İstanbul’daki Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’nde ‘Tek takvim uygulansın’ kararı çıktı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, tek takvimin oruç, bayram gibi Müslümanlar için sembol manası olan günleri birleştireceğini söyledi.
Tüm Müslüman coğrafyasında ibadetlerin tek takvim çatısı altında birleştirilmesini esas tekli takvim önerisi ile Amerika kıtasının diğer kıtalardan ayrılmasını esas alan çiftli takvim önerisi katılımcıların oylarına sunuldu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’nden, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimin tercih edildiğini belirterek, “Böylece herkesin önünde tek bir hicri takvim bulunacaktır” dedi. Görmez, tek takvimin oruç, bayram gibi Müslümanlar için sembol manası olan günleri birleştireceğini söyledi.
Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi Kongresinin, önceki kongrelerin ve fıkıh akademilerinin kararlarını teyit ettiğini vurgulayan Görmez, şöyle konuştu:
“Bu bağlamda 1966 Mecmeu’l-Buhusi’l- İlmiyye, 1973 Kuveyt, 1978 İstanbul Kongreleri ile İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı Mecmeu’l-Fıkhi’l- İslami (Fıkıh Akademisi), 2009’da el-Meclisü’l-Urubbi li’l-ifta ve’l-Buhus (Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi), 2012’da Rabıta Fıkıh Akademisi’nin kabul ettiği temel ilke ve ölçütler teyit edilmiştir. Bunların arasında en önemlileri şunlardır. Kameri ayın başlangıcını tespitteki temel ilke, ister çıplak gözle olsun ister modern astronomik aletlere bağlı gözlemle olsun, hilalin görülmesidir. İhtilaf-ı matalia (yani hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. Kongre, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimi tercih etmiştir. Böylece herkesin önünde tek bir hicri takvim bulunacaktır.”
Takvimin avantajları
“Tercih edilen takvimin avantajları ve sonuçları: Bu takvim, Müslümanlar ama özellikle Müslüman azınlıkların karşı karşıya olduğu bazı sorunları çözme yönünde önemli katkılar sunacaktır. Bu sonuçlardan biri, oruç, bayram gibi Müslümanlar için sembol manası olan günleri birleştirmesidir. Bir diğeri ise, bunun Müslümanlar arasındaki meşru ve makul sınırları aşan tefrikayı/ayrışmayı ortadan kaldırma yönünde bir karar olmasıdır. Zira özellikle azınlık halinde yaşayan Müslümanlar arasında bu sorun tek bir devlet içinde bazen iki bazen de üç farklı günde oruç ve bayram yapma noktasına varacak aşırı durumlara yol açabilmektedir. Hatta farklılık, bir ülke vatandaşı hacıların Zilhicce’nin 9. Günü Arafat’ta vakfeye durdukları gün, kendi ülkelerinde henüz Zilhicce’nin 7 veya 8. Günü olması gibi aşırı boyutlara ulaşabilmektedir. Bu din, tevhid dinidir, birliği ve bütünlüğü şer’i bir farz ve olgusal bir zaruret saymıştır.”
Islah Haber