İstiklâl Caddesi’nde 4 kişinin öldüğü intihar saldırısında ölenlerin üçünün ve yaralıların da 11’inin İsrail vatandaşı olduğunun anlaşılmasının ardından, İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold’un Pazar günü İstanbul’a geleceği öğrenildi.

Al Jazeera’ye bilgi veren İsrail Dışişleri kaynakları, ziyaretin resmi olmadığına dikkat çekti. Buna karşın Gold, Mavi Marmara’dan bu yana Türkiye’ye İsrail’den gelen en üst düzey yetkili olacak. 

Gold, ABD’ye yaptığı seyahati yarıda keserek yaralıların tedavisi ve cenazelerin İsrail’e götürülmesi için koordinasyon sağlamak amacıyla İstanbul’a geliyor. Türk hükümetiyle işbirliği içinde koordinasyonu sağlayacak olan Gold’un, Türk Dışişleri’nden herhangi bir yetkiliyle görüşüp görüşmeyeceği ise belirtilmedi.

Gold, İsrail ile Türkiye’nin ilişkilerinin normalleşmesi için bir yıldan uzun zamandır süren görüşmelerde önemli bir rol oynuyor.

Bu görüşmeler kapsamında Haziran 2015’te Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Roma’da görüşmüştü. Bu, iki ülke arasında Mavi Marmara sonrası yapılan en üst düzey görüşme oldu. Taraflar en son Şubat ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelmişti.

Davutoğlu’ndan Netanyahu’ya mektup

Başbakan Davutoğlu, saldırının ardından hayatını kaybeden İsrailliler için, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya bir mektupla başsağlığı diledi. Terörist örgütlerin hedeflerine karşı uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesinin önemini vurguladı.

İstanbul’daki patlamayla ilgili İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden bilgi alan Başbakan Netanyahu da bilgilendirmenin ardından, yaralıların ve cenazelerin getirilmesi için iki uçağın yol çıktığını açıkladı. Türk hükümetiyle iletişime geçtiğini ve İsrailli yetkililerin İstanbul’daki varlığını artıracağını belirten Netanyahu, saldırının özellikle İsraillileri hedef alıp almadığına dair henüz net bir bilgileri olmadığını da söyledi.

‘Normalleşme görüşmeleri’ sıklaştı

Mavi Marmara saldırısı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine gerilemişti. Başbakan Netanyahu’nun Mart 2013’te ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin ilk şartı olan resmi özür dilemesinin ardından iki ülke arasında görüşmeler başladı. 

Haziran 2015’te Dore Gold ve Feridun Sinirlioğlu’nun Roma’da bir araya gelmesinin ardından heyetler arası görüşmeler sıklaştı. Gold-Sinirlioğlu görüşmesinin ardından konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “İlişkilerin normalleşmesi adına iki ülkenin görüşmesi çok normal. Bir konuda anlaşma sağlandı. Ancak bizim istediğimiz iki konuda top karşı tarafta. Biz onlardan cevap bekliyoruz” demişti. Netanyahu da Şubat ayında “Tüm komşularımızla normalleşme isteriz fakat bu çift yönlü bir yoldur” açıklaması yapmıştı.

Ablukayı kırmak için yola çıkmıştı

Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve dokuz Türk’ün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.

Saldırının ardından Tel Aviv’deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.

Mart 2013’te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğan’ı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı. Görüşmeleri Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu yürüttü.

Müzakerelerin sonuçlanmasına az kalmıştı

Şubat 2014’e kadar İsrailli ve Türk yetkililer şartlarda uzlaşmak için görüşmelerini sürdürdü. O dönemde Al Jazeera’ye bilgi veren diplomatik kaynaklar, imzalanacak anlaşmanın metninin neredeyse hazır olduğunu söylemişti.

Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin ikinci şartı olan tazminatın miktarıyla ilgili anlaşmaya varılmıştı. Üçüncü şart olan Gazze ambargosunun kaldırılması konusunda da iki taraf birbirine yakınlaşmıştı. Kaynaklar Netanyahu’nun o dönem iç politika endişeleriyle anlaşmayı imzalamaktan kaçındığı bilgisini vermişti.

Anlaşma imzalanamadan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı başladı. Temmuz ayında başlayan ve bir aydan uzun süren saldırıda iki bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte görüşmeler tamamıyla durmuştu.

Kaynak: Al Jazeera