani tavır değişimi hepimizi şaşırttı. Türkiye bunca zaman direndiği bir konuda neden bu kadar ani bir karar değişikliğine gidiyordu?

Anlaşmanın hemen ardından Türk jetleri Kuzey Irak’ta kandil ve çevresini bombaladı. Böylece herkes Türkiye ile ABD’nin Irak ve Suriye konusunda anlaşmaya vardığını, Washington’ın PKK’nın bombalanmasına müsaade ettiğini, Suriye’de ise Türkiye’nin istekleri lehine bir anlaşma yapıldığını düşünmeye başladı. Oysa ki ortada bu kadar iyi bir anlaşma yoktu. Nitekim bunu ABD’nin Türkiye’yi en az 3 kez yalanlamasından anlıyoruz:

En son Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Amerikalılar tarafından yalanlandı. Amerikalılar Türkiye ile Suriye’de bir güvenli bölge oluşturulması, uçuşa yasak bir bölge kurulması konularında anlaştıklarını teyit etmiyorlar. Anlaşılan o ki Türkiye temennilerini anlaşma sanıyor ya da kamuoyunda Amerikalılardan pek çok taviz koparıldığı yönünde bir algı oluşturuyor. Bu yapılırken de PKK’ya hava operasyonları kalkan yapılıyor, “bakın gördünüz mü Amerikalılar PKK ile mücadelemize bile destek veriyor” algısı inşa ediliyor.

PKK İLE MÜCADELE Mİ EDİYORUZ?

Oysa gerçekler çok farklı. ABD, Türkiye’nin Kuzey ırak’ta ve Türkiye’de PKK ile mücadelesine sınırlı destek veriyor. Özellikle Irak hususunda onların da çıkarları var. PKK’nın Barzani’yi rahatsız etmesi ABD’nin de işine gelmiyor. PKK’lılara söylenen Suriye’ye, IŞİD’le mücadeleye odaklanmaları ve Kuzey Irak’ta egemenlik iddialarından vazgeçmeleri. Yani ortada bir tür taksim var: Irak Barzani’ye, Suriye PKK bağlantılı PYD’ye…

Amerikalılar PKK’nın Suriye kolu konusunda çok hassaslar. En son anlaşmada Türkiye, Suriye’de PYD’ye dokunmama sözü verdi. Peki, PYD ne derseniz PKK militanları Türkiye veya Irak sınırını aşınca PYD oluyor. Yani bir PKK’lı sınırda dursa, ayağını Suriye’ye atsa meşru bir özgürlük savaşçısı ve ABD müttefiki oluyor. Aynı kişi geri dönüp Türkiye sınırına girse veya Kandil’e geçse ‘terörist’ sayılıyor. Bu kadar basit.

Türkiye, Suriye’de PYD’ye dokunmama sözü vermekle kalmadı, ayrıca PYD’’ye en büyük desteği de sağladı. PKK ve PYD, İncirlik askeri hava üssünü ABD askeri uçaklarına ve İHA’larına açan Türkiye’ye minnettar olmalıdır. Bundan böyle Türkiye’den havalanan Amerikan uçakları ve insansız araçları PYD’yi korumak için Irak ve Suriye topraklarını bombalayacak. Hatta bombardıman başladı bile…

Manzara klasik aslında, kendimizi bildik bileli Amerikan uçakları Ortadoğu topraklarını bombalar durur. Bu kez de bombalıyor, bizim topraklarımızdan…

İNCİRLİK’TEN KALKAN UÇAKLAR

ABD, İncirlik’i kullanabildiği için çok mutlu. Masrafları azaldı, operasyonlarında süre kısaldı. Artık Suriye ve Irak’ı bombalamak çok daha kolay… Türkiye’nin içine düştüğü durumu ise en iyi Financial Times gazetesi özetlemişti… Gazete, “Türkiye artık cephe ülkesi” demişti. Gerçekten de öyle. Amerikalılar IŞİD mevzilerini ve PKK-PYD ikilisinin istediği diğer yerleri vurdukça fatura Türkiye’ye kesilecek…

İlginç olan ise bir yandan Kandil’de PKK kamplarını vuran Türkiye, diğer taraftan Suriye’de PKK’ya fiilen en büyük katkıyı yapmış olacak… Dahası, Türkiye’yi zora sokan Suriye projesi ABD eliyle daha da geliştirilecek.

Türkiye, PYD’nin güvenli bölge denilen yerlere giremeyeceğini söylüyor. Türk tarafına göre PYD’yi bu bölgeye girmekten Türkiye ve ABD geri tutacak. Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ dediği ise aslında kuzeyde oluşmak üzere olan Kürt koridoru. Yani Türkiye tüm bu sıkıntıları PYD Kuzey Kürdistan diye bir siyasi yapı oluşturamasın diye yapıyor. Ancak hayatın gerçekleri ters yönde akıyor.

Sahada yoksanız sahayı şekillendiremezsiniz. Ve Türkiye sahada yok gibi. Irak’ta da Suriye’de de Türkmenler, Türkiye’nin yanlış politikaları sonucunda güçlü bir aktör olamadılar. Artık Kerkük’ü hatırlayan bile yok. Kerkük Türkmenleri çeşitli yerlere göçmen zorunda kaldı ve Türkiye bu yaşananları seyretmek zorunda kaldı. Benzeri bir gelişme Suriye’de de yaşandı. Öte yandan PYD güçlendikçe güçlendi. Karada onbinlerce silahlı adamıyla PKK’nın Suriye kolu olan PYD var.

Üstelik PYD’nin arkası güçlü: ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler PYD’ye hem silah ve mühimmat sağlıyor, hem de askeri eğitim. İstihbarat bilgileri de PYD’ye akıyor…

Geçen hafta, New York Times’da çıkan haber açıkça ortaya koydu, Amerikalı istihbarat subayları PYD ile birlikte çalışıyor. ABD uçakları PYD’nin vurulmasını istedikleri yerleri vuruyor. Şimdi o uçaklar Türkiye topraklarından kalkıyor…

İNCİRLİK ANLAŞMASI

Dediğimiz gibi, Amerikalılar açısından bakıldığında İncirlik iyi bir anlaşma. Türkiye açısından bakıldığında ise “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” nevinden bir anlaşma. Türkiye’nin derdi Kandil’in boşalması idiyse bunu daha az bedel ödenecek bir şekilde yapabilirdi. Oysa Türkiye’nin liderleri “terör örgütünün kökünü kazımak”tan bahsediyor. Suriye’de örgütün silahlı kolunu fiilen desteklerken bu nasıl olacak? Türkiye, bir yandan PYD’ye en güçlü askeri desteği verirken diğer taraftan PYD’yi terörist örgüt olarak nitelemeye nasıl devam edecek?

İşin kötü tarafı Türkiye’den kalkan Amerikan uçaklarının Suriye ve Irak’ı bombalaması başta IŞİD olmak üzere bir çok radikal örgütü Türkiye’nin üzerine salabilir. Türkiye gerçekten cephe ülkesine dönüşebilir.

Diğer taraftan bu yapılanlar Türkiye ile ABD’nin arasını düzeltmişe benzemiyor. Amerikalılar alacaklarını alıyorlar ve Türkiye’ye soğuk bir dille teşekkür ediyorlar… O kadar… Bunun dışında Türkiye hala ‘güvenilir bir partner’ konumuna yükselebilmiş değil. Haftalardır, Batılı gazeteler Türkiye’nin IŞİD (DAİŞ) ile mücadelede samimiyetini sorgulayan makaleler kaleme alıyor. Bu tür haber ve yorumlara göre Türkiye IŞİD’le mücadeleye gerçekte destek vermiyor, hatta PKK’ya (haberlerde geçen şekliyle Kürtlere) savaş açarak Batı’nın mücadelesini zayıflatıyor… İroniktir, İncirlik Mutabakatı’na göre Türkiye bugün IŞİD’i vurmak istese, bunun için bile ABD’den izin almak zorunda. Çünkü Amerikalıların en son açıklamasına göre Türkiye, IŞİD’i koalisyon güçlerine haber vermeden bombalamama konusunda ABD’ye söz vermiş durumda…

Özetleyecek olursak, Türkiye ile ABD arasında yapılan anlaşma Amerikalılar için iyi, Türkiye için ise izahı güç bir anlaşma oldu. Türkiye arı kovanlarına çomak sokmuş oldu. Bundan sonra ABD ile Türkiye arasında yalanlama ve benzeri anlaşmazlıkların yaşanması muhakkak. Ayrıca PYD ve PKK konusunda çeşitli anlaşmazlıkları beklemek de gerekir. PKK terörü içeride tırmandıkça, Türkiye’nin Ortadoğu’ya müdahale gücünün daha da azalması ise bir diğer öngörü… Bu arada belirtmek isterim, ABD’nin Irak ve Suriye’ye İncirlik üzerinden saldırıları tam anlamıyla başlamış değil. Amerikalılar kapsamlı saldırıların birkaç hafta içinde başlayacağını ve birkaç yıl süreceğini söylüyor. Yani geçen hafta yapılan birkaç saldırı ‘başlangıç’ bile değil. Başka bir ifadeyle, film henüz başlamadı. Yoğun ve kapsamlı bombardımanlar başladığında, yani 1-2 hafta içinde, Türkiye ve bölge için zorlu sonuçlarını görmeye başlayacağız. www.facebook.com/lacinersedat twitter.com/sedatlaciner

 Sedat Laçiner

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir