Home / News / HABER / TÜRKİYE / ‘Bu bir Haçlı duyarlılığıdır’
islam devleti default

‘Bu bir Haçlı duyarlılığıdır’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay, “101 sene önceki onca strateji, onca trajedi arasından sadece Ermeni ve Hristiyanların maruz kalmış oldukları olayları gündeme getirmenin başka bir izahı yok, bu bir Haçlı duyarlılığıdır.” dedi.

ANKARA – Enes Kaplan/Sinan Uslu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, “101 sene önceki onca strateji, onca trajedi arasından sadece Ermeni ve Hristiyanların maruz kalmış oldukları olayları gündeme getirmenin başka bir izahı yok, bu bir Haçlı duyarlılığıdır.” dedi.

Aktay, AA muhabirine, Almanya Parlamentosunda yarın oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Almanya’nın, tarihte yaşanmış bir soykırım suçlamasını Türkiye’ye karşı kullanacak en son ülkelerden biri” olduğunu belirten Aktay, “Çünkü Almanya, o dönemde Türkiye’nin müttefiki, Türkiye ile beraber savaş yürütmekte olan bir ülke. Eğer bir takım siyasi, askeri tedbirler varsa bunu en iyi anlayacak ülke de Almanya’dır. Buna rağmen bugün 101 sene sonra tarihi yeniden deşerek, tarihin içerisinden Türkiye’ye karşı böyle bir suçlama söylemiyle hareket etmek Almanya’ya hiç yakışmıyor.” ifadesini kullandı.

Söz konusu yasa tasarısının, 1915 yılında hayatını kaybeden Ermeni ve diğer Hristiyan azınlıkları konu aldığına işaret eden Aktay, şu görüşlere yer verdi:

“1915’e baktığımız zaman sadece Ermeniler ve Hristiyan azınlıklar mı ölmüş, sadece onlardan insanlar mı ölmüş? 1915 yılı, biraz öncesi ve sonrasında milyonlarca Müslüman katledilmiş, hunharca katledilmiş. Balkanlardan sürülmüş milyonun üstünde Müslüman azınlık var. Bunlar üstelik sürülmemiş de tehcir edilmemiş, direkt oldukları yerde katledilmiş. Bunlara dair en ufak bir duyarlılık bugün sergilemeyip sadece Ermenilere ve Hristiyanlara dönük kaygıyı, duyarlılığı ifade ettiği zaman, bu duyarlılığın biraz Haçlı duyarlılığı olduğu kuşkusu oluşuyor. 101 sene önceki onca strateji, onca trajedi arasından sadece Ermeni ve Hristiyanların maruz kalmış oldukları olayları gündeme getirmenin başka bir izahı yok, bu bir Haçlı duyarlılığıdır. Haçlı duyarlılığıyla hareket eden bir yaklaşım.”

“Ben buna bir ‘tarih faşizmi’ diyorum”

Tarihte olmuş hadiselerin dosyalarının yeniden açılmasının nefreti körüklemek ve insanların birbirine yaklaşmasını engellemekten başka bir işe yaramayacağına işaret eden Aktay, “Biz bugünü yaşamayı istiyoruz, geleceği inşa etmeye çalışıyoruz, geleceği de geçmişteki hadiselerden kan davaları üreterek inşa edemeyiz. Kan davaları geleceğin inşa edilmesinin önündeki en büyük engellerdir. Geçmişte olanların tarihçilerin işi olarak tarihe terk edilmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Benzer konuların parlamentoların işi olmadığını ve bu tür konuların içinden tarihçilerin bile tam olarak çıkamayacağını vurgulayan Aktay, şöyle konuştu:

“Bu konuları yine de tarihçilere bırakmak lazım. Aslında parlamentolardan geçen bu tür tasarılar sadece ‘Ermenilerin ya da birilerinin geçmişte soykırıma maruz kalmış olduğunu’ oylayarak aynı zamanda bundan sonra başka türlü aksi yönde görüş ileri sürenleri yasaklayan bir yaklaşım içerisinde de bulunuyorlar. Bundan dolayı ben buna ‘tarih faşizmi’ diyorum biraz. Tarih baskısı bu kadar uygulanamaz, uygulandığı takdirde bu kan davaları üretir, geleceğin inşasının önünde önemli ukdeler oluşturur.”

Fransa’daki grev ve protestolar

Fransa‘da, çalışma yasa tasarısını protesto için düzenlenen gösterilerde polisin vatandaşlara şiddetli tutumunu da eleştiren Aktay, bu konuda hiç kimsenin Avrupalı polisin eline su dökemeyeceğini bildirdi.

Türk polisinin özellikle AK Parti hükümetleri döneminde önemli bir eğitim ve değişimden geçtiğine değinen Aktay, “Türkiye’nin polisi, olabilecek ideal demokratik bir ülkenin polisi nasıl davranıyorsa ona olabilecek ölçüde yaklaştırılmaya çalışıldı. Gezi hadisesinde ciddi anlamda bir vandalizm yapan, normal vatandaşın hayatını kötü bir biçimde etkileyen insanlara karşı polisin aldığı önleyici tedbirler vardı. Türkiye’de hiçbir yerde Fransız polisinin bugün sergilediği türden vandalizm, vahşet ve şiddet göremezsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

Fransız polisinin tutumuna karşı özellikle dünya medyasında bir çifte standart sergilendiğini vurgulayan Aktay, “Dünya medyasının bu konuda sergilediği çifte standardı herkesin dikkatine biz de sunmak istiyoruz. Ülkemizde Gezi hadisesinde kıyametler koparan gerek Türkiye medyasının gerek dünya medyasının burada sergilediği seçiciliği, Ermeni yasa tasarısında, 101 sene önce yaşanmış bir hadiseyi bugün büyük bir insani hümanizm yaklaşımıyla yakalamaya çalışan insanların ikiyüzlülüğünü burada görüyoruz.” dedi.

Aktay, “Fransa’yı kendi vatandaşına karşı biraz daha demokratik olmaya davet ederek” şunları kaydetti:

“Esasen şu anda tarihin ekseninin kaymış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Artık ‘Avrupai değerler’ denilen değerlerin hiçbir sahada hiçbir geçerliliğinin olmadığı bir dönem yaşıyoruz. Avrupa teoride çok iyidir, teoride sınandığında gayet iyi gibi görünür ama esas sahada sınandığında değerleri itibarıyla çuvalladığını görebiliyoruz.”

AA

 

Ayrıca...

Gaziantep’te Köklü Değişim “HİLAFET” sayısını tanıttıkları için 7 Müslüman’a Gözaltı

Şanlıurfa’dan sonra Gaziantep’te de Köklü Değişim Dergisi’nin “Hilafet” kapak konulu Mart sayısını tanıttıkları ve yaptıkları …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir