Başbakan Ahmet Davutoğlu, İran – Türkiye İş Forumu’nda Türk ve İranlı iş adamlarına hitap etti. Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından kısa bir basın açıklaması yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan, İran ile Suriye’de 5 ilke üzerinde konuşmaları sürdürdüklerini ifade etti.

Başbakan, “Tüm dünya İran’a ambargo uygularken Türkiye her fırsatta buna karşı çıktı. İranlı muhataplarımız bunu unutmamışlar, bunu gördük” dedi. Bölgesel gelişmelerde kritik bir dönemeçteyiz” diyen Başbakan, “Suriye’de ateşkes kırılgan da olsa sürüyor. Irak’ta DEAŞ’a karşı mücadele var. Körfezde yaşanan gelişmeleri de değerlendirdik” diye devam etti.

“Dostça ve samimi şekilde görüş ayrılıklarını da değerlendirdiklerini” ifade eden Başbakan, İran ruhani lideri Hamaney’le planlanan görüşmelerinin de yas nedeniyle gerçekleşemediğini ifade etti.

Beş ilkede mutabakat

Bunun üzerine Al Jazeera’den Ayşe Karabat’ın, “Ruhani ile görüş ayrılıklarını ele aldık dediniz. Ruhani ile Suriye ve PYD konusundaki konuşmanıza dair bilgi verebilir misiniz” şeklindeki sorusu üzerine Başbakan, “Suriye’de İran’la farklılıklarımız olduğunu biliyoruz. Bunları da ele aldık. Kimin nerede hata yaptığına değil şu anda ne yapmak gerektiğini ele aldık” dedi.

Suriye’de görüş ayrılıklarını en azından tespit etme yönünde beş noktada birliktelik olduğunu anlatan Başbakan, en önemli unsurun ‘bölge sorunlarının bölge aktörleri tarafından çözülmesi yönünde güçlü irade sergilemek’ olduğunu belirtti.

“Son dönemde bölge dışı aktörlerin kapalı kapılar ardında bir takım planlamalar içine girdikleri anlaşılıyor” diyen Davutoğlu, “Biz buna karşı Suriye’ye komşu bütün ülkeler, Suudi Arabistan ve İran’la birlikte, bölge dışı aktörlerin tek başlarına belirleyici olmayacakları şekilde istişare etmelerine önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye konusunda daha fazla istişareye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başbakan, “Orada dökülen kan kardeşlerimizin kanıdır, üzerlerinden siyaset yaptırmayız” dedi.

Başbakan ikinci unsur olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını gösterdi. “Uluslararsı basında Suriye’nin kaç parçaya ayrılacağı spekülasyonları yapılıyor” diyen Davutoğlu, “Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması konusunda ortak anlayışa sahibiz” dedi.

Üçüncü unsurun yeni ortaya çıkacak siyasi ortamın zedelenmemesi için ateşkese birlikte destek vermek olduğunu belirten Başbakan, “Türkiye ve İran etkide bulunduğu taraflara ayrı ayrı veya birlikte etkileşimde bulunacak” diye konuştu.

Başbakan, dördüncü ilkey, “ortaya çıkan siyasi tablonun yönetiminin temsil kabliyetinin yüksek olması” şeklinde ifade etti. Davutoğlu, “Tek bir etnisitenin egemen olduğu siyasi yapı değil, bütün unslarına temsil edildiği bir dönem başlasın istiyoruz” diye konuştu.

Başbakani beşinci ilkenin de, hem IŞİD hem de PKK ve uzantıları diye belirterek, ‘teröre karşı amasız, kayıtsız, limitsiz işbirliği’ olduğunu söyledi. “Çok açık biçimde İranlı dostlarımızla bunu konuştuk” diyen Başbakan, “Güvenlik birimlerimiz, Dışişleri bakanlıklarımız bu çerçevede işbirliği yapacak” dedi.

Başbakan bu beş madde için, “Bu benim tasnifimdir ama mutabık kaldığımız hususları tasnif etmek için bu şekilde belirttim” açıklamasını yaptı.

Zaman gazetesi sorusu

Başbakan, gazetecilerden birinin Zaman gazetesine kayyum atanması ve BOYDAK Holding yöneticilerine dair soruşturmalar hakkındaki sorusu üzerine de konuya kısaca değindi. 

Olayın siyasi değil hukuki bir süreç olduğunu söyleyen Başbakan, “Türkiye’de hükümete muhalefet eden tek gazete, bu bahsettiğiniz gazete değil. Diğer gazetelere de ‘niçin bu fikirleri savunuyorsunuz, şeklinde bir yaklaşım yok” ifadelerini kullandı.

“Bugün benle gelen iş adamlarının hangi partiye oy verdiğini inanın bilmiyorum” diyen Davutoğlu, “Oturduk konuştuk, gece ikiye kadar konuştuk. Sabah erken saatte yine kalkıp görüşmeye başladık. O iş adamlarımızın 1 Kasım’da kime oy verdikleri zihnimin ucundan dahi geçmedi. Yeterki onlar iş adamı olarak üzerlerine düşeni yapsın, Onlara yardımcı olmak da bizim görevimiz” dedi.

“Sizin aranızda da her gazeteden temsilciler var. hiçbirinize ayrım yapmadık, yapmayız” diyen Davutoğlu, “Burada husus, gazetecilik yapmaktan çok siyasi operasyon bazlı. Hatta Türkiye’de ‘siyasi bir operasyonun parçası olma iddiası’yla açılmış hukuki süreç var” diye konuştu.

Başbakan, “Bu sürece hiçbir müdahalemiz olmamıştır. Ne benim ne de herhangi bir arkadaşımın dolaylı ya da doğrudan bir müdahalesi olmadı, olmaz da. Ama meşru hükümete karşı darbe teşebbüsü içinde yer alanların faaliyetlerinin gazetecilik olup olmadığını da sorgulamak gerekir” dedi.

Devlet içinde bir paralel yapılanma olduğunu belirten Başbakan, “Siyasi boyutu varsa eğer, kayyum atanan kurumların siyasi boyutları olması nedeniyledir. Brüksel’e de gideceğiz orada da Türkiye’nin pozitif gündemini bununla işgal edecekler. Gece gündüz Türkiye’de reform yapmaya çalışıyoruz, bu olumlu zeminin yerine bunlar konuşuluyor” dedi.

Türk – İran İş Forumu

Davutoğlu, basın açıklaması öncesi forumdaki konuşmasında ise ‘iki ülkenin ekonomi ve imkanlarının puzzle (yapboz) parçası gibi birbirini tamamladığını’ söyledi. Başbakan Davutoğlu, “Bu ziyaretimin zamanlaması ve muhtevası açısından bakıldığında yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirme kanaatindeyiz. Türkiye ve İran’da çok başarılı seçimler gerçekleşti. Siyasi iradelerin aldıkları kararları hayata geçirme hususunda hiçbir engel yok” dedi.

İran üzerindeki yaptırımların da kalktığına dikkat çeken Başbakan, ‘ilişkilerimiz altın döneminde’ dedi. Görüşmeler öncesi Türkiye’den gelen 160 iş adamıyla uzun süren bir toplantı yaparak alanda karşılaştıkları sorunları ele aldıklarını belirten Başbakan, “Salonda 160 Türk işadamı var. En geniş katılım bu. Bu, Türkiye’nin vizyoner yaklaşımını ortaya koyuyor” diye devam etti.

Yeni dönemin üç maddesi

“Güçlü bir dönem başlatacaksak, ekonomik ve sosyal olarak iki ülkenin birbirini tamamlaması gerekir” diyen Başbakan, “Eğer güçlü ilişki istiyorsak yeniden başlangıçta, şunlara dikkat etmeliyiz” diyerek üç madde sıraladı.

Ekonomiler arası tamamlayıcılık ilişkisinin en önemli unsur olduğunu belirten Başbakan, ardından “güçlü siyasi irade” ve “girişimci sınıf” maddelerini sıraladı.

‘Puzzle gibi tamamlıyor’

Başbakan şöyle devam etti:

“Türkiye ve İran, coğrafyaları ve ekonomik yapıları itibarıyla puzzle gibi birbirini tamamlayan özelliklere sahip. Bazen iki parça bir araya gelince öyle iç içe geçer ki, işte dersiniz tam da bu. Coğrafyalarımız birbirini tamamlıyor. Batı Asya’da Türkiye İran’ın Avrupa’ya açılan kapısı, İran Türkiye’nin Asya’ya açılan kapısı.”

Cihangiri’yle karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşımları konusunda kapsamlı değerlendirmede bulunduklarını anlatan Başbakan, yatırımcılara da “İki ülke potansiyelini değerlendirirken ve yatırımlarınızı yaparken sanki tek ülkeymiş gibi değerlendirin. Ticaretimiz tarihi ipek yolu ticaretinin en üst düzey özelliklerine sahip” diye konuştu.

İran ve Türkiye’nin bölgedeki en dinamik iki pazar olduğunu söyleyen Başbakan, “Eğer bugün Türkiye, yüzde 4 ölçeğinde büyüyorsa, Avrupa’nın üç, OECD’nin iki katı hızla büyüyorsa, bunda iç piyasanın rolü büyüktür” diye konuştu.

‘Korumacı refleks olmasın’

Başbakan Davutoğlu, ekonomik ilişkilerin sadece ‘al-sat’ esasına dayanmasını istemediklerini belirterek, “Korumacı refleks devreye girmesin. Piyasaya orta ürünler sevk edilsin. Yatırımcılar diğer ülkelerde gelip yatırım yapsın” dedi.

Bankacılık sistemlerinin birbiriyle daha entegre ve daha aktif olması gerektiğine de dikkat çeken Başbakan, “Birbirimizin para birimiyle ticaret yapmamız önemli. Ülkelerin bankaları birbirlerinde şube açmalı” diye konuştu.

‘Dost zor zamanda belli olur’

Türkiyeli iş adamlarının İran’a ambargo döneminde bile ticarete devam ettiğini anımsatan Başbakan, “Bizde bir ilke vardır. Dost zor zamanda belli olur. Türkiye’nin dostluğu da kıymetlidir. Türkiye dostluğa önem verir” diye konuştu.

Türk iş adamlarına seslenen Başbakan, “Zor dönemler yaşadığınızı biliyorum. Uluslararası baskılar karşısında sizin halen İran’da ticaret yapıyor olmanızın arkasındaki en temel sair, Türkiye – İran dostluğuna güvenmenizdir” diye konuştu.

Başbakan, Tahran ve İstanbul borsalarının entegre faaliyete geçmesinin de önemine dikkat çekti; “Biz İstanbul’u finans merkezine dönüştürürken bütün bölge için olmasına önem vermiştik” dedi.

Enerji

Başbakan, “İlişkilerimizin üçüncü bir boyutu, tamamlayıcılık ilkişkisi bağlamında enerjidir. İran en büyük enerji üreticilerinden birisi. Türkiye’nin de enerji ihtiyacı hızla artıyor, transit geçiş imkanı da sağlıyor. Puzzle birbirini tamamlıyor” diye devam etti.

Doğalgaz iletiminde kısıtlamalar yaşandığını anımsatan Başbakan, “Şimdi bu kısıtlamalar yok. İsteğimiz Türkiye – İran’ın enerji ortaklıkları kurması. Sadece alıp satmak değil. Ortak projelerle yenilenebilir enerji de dahil projelere girmesi” dedi.

Turizm

Başbakan Davutoğlu, Cihangiri’ye de, Türkiye’deki saldırılar sonrası Türkiye turizmi aleyhinde çıkan haberlere karşı gösterdiği tepki nedeniyle teşekkür etti.

Başbakan, “Turizm bağlamında Türkiye’den de İran’a turizmin teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İran dostu olarak şunu ifade etmek isterim ki İran keşfedilmemiş bir hazinedir. Bir akademisyen ve tarihçi olarak da gezdiğim şehirlerde bu şehirlerin ne hazineler barındırdığını gördüm” diye konuştu.

“Türkiye, turizmde dünyada 6. büyük ülkedir” diyen Başbakan, “Ben turizm yatırımcılarımızı da sadece Türkiye’de değil Şiraz, İsfahan, Yezd, Tahran ve Tebriz’de de görmek istiyorum” diye konuştu.

‘Hedef önce 30, sonra 50 milyar dolar’

Başbakan Davutoğlu, iki ülkenin ticaret hacminin 9 milyar dolara geriledğine dikkat çekerek, “Bu dinamizmle değil şimdi hedeflediğimiz 30 milyarı, 50 milyarı da aşar ben buna inanıyorum. 22 milyardan 9 milyara böyle gerilemişse, şimdi de 9’dan 30’a inşallah en geç iki üç yılda çıkmanızı bekliyoruz” dedi.

Başbakan, İranlı girişimcilere kendi başbakanları gibi muamele etme sözü verdi, aynı yaklaşımı da İran’dan beklediğini sözlerine ekledi. 

Al Jazeera