ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, YPG hakkındaki pozisyonlarını değiştirmediklerini yineledi.
AA’nın haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner günlük basın toplantısında, PKK’nın Suriye uzantısı PYD hakkındaki bir soru üzerine PYD’nin askeri kanadı YPG’yi ABD’nin desteklediği geniş bir grubun parçası olarak tanımladı. Toner, “IŞİD’e karşı çok etkililer. Kapasiteli savaşçılar olduklarını kanıtladılar. YPG, Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele bağlamında yoğunluklu olarak hava desteği verdiğimiz karada savaşan gruplar içerisindedir” ifadesini kullandı.
YPG’nin, PKK bağlantılı olup olmadığı konusunda Türkiye ile bir anlaşmazlık içinde olduklarını söyleyen Toner, Türkiye ile bu konuyu yoğun bir şekilde konuştuklarını, farklı görüşlere sahip olduklarını yineledi.
Toner, geçen haftalarda YPG’nin Halep civarında toprak kazanmaya çalıştığını da sıkça dile getirdiklerini kaydederek, “Bunun sadece durumu zora soktuğunu düşünüyoruz” dedi.
YPG’yi terör örgütü olarak tanımlamayı düşünmediklerini bildiren Toner, “Bir örgütü yabancı terör örgütü olarak tanımlamak uzun bir süreçtir. YPG için o noktada değiliz. Onları öyle kabul etmiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, Ekim 2014’te PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te de PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti.
Türkiye, Ankara’daki saldırıda YPG bağlantısına dâir bilgileri Amerikan Büyükelçisi ile paylaşmış ancak Amerikan Dışişleri Sözcüsü John Kirby bundan sonra yaptığı açıklamada, “[Ankara’daki saldırıda] sorumlunun kim olduğunu onaylayacak ya da reddedecek bir pozisyonda değiliz. Bu bizim için halen ‘ucu açık bir soru’” demişti. Sözcü aynı basın toplantısında YPG mensuplarını, “IŞİD’e karşı savaşan en güçlü grup” ve “cesur Kürt savaşçılar” diye nitelendirmişti.
“Kelimelerle değil eylemleriyle göstermelerinin zamanı”
Toner, Rusya’nın Suriye’de çatışmaların durması anlaşmasına uymaması halinde neler olabileceğine dair soruları da yanıtladı.
“Rusya’dan ılımlı muhalifleri vurmaması konusunda açıkça bir güvence alınıp alınmadığı” sorulan Toner, anlaşmanın uygulamasını takip edecek Ateşkes Görev Gücü görüşmeleri dâhilinde ılımlı muhaliflerin tanımı konusunda görüşmelerin yapıldığını belirtti.
Toner, ABD’nin terörist olarak kabul etmediği gruplara Rusya’nın saldırmayacağını taahhüt ettiğine vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Defalarca söyledik. Bu durum ‘Şimdi bir şeyler yapmak ya da sesini kesmek zamanıdır’ demekten daha iyi nasıl tarif edilir bilmiyorum. Bir ateşkes, çatışmaların durdurulması, geçişi sağlayacak bir siyasi süreç hakkında ne kadar ciddi olduklarını kelimelerle değil, eylemleriyle göstermelerinin zamanı geldi.”
Toner, ayrıca, çatışmaların durmaması halinde daha önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin dile getirdiği “B planı”nın ne olduğuna ilişkin soruyu yanıtladı. Toner, ABD’nin şu anda yoğunlaştığı konunun çok net bir biçimde çatışmaların durması olduğunu aktararak, “Artan ölümler ve devam eden çatışmalar gibi eylemler konusunda Rusya’nın sonunda ödeyeceği bedeli kendilerine açıkça söyledik. Suriye’de askeri gücün dâhil olduğu uzun dönemli bir çözüm bulunmuyor ancak bu işe yaramazsa ne yöne döneceğimizle ilgili bir varsayımda bulunmak istemiyorum” diye konuştu.
Rusya’nın ya da farklı bir grubun çatışmaların durmasını ihlâl edip etmediğinin kontrolü konusuna da değinen Toner, bu durumun gözlem sürecine tâbi olacağını belirtti.
Tarafların herhangi bir ihlâl durumunda Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun Ateşkes Görev Gücü’ne bildirimde bulunacağını hatırlatan Toner, “Bütün aktörler tarafından bağlantılar ya da merkez noktaları oluşturularak bilginin hızlı bir şekilde dolaşımı sağlanacak” dedi.
Toner, çatışmaların sonlandırılmasından sonraki ilk günlerde merkezi noktaların iyi bir sonuç alabilmesi için birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini, Cenevre’de bunu takip eden bir grubun da olacağını bildirdi.
Ajanslar
Timeturk