Geçen yıl ABD liderliğinde kurulan Orta Asya ve ABD Birliği C5+1’in bu yılki toplantısı için üye ülkelerin dışişleri bakanları Washington’da bir araya geldi
ABD genel sekreteri John Kerry, Orta Asya ülkeleri dışişleri bakanları ile yaptığı toplantıda bölgesel güvenlik, ekonomi, çevre, iklim değişikliği gibi birçok konuları ele alındı.
Orta Asya ve ABD Birliği C5+1 kapsamındaki toplantıya Orta Asya ülkelerinin dışişleri bakanları katıldı. Kırgızistan Dışişleri Bakanı Erlan Abdildayev de toplantı çerevesinde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken ile ikili bir görüşme gerçekleştirdi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin 25’inci yıldönümünü kutlama konusunda anlaştı.
Kasım 2015’te Bölge ülkelerinin Rusya ile Çin’in nüfuzuna bırakılmayacaklarını gösteren bir adım olarak ABD, Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan Dışişleri Bakanları ile C5+1 formatında yeni bir işbirliği oluşturulmuştu.
Amerika’nın Ukrayna ve Suriye sorunları bağlamında Rusya ile arasında yaşanan bölgede güç yarışına Orta Asya ülkelerini de dahil ettiği C5+1’e Rusya’dan tepki gelmişti.
RUSYA: ŞİÖ VE KGAÖ YETER
Rusya’nın Afganistan özel temsilcisi Zamir Kabulov, dışişleri bakanlığının Afganistan’a yardım ettiğini söyledi. Afganistan’daki iç savaş sebebiyle sınır güvenliği için önemli olan Orta Asya ülkeleri için Rusya önderliğinde zaten Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) gibi kuruluşların aktif olduğu belirtildi.
Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan devletleri Rusya’nın önderliğindeki siyasi-askeri örgüt olan KGAÖ’nün aktif katılımcılarıdırlar ve kendi güvenliklerini bu örgüt üzerinden sağlamaktadırlar. Aynı zamanda Kazakistan ve Kırgızistan Rusya’nın yakın çevresinde etkinliği arttırma adına başlattığı “Avrasya Ekonomik Birliği” entegrasyon hareketinin aktif üyesidirler. Bununla birlikte Kırgızistan “Manas” üssünü kapatarak, bir anlamda önümüzdeki süreçte güvenlik sorunları karşısında ve Afganistan’dan gelebilecek olası tehditlere karşı mücadelede ABD ile birlikte hareket etmek istemediğini göstermiştir.
ARADA KALAN ORTA ASYA
Rusya ve ABD’nin Orta Asya’nın yakın çevresindeki bölgelerde güç çekişmesi, ister istemez Orta Asya ülkelerinin tarafsız kalmasını güçleştiriyor.
Bu doğrultuda Orta Asya ülkelerinin bölgesel (Rusya, Çin, İran vs.) ve bölge dışı (ABD, AB vs.) güçlü aktörlerle ilişkileri geliştirirken daha dikkatli davrandıklarını ve herhangi bir tarafı incitmeden Orta Asya’daki hayati çıkarlarına özen göstererek dış politikalarını yürüttükleri gözlemleniyor.
ABD’nin Orta Asya’da üstünlük sağlaması için hayati çıkarları çerçevesinde uygulamaya çalıştığı başlıca jeostratejiler batılı analistler tarafından şu şekilde öne sürülüyor.
İlk olarak, Orta Asya devletlerine, özellikle Kazakistan’a gerekli finansal yatırımları aksatmadan devam ettirmek ve ekonomik anlamda onların bölgesel güçlü (Rusya, Çin vs.) aktörlere olan ekonomik bağımlılığının artmasını önlemek.
İkinci olarak Orta Asya ülkelerinin açık pazar ekonomisinden vazgeçmemesini sağlamak, bölgeyi ekonomik ve finansal anlamda bütün devletlere açık tutmak, bölge devletlerini küresel ekonomik yapıya daha fazla çekerek, onların WTO, IMF ve Dünya bankasına olan bağımlılığını arttırmak, yani bir anlamda bölgede tek bir güçlü (Rusya veya Çin vs.) aktörün ekonomik ve finansal nüfuz sağlamasını önlemek.
Üçüncü olarak da Rusya’nın ya da buna benzer başka da güçlü aktörlerin bölgede etkisinin artmasını önlemek ve gerektiğinde Orta Asya ülkelerini bölgede söz konusu ülkelerin nüfuzunu azaltan farklı batılı entegrasyon kurumlarına girmesini teşvik etmek.