Osmanlı Hilafet’in son dönemlerinde, yani büyük çöküşün (inhitatın) gerçekleştiği 18. yüzyılın ortalarından sonra, İngilizler’in Osmanlı Hilafet Devleti’ne karşı gerçekleştirdiği Vahhabi akımı ile Haziran 2013 yılından beri ve özellikle Musul istilasından sonra iyice gündeme oturan İŞİD hareketinin arasındaki benzerlikler oldukça ilginç.
Devamı için »Batı Hilafet korkusu ile İŞİD üzerinden B-Planına mı geçti?
Son günlerde karşılaştığımız ve haber kanalları üzerinden şahid olduğumuz haberler kimilerini umutlandırdı kimilerini ise düşündürmeye başladı. Batı’nın değişik medya kuruluşları üzerinden hiç sıkılıp utanmadan, 16 mayıs 1916 yılında İngiltere ve Fransa’nın Sykes-Picot anlaşması ile çizilen sınırlarının, devre dışı kaldığını dillendirmeye başlamış olduğuna şahid olduk. Kastetilen sınırlar ise İrak–Suriye sınırlarıdır.
Devamı için »Şam’a Umutsuzluk Yakışmaz…
Üç yılı aşkın bir zamandır Şam’da gerçekleşen üstün kıyam ve başkaldırma, tüm hızı ile Elhamdülillah devam etmektedir. Lakin bilindik medya araçlarının bu üstün kıyamdan bahsetmemiş olması, hatta onu manüpüle etmeye kalkışmış olması, müslümanların Şam kıyamına karşı bir nevi umutsuzluğa kalkışmış olmasına sebep olmuş olabilir. Bu tutum ve davranışı bazı davaya …
Devamı için »30 Mart Seçimi, Gülen Cemaati’nin ölüm fermanı olabilir!
Gülen cemaatinin tarihsel sürecine baktığımızda bir takım İslami söylemlerle, mevcut laik rejimin ileri sürmüş olduğu tehdit karşısında mücadele etme bahanesiyle ortaya çıktı. Laik rejim derken, kastetmiş olduğum Kemalist kesim, yani Türkiye’deki İngiliz güdümlü olanlar. Bu tehdit karşısında gençlerın gerektiğinde takiyye yapabilecekleri yıllardır dile getirildi. Cemaate bağlı olan genç subaylara hertürlü …
Devamı için »Müminin Hayırda Yarışma Arzusu
Şayet bir mümin dünyada var oluş sebebini idrak etmiş ve sadece Rabbimizin rızasını kazanmayı hedef edinmiş ise, hayırda en ön safta olmayı arzu etmemiş olması mümkün değil. Dolayısıyla Allah’a gerçek anlamda kul olma esnasında hiçbir zaman yerinde durması düşünülemez. Lakin bulunmuş olduğumuz ahir zamanda, birçok konuda olduğu gibi, hayır konusunda …
Devamı için »Cenevre 2 İhaneti Batı’nın Ve Ucuz Uşaklarının Son Çırpınışı Olacaktır Bi-iznillah !!!
Şanlı Suriye kıyamını ele aldığımızda, karşımıza batının iki büyük hamlesi veya engelleme stratejisi çıktığını söylememiz mümkün. Bunlardan birincisi; Suriye toprağı üzerinde suni ve batı güdümlü bir muhalefet oluşturmak, bir ikincisi ise; bu muhalefeti güçlendirecek uluslararası toplantıları (bilhassa Cenevre 1 ve 2) tertiplemek.
Devamı için »Cemaat, CHP ve ABD’nin Erdoğan Operasyonu…
Cemaat ve Hükümetin arasında uzun zamandır hissedilen uyumsuzluk ve kargaşanın boyutu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerin ve özel etüt merkezlerinin kapatılmasına yönelik yasa tasarısının belli olmaya başlamasının ardından, iyice şiddetlendi.
Devamı için »İran ve Türkiye’nin Suriye konusundaki büyük ihaneti.
Şanlı Suriye kıyamındaki başarılar arttıkça ve hedefe gidilen yolda netice alındıkça batının uşaklarının çirkin yüzü günyüzüne çıkmaktadır. Yıllardır dile getirilen ve ihanetlerinden bahsedilen ajan devletlerinin maskesi, Suriye kıyamı ile Elhamdulillah bir bir düşmektedir. Batının, özellikle ABD’nin bölgede oynamış olduğu tehlikeli siyasi manevralar İnşaallah ters tepkiye sebep olacak ve Müslümanların uyanmasına …
Devamı için »İhvan’ın darbe öncesi ve sonrasındaki tutumunun Şer’i analizi
İhvan hareketini ve onun çizgisini takip eden diğer benzeri hareketlerinin (örneğin Milli Görüş hareketi) varlığından herhalde haberdar olmayan pek azdır. Özellikle İhvan-ı Müslim hareketinin tarihsel oluşumu ve Hilafetin yürürlükten kaldırılışından dört yıl sonra kurulması (1928), birçok İslami hareketin örnek almasına veya ondan etkilenmesine sebep olmuştur. İhvan hareketinin tarihsel süreci esnasında …
Devamı için »Erdoğan’lı Türkiye’nin Sosyalist Üniversite Gençliği…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri batının özellikle üzerinde durmuş olduğu konulardan biri, Müslüman Türk gençliğinin İslam’a bakışını değiştirmek veya daha doğrusu sahih İslam anlayışını tevil etme gayreti olmuştur. İslam’ı bir ruhani din olarak pazarlamak ve hayattan kopuk soyutlanmış bir şekilde, sadece bireylerin kalbine veya camilere hapsedilmiş bir din anlayışı olarak egemen …
Devamı için »